"Gelir vergisi yükü hafifletilmeli"

Eğitim Hak-Sen Eskişehir İl Temsilcisi Mehmet Turan Ayrancı, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarına yapılan yüzde 11,54 oranındaki artışı “sefalet artışı” olarak nitelendirerek, bu durumun çalışanların ve emeklilerin insanca yaşam hakkını ihlal ettiğini söyledi.
Ayrancı açıklamasında, “Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir. Memur ve emekliler, verilen yüzde 11,54 maaş artışı ile daha fazla yoksulluğa mahkûm edilmiştir. 2024 yılı enflasyon oranı yüzde 44, 2025 yılı kira artış oranı yüzde 62, yeniden değerleme oranı yüzde 44 olarak açıklanmıştır. Bu oranlar ortada dururken memur ve emekliler bir kez daha yok sayılmıştır. Memur ve emeklilere verilen gerçek maaş artışı sadece yüzde 6’dır. Enflasyon farkı maaş artışı değildir. Memur ve emeklilerin bu artışlarla aile sorumluluklarını yerine getirmeleri ve insanca bir yaşam sürdürmeleri imkânsız hale gelmiştir. Ülkemizin ekonomik şartlarına bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz. Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarında belirlenen artış oranları açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir” ifadeleriyle konuştu.
Mehmet Turan Ayrancı, kamu çalışanlarının ağır gelir vergisi yükü altında ezildiğini belirterek, “Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memurların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır. Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri alınmaktadır. Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için yüzde 15’te sabitlenmelidir” diye konuştu. Kamu çalışanları arasındaki eşitsizliklere dikkat çeken Ayrancı, “Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1. derecedeki kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir. 1. dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır” ifadelerini ekledi.
HÜKÜMETİ UYARMAK ADINA İŞ BIRAKIYORUZ
Memurların ikramiye hakkının artık tanınması gerektiğini vurgulayarak, kamuda işçilere sağlanan birçok imkânın memurlardan esirgendiğini belirten Ayrancı, “Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından itibaren her yıl ikramiye ödenmektedir. İkramiye ödemesi sendikalı olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan doğruya kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir düzenlemedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte çalışan, çoğu kez aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar 1 kuruş dahi ikramiye verilmemiştir. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı, memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır. Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz” dedi. Ayrancı, “Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonunu oluşturan sendikaların ortak kararıyla tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bırakıyoruz” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.