Hukuk devleti olmanın ilkeleri masaya yatırıldı
Eskişehir’de “Cumhuriyetimizin Hukuk Devleti Yolculuğu-1” adlı panel düzenlendi. Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Barosu ve Türk Hukuk Kurumu iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlik, Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da yapıldı. Etkinlik ile ilgili Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın değerlendirmelerde bulundu.
Günaydın, “Bugün Eskişehir Kent Konseyi, Eskişehir Baromuz ve Türk Hukuk Kurumu paydaşlığında önemli bir etkinliğe imza atıyoruz. Özellikle Cumhuriyetimizin hukuk devleti yolculuğunu birçok açıdan ele alacağız. Birey olarak hakların, hukuk devletinin gereklerinin neler olduğunu ve özellikle Cumhuriyetimizin 2. yüzyılını yaşadığımız bugünlerde hukuk devleti kavramını çok açıdan; ceza hukuku, özel hukuk ve hukuk tarihi açısından da ele alacağız. Tabii önemli bir etkinlik. Çok değerli hukukçularımızı burada ağırlıyoruz ve katılımla da gerçekten bu Cumhuriyetimizdeki hukuk devleti olmanın ilkelerini, anayasal devlet ilkelerini her yönüyle masaya yatıracağımız bir etkinlik olacak. Türk Hukuk Kurumu aslında baromuzla eşit olarak 1934'te Atatürk'ün öncülüğünde de kurulmuş ve özellikle bu alanda çalışmalar yapan, Türk Hukuk Lügatı konusunda etkinlikler düzenleyen ve hukukun, hukuk devleti ilkesi için çaba sarf eden ve kamu yararına çalışan dernek statüsüne kavuşmuş bir dernektir. Tabii çok değerli başkanlıkları, işte Muammer Aksoy'dan ve birçok bildiğimiz hukukçuya, Yekta Güngör Özden'e kadar başkanlıklarını yapmış, ülkemizin güzide hukuk kurumlarından bir tanesidir" diye konuştu.
“Herkes İçin Yararlıdır”
Türk Hukuk Kurumu Başkanı Nail Gürman da panel dair konuştu. Gürman, “Hukukun bazı sorunları var. Bunlar her demokraside zaman zaman başa gelen şeylerdir. Bunları aşacağız. Çünkü temel hukuk olması lazım. Hepimizin gereksinmesi var. Sadece Türkiye'nin değil, bütün dünya uluslarının gereksinmesi var. Hepimiz biliyoruz yeni Anayasa tartışmaları var. Bu yeni Anayasa tartışmalarının nasıl bir şekilde gelişeceği, bir de biliyorsunuz yönetimin, daha doğrusu hükümetin bir arayışı var, çözüm meselesi konusunda. Anlaşılıyor ki bazı adımlar atılacaktır. Ben özetle şunu söyleyeyim: 1961 Anayasası, Türkiye'deki yürürlüğe gelmiş anayasaların en çağdaş, en uygar, en demokratik, en geniş kapsamlı bir Anayasa metnidir. Bu son 15 sene, 20 senede, 25 senede değişikliğe uğradı, tabii kamuoyunun takdiriyle, ama önemli değil. Bizim gereksinmemiz, ulus olarak çağdaş, cumhuriyetçi, yargı bağımsızlığını öne alan, insan eşitliğini, insan özgürlüğünü öne alan bir hukuk düzenidir. Hepimiz bunu istiyoruz. Herkesin buna ulaşması lazım. Bu, herkes için yararlıdır ve herkes için gereklidir" şeklinde konuştu