KALP KAPAĞI PROBLEMLERİNE DİKKAT!
Son yıllarda özellikle ileri yaş kişilerde sıklıkla karşılaşıldığı belirtilen kalp kapağı hastalıkları, hastaların hayat kalitesini olumsuz etkilerken, kişilerin yaşamı için tehlikeli tablolar meydana getirebiliyor.
Kalp problemlerinde erken tanının önemine dikkat çeken uzmanlar, gelişen teknolojiler sayesinde açık operasyonlar yerine kapalı yöntemlerin hastalar için büyük konfor sağladığını ifade ediyor.
Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can da kalp kapağı problemi yaşayan hastalarına Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) ve Valve in Valve (Kapak içine kapak implantasyonu) yöntemlerini uyguladı. Prof. Dr. Can, hastalarına uyguladığı tedaviye yönelik konuşurken, kalp kapağı hastalıklarına ilişkin bilgiler verdi.
“YAŞLANMAYLA BERABER KAPAK HASTALIKLARINA SIK RASTLAMAKTAYIZ”
Kalp hastalıklarında erken tanının çok önemli olduğunu söyleyen ve kalp kapağı problemlerine ilişkin bilgiler veren Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kapak hastalıkları genellikle yaşlanmayla beraber ileri yaşlarda gördüğümüz hastalıklar. Genellikle 70-80 yaş bandında görüyoruz. Avrupa’da ileri yaş ve ülkemizdeki yaşlanmayla beraber kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız. Bazen de çocukluktan geçirilen romatizmal hastalıklara bağlı erken yıpranmalar oluyor. Erken yıpranmalarla 55-60 yaşlarında hastalar nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma, kalp yetmezliği semptomlarıyla geliyorlar. Hastalarımızdan bir tanesinin erken dönemde tanısı konulmuş, ameliyat kararı verilmişti, açıktan bir kalp ameliyatı olmuştu. Kapak erken dönemde yıpranmıştı, bu tarz yıpranmalara biz çok sık rastlamıyoruz, dejenerasyon diyoruz. Normalde bu kapakların bir 5-10 yıl süreleri vardır ama bu hastamızda 1'inci yılda bir yıpranma meydana gelmişti, ciddi semptomları vardı. Kapakta ciddi darlık oluşmuştu. Biz bu kapağın yerine kapalı yöntemle teknik olarak kapağın daha üst seviyesini yerleştirerek bir kapak koyduk. Hastamızı sağlığına kavuşturmuş olduk. Diğer hastamız da daha önce yine kapak ameliyatı olmuştu. 5-10 yıllık süreçte bir yıpranması olmuştu, onu da sağlığına kavuşturmuş olduk. Kapak hastalıklarında bu dejenerasyona her hastada rastlamıyoruz ama genellikle 100-200 hastadan birinde bu yıpranma gözüküyor. Bu yıpranma hastanın genetik faktörleri, ilaçları kullanıp kullanmaması, kendi ek hastalıklarına bağlı oluyor!”