“Hak ihalleri kurumsallaştı”
Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul ve ilan edilişinin 75. yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamada, geçmişten bugüne Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin devam ettiği vurgusu yapıldı.
“HAK İHALLERİ KURUMSALLAŞTI”
Türkiye’de; çocuk istismarları, şiddet ve kadın cinayetleri, iş cinayetleri, yargı üzerindeki baskı, cezaevlerindeki mahpuslara kötü muamele, basın emekçileri üzerindeki baskı, mülteci ve göç sorunları, kamu kurumları üzerindeki siyasi baskılar ve benzeri birçok hak ihlalinin devam ettiğinin altını çizen Ağcakoca, “Ülkemizde gelinen aşamada hak ve özgürlükler alanındaki ihlaller kurumsallaşmış durumdadır” dedi.
Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının hiçe sayıldığını söyleyen Ağcakoca, Anayasada yer alan hak ve özgürlüklerin meşru olmayan amaçlarla sınırlandırılmasının insan hakları ihlallerine yol açtığını, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu vurgulayarak, “Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak karar vermekle yükümlü olan Hakimlerin, bu tür davranışlarla hukukun getirdiği sınırlamalardan kurtulup keyfi bir tutum içine girmeleri tehlikesi bulunmaktadır” diye konuştu.
“YARATILAN KUTUPLAŞMA ORTAMINI KABUL EDİLEMEZ”
“Uluslararası Sözleşmelerden bir gecede, tek bir kişinin buyruğu ile hukuksuzca ayrılışlar özüne dokunulmadan ancak kanunla sınırlanabilecek temel hak ve özgürlüklerin bir takım siyasi kaygılar neticesinde sınırlanmaya çalışıldığına şahit oluyoruz” sözlerine yer veren Ağcakoca, şöyle devam etti:
“Gelinen noktada belirtmek isteriz ki, Yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin etkisizleştirilmesini, çoğulcu demokrasiden çoğunlukçu anlayışa geçişi ve yaratılan kutuplaşma ortamını kabul edilemez buluyoruz. Hak ve özgürlükler alanında refahı sağlayacak tedbirleri almak, devletlerin yükümlülüğüdür. Ancak ülkemizdeki mevcut iklimde, yükümlülüklerin yerine getirilmesi bir yana, toplumsal kutuplaşmayı oluşturan adımların atılıyor olması hepimiz adına kaygı vericidir.”
Ağcakoca, son olarak siyasi parti ve devlet yönetiminin birbirinden ayrılarak, hukuki güvenliğin ve insan haklarına dayalı demokrasi anlayışının bir an önce sağlanması gerektiğini vurguladı.
