Kaymaz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Kaymaz’da yapılacak olan Siyanürlü Zehirli Atık Barajına tepki olarak ESÇEVDER ve kitle örgütleri bir araya geldi. Eyleme Eskişehir CHP İl Başkanı Recep Taşel, Eskişehir CHP Milletvekilleri Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan da katıldı.
Kaymaz’da Siyanürlü Havuzun yapılmasına tepki gösteren örgütler adına konuşan ESÇEVDER Başkan Yardımcısı Filiz Fatma Özkoç, "ÇED raporu onaylanırsa Kaymaz'a 600 metre mesafede üçüncü Siyanürlü Zehirli Atık Barajı inşa edilecek ve ileriki dönemde Kaymaz diye bir mahalle kalmayacak" dedi.
“KAYMAZ YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA”
Kaymaz Mahallesinde meraların, tarım arazilerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve insanların kanserden öldüğünün altını çizen Özkoç, “Şirketin hazırladığı ÇED raporuna göre 5 milyon 500 bin metreküp yapılacak 3’üncü zehir atik barajı 10 yılda dolacaktır. Kaldı ki altın uğruna Kaymaz mahallesinin taşıttırılması bile gündemdeyken… Ayrıca Kaymaz’daki meralar, tarım arazileri yani tarım ve hayvancılık yok oldu ve daha da yok olacaktır. Kanserden senede 60-70 kişinin öldüğü bir mahalle zaman içinde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya” diye konuştu.
“BİN 500 TON SİYANÜR HAVAMIZI, SUYUMUZU, TOPRAĞIMIZI NASIL ETKİLEYECEK?”
Türkiye'de bilinen diğer atık havuzlarının geçmiş yıllarda çökmesi, patlaması gibi felaketleri sıralayan Özkoç, bu felaketlerin ardından can, mal ve çok büyük çevre felaketlerinin yaşanmış olduğunu vurgulayarak, "Bu felaketlerin Kaymaz’da yaşanmayacağını kim garanti edecek?" ifadelerini kullandı. Havuzun ÇED raporuna göre çalışırsa yılda bin 500 ton siyanür kullanacağını söyleyen Özkoç, “Bin 500 ton siyanür havamızı, suyumuzu ve toprağımızı ne hale getirecek hiç düşündünüz mü?” dedi.
“MİLYONLARCA LİTRE SU ZEHİRLENECEK”
Su kaynaklarının azalacağını ve zehirleneceğini ifade eden Özkoç, şunları söyledi:
“Şirket 3 kuyudan ayda 85 bin metreküp su çektiğine göre yılda 1 milyon 20 bin metreküp su çekecektir... Zaten su fakiri olan bir tarım bölgesinde milyonlarca litre su siyanürlü altın madenciliği için zehirlenecek ve zaten azalmakta olan yeraltı su kaynaklarımız daha da azalacak. Böylece geleceğimiz ipotek altına alınmak istenmektedir. Siyanürlü zehirli Atık Barajı, yer altı sularına karışmayacağını kim garanti verecektir?”
“ÇED RAPORU YETERLİ DEĞİL”
Basın açıklamasının ardından söz alan Eskişehir CHP Milletvekili Jale Nur Süllü,"Biz çok uzun süredir Kaymaz'daki mücadelemizi sürdürüyoruz ama ne yazık ki bu mücadelede kaymaz halkını çok yanımızda göremiyoruz. Uzun yıllardır ÇED raporunun yeterli olmadığını söylüyoruz. Aynı zamanda SED raporlarının da yer alması gerekiyor” dedi.
“KAYMAZ’DA DEPREM RİSKİ YÜKSEK”
Bölgenin deprem riskinin yüksek olduğunu ve olası bir depremde büyük bir felaket yaşanabileceğini söyleyen Süllü, “2019 deprem analizi raporunda buranın yüksek deprem riski olduğu söyleniyor ve siyanür havuzlarında olası bir depremde yaşanacak sızmalar toprağa, havaya ve suya karışacak” diye konuştu.
“VATANDAŞLARIMIZIN SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDA”
Su sıkıntısına, çevrenin yok olmasına ve insanların sağlığının olumsuz etkilenmesine de değinen Süllü, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Aynı zamanda siyanür havuzlarının ayrıştırma için kullanılan topraktan çekilen su, zaten su sıkıntısı çekilen Sivrihisar bölgesi için büyük risk taşıyor. Vatandaşlarımızın sağlığı tehdit altında. Ayrıca bu bölgede kırmızı listede olan endemik bitkiler var. Bu bitkiler her geçen yıl azalıyor ve tükeniyor. Ağaçlar ölüyor. Burada kaymaz halkının çok duyarlı olması gerekiyor ve ne yazık ki siyanür havuzlarında yeterince sızdırmazlık önlemleri alınmıyor.”
“ÖLÜM RAPORLARINDA HEP KANSER YAZIYOR”
Kaymaz’da yaşayan mahalle sakini Şefik Aksoy, ağaçların, hayvanların öldüğünü ve birçok insanın da kanserden öldüğünü dile getirdi. Aksoy, şunları söyledi:
"22 sene önce buraya maden geldiğinde 3 bin nüfusu vardı. Geçen seçim yapıldığında 800 küsur insan vardı. Nereye gitti bu insanlar? Hepsi mezara gitti. Doktorların verdiği ölüm raporunda hep kanser yazıyordu. Bu sene benim 2 tane kayınçom bir tane kayınvalidem öldü. Hayvanlar öldü... Ağaçlar öldü. Kime şikayet edeceğiz? Sene başından bu yana bir sürü insan ölmüş. 7-8'i hastalıktan bunların. Teröristler gelse bu kadar canlıya kıymaz. Bu köyün kim bir bardak suyunu içer, havasını solursa herkes kanser."
“BU BÖLGEDE TARIM VE HAYVANCILIK BİTECEK”
Kaymaz’a 20 km uzaklıktaki Süleymaniye köyünde oturan Celal Öngen, Kaymaz’ın civar köylerinin pek çoğunun su kaynağının Kaymaz’dan geçtiğini ve buradaki zehirlenmenin herkesi etkileyeceğini söyledi. Öngen, “Benim köyümün tüm yeraltı suları bu bölgeden gitmekte. Buraya havuz yapıldığında Süleymaniye, Okçular ve diğer köyler tamamı buranın yeraltı suları kirlenmiş olacak. Daha da kötüsü, bir de havuz patlama durumu olduğunda daha büyük felaketler yaşanacak. Buharlaşmayla beraber siyanürün havaya karışması ve daha sonra çiğle, yağmurla bu siyanürün toprağa inmesiyle bölgede tarım ve hayvancılık bitecek. Bütün bunları dikkate alarak bölge insanımızın bu işlemlere kesinlikle karşı durması gerekiyor. Ülkemizin yer altı ve yer üstü kaynakları böyle talan edilmemeli. Buna kitlesel olarak karşı durmalıyız” şeklinde konuştu.
“ONLAR PARA KAZANSIN DİYE BİZİM İNSANIMIZ ZEHİRLENİYOR”
Okçular köyünden Gönül okçu ise, “Toprağın üstü altından değerlidir. Ayrıca buradan kaldırılan altının yüzde 5'i bizim bütçemize giriyor. Yüzde 95'i yabancı ülkelere gidiyor. Onlar para kazansın diye bizim insanımız, toprağımız, suyumuz zehirleniyor. O yüzden kesinlikle istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.