Özkan Demirkol: Suçlu çocuk yoktur

Özkan Demirkol: Suçlu çocuk yoktur
Çocuklarda suç eğiliminin artmasıyla ilgili konuşan Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, “Suçlu çocuk yoktur. Hakları ihlal edilen çocuklar var. Bir şekilde çocukların adli süreçlerle tanışması bir dizi ihmalin sonucudur aslında” dedi.

Çocukların suça bulaşma sayısının artmasının sebepleri ile ilgili Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, değerlendirmelerde bulundu. Demirkol, “Çocuklar suçlu doğmaz. Çocukları suça iten nedenler vardır. Bu nedenlerin çok iyi araştırılıp buna yönelik önlemlerin alınması lazım. Şimdi ülkemizdeki derinleşen ekonomik kriz, alım gücünün düşmesi bir şekilde bu çocukları çocuk işçilik nedeniyle işte MESEM uygulamaları ya da lise düzenlemeleriyle çocukların eğitimden kopmaları çocukları bu suç sarmalıyla suç işlemi sarmalıyla karşılıklı olarak bıraktığını görüyoruz. Televizyon dizileri dediğimiz ya da başka işte birtakım oyunlar, bilgisayar oyunları, suç içeren, şiddet içeren oyunlar çocukların suça daha çok eğiliminin olmasını arttıran sebeplerden birisidir. Burada devletin asli görevlerinden birisi çocukları suç işledikten sonra cezalandırmak değil ama çocukların suç işleme potansiyellerini görüp buna göre önlemlerin alınması gereklidir. Suçlu çocuk yoktur. Hakları ihlal edilen çocuklar var. Bir şekilde çocukların adli süreçlerle tanışması bir dizi ihmalin sonucudur aslında. Bir çocuk okul sıralarında olması gerekirken, sokaktaysa ya da atölyelerde ucuz iş gücü olarak emeği sömürülüyorsa, temel ihtiyaçlarına ulaşamıyorsa, burada fail çocuk değildir. Sosyal devlet sorumluluğunu yerine getirmeyen sistemdir. Şimdi sosyal bağlılık kuramına göre değerlendirdiğimizde şöyle bir durum var. Çocuğun okula, öğretmene ve arkadaşlarına olan bağlılığı onu suçtan alıkoyan bir etmendir aslında. Siz bir çocuğu okuldan uzaklaştırırsanız, eğitim süreçlerinden yeterince yararlanmamasını yönelik düzenlemeler yaparsanız ki nitekim en son hatırlarsanız liselerin süresinin kısaltılmasıyla ilgili bazı çalışmalar vardı. Burada çocuk sadece akademik geleceğini kaybetmiyor, toplumsal normlara olan inancını da kaybediyor. Burada çocuk kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir bireye dönüşüyor. Kendini bu şekilde görüyor. Bu şekilde gördükten sonra da ister istemez böyle bir psikolojiyle o sokakta suça eğilimi biraz daha kolaylaşıyor” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIN SUÇ İŞLEMESİNİ ENGELLEYİCİ ÖNLEMLER ALINMALI”

Eğitimden kopuşların engellenmesi gerektiğini aktaran Özellikle MESEM uygulamalarıyla Çocukları okul işyerlerine attıldığında çocukların suça olan eğilimlerinib biraz daha artacağını ifade etti. Demirkol,“Nasıl oluyor bu? Şöyle çocuk kendi akranları arasında olması gerekirken birdenbire yetişkinlerin bulunduğu bir ortaya geçtiğinde oradaki pedagojik belli birtakım verilere sahip olmayan pedagojik gerçekliklerden uzak insanların işte küfürleri, geçim şartlarından kaynaklı olarak yaşamış oldukları travmaları bir şekilde şiddet, küfür veya buna benzer diğer şeylerle çocuklara yansıtması sonucunda çocuklar da ne yapıyor? İster istemez böyle bir ortamda şiddetle iç içe daha sonra pedagojik gelişimlerden, gerçekliklerden uzak sigara gibi işte diğer maddeler gibi kötü alışkanlıkların içerisinde bir şekilde kendilerini buluyorlar. Bu da ne yapıyor? Çocukları suç işleme konusunda sanki biraz daha böyle teşvik bir duruma getiriyor. Bir başka konu çocuk adalet sistemi çocuk adalet sistemi bizim ülkemizde genelde cezalandırma üzerine. Burada yapılması gereken en önemli şeylerden birisi çocuklar suç işlemeden önce o çocukları suç işlemesini engelleyici önlemlerin alınması yoksullukla mücadelenin yapılması çünkü MESEM uygulamalarında şöyle bir şey var. Çocukların emeği sömürülüyor. Emeği sömürüldükten sonra yeterince işte ücret alamadığını düşündüğünde emeğinin sömürüldüğünü ve hak ettiğini alamadığını düşününce çocuk bu sefer farklı para kazanma yollarına girebiliyor. İşte bu da hırsızlık dediğimiz ya da buna benzer diğer şeyleri teşvik edebiliyor. Bir de çocukların Özellikle bu televizyon programları, buna benzer diğer toplumsal çöküşü hızlandıran yayınlar diyelim biz onlara, buradaki özentilerinden kaynaklı olarak kolay bir şekilde para kazanma, ekonomik rahatlığa ulaşma gibi bir gerçeklik de var. Bunlarda çocukları maalesef bu tür şeylere teşvik edebiliyor. Burada yapılması gereken en önemli şeylerden birisi bu sosyal devlet anlayışıyla bu çocukları bu tür önlenmesi gerekiyor. Suça sürüklenen her çocuk unutulmasın ki bu ülkenin bir geleceğidir, umududur. Buna göre düzenlemeler de yapılması gerekir” şeklinde konuştu.