KESK Eskişehir Şubeler Platformu’dan grev ertelenmesine tepki

KESK Eskişehir Şubeler Platformu’dan grev ertelenmesine tepki
 Muhabir
Maden İşçileri Sendikasının grev kararı, "milli güvenliği bozucu nitelikte" görüldüğü için 60 gün süreyle ertelendi. Yaşanan gelişmeyi KESK Eskişehir Şubeler Platformu eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla, Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Türkiye Maden İşçileri Sendikasının grev kararı, "milli güvenliği bozucu nitelikte" görüldüğü için 60 gün süreyle ertelendi.

Alınan karara KESK Eskişehir Şubeler Platformu tepki gösterdi. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (TÜM- BEL SEN) Eskişehir Şubesi binasında gerçekleştirilen açıklamayı platform adına Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası ESM İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Yener Çalışkan yaptı.

Çalışkan, “Türkiye Maden İş Sendikası tarafından alınan ve Ankara, Balıkesir, Eskişehir ile Kütahya’yı kapsayan insanca yaşayabilecek bir ücret için aldıkları grev kararı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle erteleme adı altında yasaklanarak, grev hakkı gasp edildi. AK Parti iktidarı, 23 yıldır emekçilerin en temel anayasal hakkı olan grevli toplu sözleşme hakkını sistematik bir şekilde yok saymaktadır! “Milli güvenlik” adı altında grevleri ertelemek veya yasaklamak, anayasanın 54. maddesini hiçe saymak, emekçilerin haklarını sermaye çıkarlarına feda etmektir! Bugüne kadar 21 grev “milli güvenlik”, “ekonomik ve finansal istikrar” gibi bahanelerle yasaklanmıştır. Grev yapabilen işçi sayısı 100 bini dahi bulmamıştır. İktidar grev hakkını sadece, grev muhalefet alanı dışına hapsederek göstermelik veya etkili olamayacak işçiler ve iş kollarında kullanılabilecek bir hak olarak görmektedir. Bu tablo, Türkiye’de grev hakkının fiilen yok edildiğinin en acı kanıtıdır. Anayasa mahkemesi kararlarında belirtildiği üzere milli güvenlik gerekçesiyle ertelemenin grev hakkının özüne dokunması hukuka aykırıdır; bu müdahale toplu iş sözleşmesi hakkının özüne dokunmaktadır. Grev hakkı, Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında sıkıştırılamaz, bir “lütuf” değil, anayasal bir haktır” sözlerini kaydetti.

“Toplu Sözleşme Hakkımız Grev Silahımız”

AK Parti iktidarının çalışanların haklarını gasp ederken, sermaye sınıfına vergi affı, borç silme, hazine garantili kâr transferleri sunmaktan geri durmadığını savunan Çalışkan Asıl milli güvenlik tehdidinin çalışanların grev hakkının olmadığını kamu kaynaklarının yağmasının yoksulluğun derinleşmesinin doğa ve yaşam alanlarının talanın ve adaletsizliğin tırmanışı olduğunu kaydetti. Çalışkan, “Yıllardır grevli toplu sözleşme hakkı için mücadele yürüten Kamu emekçileri olarak, Türkiye Maden İş Sendikası’nın Ankara, Balıkesir, Eskişehir ve Kütahya’daki grevinin yasaklanmasını kınıyoruz! Bu yasak, sadece maden işçilerine değil, tüm emekçilere ve haklarına yönelik bir saldırıdır! Kamu emekçileri olarak işçilerin yaşayacak ücret taleplerinde tüm fiili ve meşru mücadelelerinde yanlarında yer alacağımızı ve dayanışma içerisinde olacağımızı buradan ilan ediyoruz. Tüm emekçileri, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini bu haksız yasaklara karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz! Grev hakkını savunmak, hepimizin ortak görevidir! Birleşe birleşe kazanacağız. Yaşasın sınıf dayanışması. Toplu Sözleşme hakkımız grev silahımız" diye konuştu.

Etiketler :