Okullardaki şiddete çözüm arayışları

Dönem dönem hem aileler hem öğrenciler hem de okul yönetimleri ile Emniyet Müdürlüğü'nü zor durumda bırakan okullardaki şiddet olaylarını önlemek ve gerçekleşmeden çözüm getirmek amacıyla yeni bir çalışma başlatıldı. Başlatılacak yeni çalışmada okullarda risk grubu oluşturan öğrenciler listelenerek belirlenecek ve çeşitli kurumlarla öğrenci aileleri birlikte çalışarak, bu öğrencilerin suçtan uzaklaşmalarının sağlanması amaçlanıyor.
Eskişehir Valiliği tarafından ilçe kaymakamlıklarına, oradan Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nden de okullara gönderilen ilgili yazıda şu ifadeler yer aldı:
"Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü Kuruluş ve Çalışma Yönetmeliğinin ilgili maddesinin 'okullarda risk gruplarını (suça sürüklenen veya suça meyilli öğrenci) tespit etmek, bu gruba giren öğrencilerin iyileştirilmesi ve tedbir alınması için İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü okul idareleri, rehber öğretmenler ve aileler ile ortak çalışmalar yapmak" hükmü doğrultusunda Emniyet Müdürlüğü'nce yapılacak çalışmalara esas olmak üzere, ilçeniz okullarında risk grubu oluşturan çocukların isim listelerinin gönderilmesi hususunda gereğini rica ederim."
Söz konusu uygulamanın bazı kesimler, eğitim sendikaları ve bazı öğrenci aileleri tarafından olumlu karşılanmadığı ve insan haklarına aykırı olduğu şeklinde görüşler savunulmasına karşın, suçu daha oluşmadan önleyebilmek adına olumlu sonuçlar yaratması bekleniyor.

EĞİTİM SEN "BU UYGULAMA
ÇAĞDAŞ DEĞİL"
Valiliğin, pek çok yönden tartışma yaratacak bir uygulamaya imza attığını öne süren Eğitim Sen Şube Başkanı Süleyman Solak, "Eskişehir Valiliği tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da okullara gönderilen resmi yazı ile okullarda 'suç işleme eğilimi' olan ve bu anlamda emniyet tarafından 'risk grubu' içinde değerlendirilen öğrencilerin isim listelerinin 18 Aralık 2009 tarihine kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim, Öğretim ve Öğrenci İşleri Müdürlüğü'ne gönderilmesi istenmiştir" dedi.
İlgili yazının tüm okul müdürlüklerine gönderilmesinin işin ilginç yanı olduğunu dile getiren Solak, "Yani 3- 6 yaş grubu anaokulu öğrencileri ile 7 -14 yaş grubu çocuklardan suç işlemeye eğilimli olanların isimleri de istenmektedir. Bu bir skandaldır. Ayrıca bu isim listelerinin ne yapılacağı ya da bu öğrencilere nasıl bir çalışma yapılacağı da merak konusudur. Eskişehir'de yaşanan bu olay çocukları ve öğrencileri suç işlemeye eğilimli, potansiyel bir tehlike olarak gören zihniyetin gelmiş olduğu son noktadır. Ortada işlenmiş herhangi bir suç yokken bazı öğrencilerin resmi makamlar tarafından fişlenmesi dikkat çekicidir. Okullarda sivil polis görevlendirilmesinin ardından 'suç işlemeye eğilimi olan öğrencilerin isim listelerinin çıkarılması' gibi en temel insan hakları kurallarını bile hiçe sayan bu uygulama Türkiye'deki rejimin karakterini ve AKP hükümetinin güvenlik anlayışını tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır" diye konuştu. Hiç kimsenin, özellikle de öğrencilerin 'suç işlemeye eğilimli' denilerek fişlenemeyeceğini ve ortada hiçbir somut durum yokken haklarında işlem yapılamayacağını belirten Solak, öğrencilerle ilgili sorunların emniyetin değil eğitim bilimcilerin işi olduğunu söyledi.
Çocuk ve gençlerin sorunlarının çözümünde polisiye tedbirlerin başvurulacak ilk yöntem olarak akla gelmemesi gerektiğini kaydeden Solak, Valiliğin ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bu uygulamayı derhal durdurması ve öğrenciler üzerinden asayiş sağlayamaya çalışılmasından vazgeçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.