Eskişehirliler balığı sevmiyor

Günümüzde kadın ya da erkek mesleği diye bir şey kalmadı. Artık kadınlarda erkek mesleklerini gayet başarılı şekilde sürdürebiliyorlar. Hülya Akkoyun'da bunlardan birisi... Hülya Abla 4 yıldır Eskişehir'de tek kadın balıkçı olma özelliğini koruyor. Bu mesleğe ilk girdiği zaman '' Kadından balıkçı mı olurmuş, çok fena balık kokuyorsun'' tepkileri ile karşılaştığını söylüyor Hülya Abla ve şöyle diyor: '' Balık kokar mokar ama tok tutar.''
Balıkçılık mesleğine nasıl başladın Hülya Abla?
Sürekli bana balıkçılık yap diye söylüyorlardı. 4 sene önce balığa müracaat ettik. İyi yapacağımızı düşündükten sonra ruhsat verdiler.
Balıkları hemen elleyebildin mi?
İlk balık geldiği zaman önce elleyemedim. Tabiki önceleri balıkları sadece dışarıdan görüyordum. Sonra çeşitlerini öğrenmeye çalıştım. Ben işe önce temizlemeden başladım. Temizliği bilmezsem balığı da öğrenemeyeceğimi anladım. Daha öğreneceğimiz çok şey var ama yine de çoğu şeyi öğrendiğimi düşünüyorum.
Kaç yıl balık temizledin?
Üç yıl temizledim. Özellikle de ilk yıl... Bana ilk zamanlar su çok soğuk girme diyorlardı. Ben o suyu bilemezsem, balığı bilemem.
Elleyemediğin balık var mı?
Ahtapotu ellemem. Bu tip balıklar ölmüş bile olsa ben elleyemiyorum.
Kaç çeşit balık getiriyorsun?
O anki balık durumuna bağlı... Kaç çeşit balık çıkmışsa hepsini getiriyorum. Gece tutulan balığa göre sayı değişiyor. 40-50 arasında çeşit getirmeye çalışıyorum. Pahalı ya da ucuz olması fark etmez. Mutlaka tezgahımıza getiriyoruz.
Balıkları nereden temin ediyorsun peki?
Bursa haline gidiyoruz çoğunlukla... Oraya Karadeniz, Ege, Marmara'nın balıkları geliyor. Oraya oğlum gece gidiyor. Sabaha doğru 4 gibi mezat açılıyor. İhale usulü balığımızı alıp getiriyoruz.
Hiç balık tuttun mu?
Hayır, hiç denemedim.
Müşterilerin özellikle istediği bir balık türü var mı Eskişehir'de?
Mevsimine göre değişiyor. Bazen çinekop mevsimi oluyor, getiriyoruz. Bazı kişiler kimsenin bilmediği dülger, lüfer balığını istiyor. Bunlar pahalı balıklar ancak müşterilerimiz istediği zaman tezgahımıza koymaya çalışıyoruz. Hakiki deniz levrekleri getiriyoruz. Tabi bunların fiyatları biraz yüksek oluyor.
Müşterilerin genellikle hangi
kesimden oluyor?
Müşterilerimiz içinde iş adamından işçisine herkes var. Bana göre hepsi aynı sınıfta... Çünkü sonuçta hepsi benim müşterim.
Müşterilerinle aran nasıl?
Biz gelenleri müşteri olarak görmüyoruz. Bizden biri gibi oluyorlar artık. Belki de bu sebepten dolayı işlerimiz iyi gidiyor.
Balıkçılar genelde erkek olarak bilinir. İnsanların sana yaklaşımı nasıl Hülya Abla?
Aaa bayan balıkçı diye çok şaşırıyorlar. Toplum içinde oturduğum zaman mesleğimi soruyorlar. Balıkçıyım diyorum. Önce anlamıyorlar. Kasada falan duruyorum sanıyorlar. Tezgahta balık satıyorum dediğim zaman inanamıyorlar.
Eskişehir'de var mı başka kadın balıkçı?
Eskişehir'de tekim diye biliyorum.
İşini seviyor musun?
Kendi işim ve çok severek yapıyorum.
Balık nasıl saklanır?
Balıklar kış aylarında genelde oda sıcaklığında (20 derecede) 20 saat süre ile tazeliklerinden bir şey kaybetmeden durabilirler. Eğer bu süre 20 saati geçecekse, temizlenip hemen buzdolabına kaldırılmalı. Buzdolabının +5 derecelik hacminde 3 gün, daha uzun süreli saklamalar muhakkak üç yıldızlı buzdolaplarının -18 derecelik derin dondurucularında veya bağımsız derin dondurucularda yapılmalı. Balıkları dondurmadan önce hafifçe tuzlamakta yarar var. Eti diriliğini muhafaza eder. Balıkları donmuş olarak muhafaza ederken dikkat edilecek önemli bir nokta da çözülmüş balıkları tekrar dondurmamak. Balıklar dondurulmadan önce temizlenmeli. Ancak hamsi, sardalya ve gümüş gibi balıklar bunun istisnası. Bu balıkların temizlenmeden saklanması gerekir. Dondurduğunuz balıkları çözdüğünüz taktirde tekrar dondurmamalısınız bakteri üremesi açısından sakıncalı olabilir. Bu nedenle donduracağınız balıkları birer öğünlük parçalara ayırarak dondurmak en doğrusu. Balığı dondurmadan önce buzdolabı poşetine koymalı, üzerine balığın cinsini, dondurulduğu tarihi içeren bir etiket yapıştırın. Hazırladığınız balıkları önce buzdolabının 0 ila +5oC'lık bölümünce birkaç saat soğutun, daha sonra derin dondurucuya yerleştirin. Bu işlem esnasında derin dondurucunuzu "şoklama" konumuna getirmelisiniz. Balığı çözeceğiniz zaman ise, iri balıkları buzdolabının normal kısmına alıp bir gün dinlendirerek çözebilirsiniz. Haşlanmış küçük karidesleri ise hemen sıcak suya atabilirsiniz.
Eskişehirlinin balığa ilgisi nasıl?
Eskişehir balık yemiyor. Balık olayını tiksinti haline getirmişler. Eskişehirli onun için ilgi göstermiyor. Aslında onlar için en kolay yemek...
Neden yemiyorlar peki?
Kokacak diye... Pırasa da, soğan da kokuyor. Haftanın üç günü yenilebilecek bir yemek aslında... Bir yandan balıklar kızarırken, bir yandan salatanı yapabilirsin. Ancak kokacaklar diye kimse talep etmiyor.
Peki, sana da bir yere gittiğin zaman koktuğunu söylüyorlar mı Hülya Abla?
Mesela bir gün dükkanda dur, balıkları hiç elleme... Sıcağa girdiğin anda patlıyorsun ve kokundan kendin bile rahatsız oluyorsun. İnsanlar haklı o konuda... Aaaa kokuyor diyorlar. Ama buna yapacak bir şey yok. Ellerini sabunlasan da üstüne siniyor. Pişmiş balık sinmez ama çiğ balık siniyor
Sana kokuyorsun dedikleri zaman tepkin ne oluyor?
Markete gittim bir gün bir kız balık kokuyorsun dedi. Bende kokar mokar ama tok tutar, yerken hiç öyle demiyorsun dedim.
Balıkçıların yaşadığı sıkıntılar var mı?
Balığımız yok. Mesela biz hamsiyi getiriyoruz. 7 ya da 8 liraya satmak istemiyoruz. Çünkü bu fiyatlara sattığımız zaman biz para kazanmıyoruz. Ama 3 buçuk ya da 5 liraya sattığımız zaman ucuza almışız demektir. Balık çoktur o zaman. Ben ondan daha çok para kazanırım.
Eskişehir'deki göllerde balık var mı?
Eskişehir'deki civar göllerde tatlı su balıklarını yetiştiriyorlar. Buranın balığı yetiştirmesinden dolayı bataklık ve çamur kokuyor.
Hedefin ne peki?
Benim hedefim herkes gibi en iyi olmak, büyümek... Asıl amacım ise oğlumun işini büyütmek... Şu anda dükkanım oğlumun üzerine... İleride zincirleme balık dükkanları açmak istiyorum.