SES Eş Başkanı Yıldırım: ‘’İhraçlar sosyal ölüm yarattı’’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gerçekleştirilen kamu görevinden ihraçlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
“İhraç Edilenler Sosyal Ölüme Terk Edildi”
1960, 1971 ve 1980 darbelerinde binlerce kamu görevlisinin görevlerinden uzaklaştırıldığını söyleyen Yıldırım, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşananlar ise hem kamunun yeniden dizaynı hem de kadrolaşma bakımından geçmişteki darbeleri kat be kat aşan nicelikte ve niteliktedir. Tam sayı bilinmemekle birlikte, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuranların sayısından en az 125.612 kişinin kamu görevinden ihraç edildiğini anlıyoruz. Açlığa ve sefalete mahkûm edilen bu kamu emekçilerinin ise pasaport ve seyahat özgürlükleri ellerinden alınmış, özel sektörde dahi çalışmaları engellenmiş, sosyal ölüme terk edilmek istenmiştir. Nitekim ihraç edilen yüzlerce ihraç kamu görevlisi maruz bırakıldıkları yoğun stres ve sosyal güvenlik haklarının ellerinden alınması nedeniyle ağır hastalıklara yakalanmış, kimileri bu hastalıklar nedeniyle yaşamını kaybetmiştir. İntiharlar yaşanmış, aile bütünlükleri bozulmuş, işçi cinayetlerinde onlarcası yaşamını yitirmiştir” dedi.
KESK’li 4259 emekçinin “irtibat ve iltisak” gerekçesiyle ihraç edildiğini, 1700 dolayında kişinin hâlâ yargı kararını beklediğini belirten Yıldırım, “Bu arkadaşlarımızın büyük bir kısmı hakkında daha önce herhangi bir soruşturma açılmamış, herhangi bir nedenle ceza almamıştır. Ancak iktidar kendisini yargı yerine koyarak önce suçlu ilan etmiş, ihraç ederek ceza vermiş sonra da göstermelik yargı süreci başlatmıştır. Daha da vahimi Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan Barış Akademisyenleri de ihraç edilmişlerdir” ifadelerini kullandı.
“Hukuksuzca İhraç Edilen Tüm Kamu Emekçileri Görevlerine İade Edilmeli”
“5 Gün, 7 Kent, Tek Ses” sloganıyla yürütülen eylemlerin bu mücadelenin bir parçası olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Yürüyüşümüz adaletsizliğe, düşman hukukuna, sorgusuz, sualsiz işimize son verilmesine, anayasal hakkımız olan çalışma hakkımızın gasp edilmesine karşıdır. Bedeller ödenerek elde edilen sendikal hak ve özgürlüklerimizi savunmak içindir. Emek, barış ve demokrasi içindir. Toplumsal barışı sağlamanın ve demokratik standartları yükseltmenin asgari gereklerinden biri olarak görevlerine iade edilmeyen, hukuksuzca ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin geriye dönük haklarıyla birlikte görevlerine derhal iade edilmesidir” şeklinde konuştu.