"Türkiye AB'ye girecek"

Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz katıldı. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli'yi makamında ziyaret eden Almanya Büyükelçisi Dr. Cuntz Eskişehir ve Türkiye'ye övgüler yağdırdı.
Almanya Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye ilişkileri konulu konferansa katılan Büyükelçi Dr. Eckart Cuntz, Türkiye ile Almanya'nın dost iki ülke olduğunu söyledi.
Üniversite rektör, öğretim görevlileri ile öğrencilerin katıldığı konferansta Türkiye'nin AB'ne gireceğini ifade eden Büyükelçi Dr. Cuntz "Türkiye-Almanya arasındaki tarihi bağlar çok eskiye dayanır ve bu bağlar çok sıkıdır. Türkiye Dünya'nın en eski kültür sahasıdır. İki ülke arasında siyasi alanda da önemli ilişkiler vardır. AB'de, Türkiye ile müzakerelerin sürdürülmesi çok önem kazandı. Bu konuda Almanya Türkiye'nin yanında yer aldı. Türkiye'de başka bir ülkeyle karşılaştırılmayacak bir büyüme yaşanıyor. Önemli olan Dış borçların azaltılıp, enflasyonunda düşürülmesidir. Son dönemde enflasyonda hafif bir yükselmede olsa korkulacak bir şey yok. Türkiye on yıl içerisinde, AB'nin öngördüğü hesapları tutturabilecek" dedi.
"AB Hıristiyan Kulübü" değildir
Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin girmesi için Almanya'nın büyük destek verdiğini kaydeden Büyükelçi Dr. Cuntz "Anayasadaki temel ilkeler demokratik değerlere bağlılıkta Türkiye açısından önem kazanıyor. AB Hıristiyan kulübü değildir. Biz Avrupa'da çok değişik dillerin kültürlerin arasındayız. Biz basın, dil, fikir, din, ibadet özgürlüğü olan bir ülkeyiz. Malatya'da işlenen cinayet, Türkiye'deki din özgürlüğünü bir kez daha gözler önüne getirmiştir.
Bu değerler çok önemli ve korunmalıdır. Atatürk'ün gösterdiği yola devam edilmelidir.
AB, çerçevesindeki olumsuzluklardan etkilenmemek gerekiyor. Bu süreç Türkiye açısından çok önemlidir. Başbakanımızın söyledikleri her ne kadar negatifse verilen sözler yerine getirilmelidir.
Almanya'nın müzakerelerdeki katkısı 4 dosya için değil, diğerleri için de geçerlidir. Türkiye'nin bu sürece devam etmesini destekliyoruz. Müzakerelerde söz konusu olan bir ülkenin dönüşüm süreci yaşaması Avrupa ülkelerine uyum sağlamasıdır. Tartışmalarda zaman zaman Türkiye'ye yönelik haksız ifadelerin kullanılması bizi de üzüyor. Ülkelerin çoğu büyük değişimlerden geçmiştir. Türkiye ekonomik alanda entegarasyonunu sağlamıştır. Bir çok yol kat etmek gerekiyor ve bu süreç kesinlikle seçim öncesi olmayacaktır. Bu süreç, demokratik bir şekilde seçimleri yapıp yeni süreci başlatacaktır. Türkiye de basında düşünce konusunda insan hakları konusunda bir şeyler yapılmalıdır" diye konuştu.