“Sermayenin talanına karşı omuz omuza”

“Sermayenin talanına karşı omuz omuza”
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, Enerji ve maden düzenlemesi TBMM komisyonunda kabul edilmesi sonucunda yaşanacak sorunlara dikkat çekmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi.

Enerji ve maden düzenlemesi TBMM komisyonunda kabul edildi. Kabul edilen maden düzenlemesinin geri çekilmesi için Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu yürüyüş gerçekleştirdi. Köprübaşı Mevkii’nde bir araya gelen platform üyeleri ve doğa savunucuları, ismet İnönü Caddesi’nde bulunan Kanatlı Alışveriş Merkezi önüne kadar yürüdü. Katılımcılar iktidar temsilerine tepki gösteren sloganlar attı. Yürüyüş sonunda platform adına Ekoloji Derneği Başkanı Filiz Fatma Özkoç basın açıklaması gerçekleştirdi. Özkoç, “İlgili kanun teklifini sunanların mesleki faaliyetlerinden de anlaşılacağı üzere ilgili teklif, maden ve enerji şirketlerine faaliyetlerinde büyük kolaylıklar ve imtiyazlar sağlamayı, doğamızı ve yaşam alanlarımızı talan etmelerine engel ve prosedür olarak gördükleri ÇED süreçlerini ve doğayı koruyan diğer kanunları aşmayı amaçlıyor. Zeytinliklerden ormanlara, tarım alanlarından korunan alanlara kadar ülkemizin en değerli doğal ve kültürel miras alanlarını madencilik ve enerji yatırımları uğruna geri dönüşü olmayan tahribatlara açık hale getiriyor” diye konuştu.

“Akbelen’deki Zeytinlikler Termik Santrallere Kömür Olacak”

Doğanın ve hukukun korunmasından yana olan doğa savunucuları olarak, Madencilik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında derin endişeler taşımakta olduklarını ifade eden Özkoç, Bu yasa teklifi, Anayasa’nın 35, 44, 56, 63 ve 169. maddeleri başta olmak üzere pek çok temel hakkı ihlal ederek, zeytinliklerin, ormanların ve meraların, sit alanlarının madencilik faaliyetleri için heba edilmesini kolaylaştırmakta olduğunu dile getirdi. Özkoç, “Tasarı ÇED muafiyetleriyle kamuoyundan, yargı denetiminden ve itirazlardan süreçleri kaçırmak, engel olmak amacıyla birçok düzenlemeyi barındırıyor. Çed muafiyetiyle beraber süper yetili saray kurulu stratejik ve kritik maden bahanesiyle kapalı kapılar ardından talan projelerini onaylayacağı yasa, halkın en temel hakkı olan ekosistemin yaşamsal haklarıyla beraber Anayasa ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılıyor. Derin yoksullukla boğuşan halk geçinemiyorken teşviklerle, vergi aflarıyla donatılan şirketlere ayrıca ruhsat bedellerinde indirim ön gören yasa tasarısı sermayeyle nasıl kol kola hazırlandığının en açık göstergesidir. Yine bu teklifle; Ormanlar 2 yıl bedelsiz madencilere tahsis edilebilecek, Adrese teslim geçici madde ile Zeytin ağaçları "taşınacak" veya sökülecek. 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu çiğnenerek maden şirketlerine eline teslim edilecek. Termik santrallere kömür sağlamak için Kanun teklifi ekinde yer alan iki adet kroki ve koordinat tablosunda belirtilen Akbelen’deki zeytinlikler kamulaştırılacak. Kısaca zeytinlikler katledilecek! Akbelen’deki zeytinlikler termik santrallere kömür olacak! Anayasa’nın 169. maddesi, ormanların korunmasını ve ancak "millî menfaat" gerektirdiğinde sınırlı tahsisini, 2863 sayılı Kanun sit alanlarının mutlak korunmasını öngörür. Bu teklif, zeytinlikleri (Zeytin Kanunu Md.9), meraları (Mera Kanunu) ve sit alanlarını madencilik lehine işlevsizleştirmektedir” diye konuştu.

"Ekolojik Yıkım Hızlanacak”

Bu yasa teklifinin ormanları MAPEG’e devrederek Anayasa’ya aykırı düzenlemeler getirmekte olduğunu belirten Özkoç, proje alanında sit bulunması halinde, tahribat bedelinin MAPEG tarafından ödeneceği" hükmünün kültürel mirasın ticari bir maliyete indirgenmesi anlamına geldiğini kaydetti. Özkoç, “Zeytin Kanunu’nun 9. maddesi, zeytinlik alanların madenciliğe açılamayacağını hükme bağlar. Teklif, bu korumayı kaldırarak hukuk devleti ilkesini zedelemektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Sürecinin İşlevsizleştirilmektedir. ÇED raporu alınmadan ruhsat, ihale ve izin süreçlerinin başlatılabilmesi, ekolojik yıkımı hızlandıracak bir düzenlemedir. Kamuoyu denetimi ve bilgilenme hakkı (Çevre Kanunu Md.10) ortadan kaldırılmaktadır. Bakanlar, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve dokunulmazlığı olan kişilerden oluşan bir kurul, tüm süreçleri denetimsiz ve şeffaf olmayan bir şekilde yönetecektir. Yargı denetimi olmaksızın acele kamulaştırma yetkisi, mülkiyet hakkını (Anayasa Md.35) ihlal etmektedir. Zeytinlikler (yüzyıllık tarım mirası), meralar (hayvancılığın temeli), sit alanları (ortak hafızamız) ve ormanlar (iklim kriziyle mücadelede kritik) bir bütün olarak yok edilecektir. Unutmayalım ki bu topraklar, yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de emanetidir. Bu yasa tasarısı TBMM genel kurula geldiğinde biz Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak hem şehrimizde hem de Ankara da TBMM önünde bütün itirazlarımızı yüksek sesle dillendireceğiz. Bu bir Ekokırım ve Ekoyıkım projesidir, tamamen enerji ve maden şirketlerine hizmet etmektedir. AK Parti iktidarı ve milletvekilleri bu yasa tasarısını derhal geri çekmelidir. Doğanın ve yaşam alanlarımızın sesi olmak için tüm halkımızı mücadeleye ilgili teklife karşı ses yükseltmeye çağırıyoruz. Sermayenin talanına karşı omuz omuza!” şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler :