“Hiçbir alanda kendimizi güvende hissetmiyoruz”

Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu, şiddet, taciz ve kadın cinayetlerine karşı sesini yükseltmek amacıyla bir basın açıklaması yaptı. Sendika adına Kadın Komisyon üyesi Ayla Pehlivan ve Duygu Yeşil dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ayla Pehlivan yaptığı açıklamasında, her gün kadın cinayetleriyle uyanıldığını belirterek, “Artık yeter! Kadın cinayetlerini, şiddet ve tacizi durdurun!” demek, öfkemizi ve isyanımızı haykırmak için toplandık. Kadın cinayetleri katliama dönüştü! Katliamlar kadınlardan çocuklara, bebeklere kadar uzandı. Failler çok uzakta değil, kadınların en yakınlarındaki erkekler; eşleri, babaları, sevgilileri, oğulları, iş arkadaşları, tanıdıkları arasından çıkıyor” diye vurgulayarak, bu şiddet ortamının toplumsal cinsiyet eşitsizliği kaynaklandığı ifade etti.

“İKTİDAR KÖR, SAĞIR VE DİLSİZİ OYNUYOR”

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284 sayılı Kanun’un yok sayılması şiddeti arttığını ifade eden Pehlivan, “Bu şiddet ikliminde, yaşamın hiçbir alanında kendimizi güvende hissetmiyoruz. Kadınlar sadece evin içinde değil; hastanelerde, adliyelerde, okullarda, fabrikalarda da erkek şiddetinin ve tacizinin hedefindeler. Çalışma yaşamı içinde şiddet ve tacizin çeşitli biçimleriyle yüz yüzeyiz. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve taciz davranışlarına karşı mücadele etmek zorunda kalıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen AK Parti iktidarı, ILO 190 Sözleşmesi söz konusu olduğunda da kör, sağır ve dilsizi oynuyor” dedi. Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu Üyesi Duygu Yeşil de, kadınların her alanda şiddet ve tacize uğramaktan yorulduğunu belirterek, "Öldürülmekten, şiddet ve taciz tehdidi altında yaşamaktan, gece-gündüz kaygı içinde sokakta yürümekten bıktık. Kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya uygulanan şiddetten bıktık" dedi. Yeşil, şiddetin sadece bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunu, ekonomik krizlerle kadınları daha da yoksullaştırdığını ve bu durumun şiddeti artıran bir etken haline geldiğini belirtti.