‘’Ülkece birbirimize karşı bir tiyatro oynuyoruz”
İnşaat Mühendislerinin istihdam kaygısıyla ile ilgili değerlendirmelerde bulanan İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç, gençlerin 'boşuna mı okudum' hissine daha çok sahip olduğunu belirtti. Kılıç, “Bu tehlikeli bir durumdur. İnşaat mühendisliği en eski mühendislik dallarından biridir. En önemli mühendislik dallarından biri. Binlerce insanın hayatına dokunuyorsunuz. İnşaat mühendisliği çok önemli bir meslek dolasıyla bunu yapan kişilerin çok donanımlı konusunda yetkin kişiler olması gerekir. bunu sağlamamız lazım. Bunu iyi bir üniversite eğitimiyle sağlayabiliriz. İyi eğitim alan inşaat mühendislerinin iyi bir tecrübe kazanması gerekiyor. İyi işler yapması gerekiyor. Ülkemizde iyi bir üniversite eğitimi artık yok. Her geçen gün daha kötüye gidiyor. Çok fazla üniversite açılıyor. Çok fazla bölüm açılıyor. Hocası var mı yok mu, sınıfı var mı yok mu bakmadan inşaat mühendisliği bölümleri açılıyor. Bu bölümlerden inşaat mühendisi mezunları çıkıyor. bu mezunlar gerçekten çok donanımlı bir şekilde mezun olabiliyorlar mı? Böyle bir eğitim sisteminde bütün mezunlar çok donanımlı demek çok mümkün değildir. Tecrübe kazanmak için gerekli iş olanakları mevcut değil. Bu meslek sahipleri iyi bir ücret alamıyorlar. Yeni mezunlarımız asgari ücret civarı ücretlerle çalışmaya mecbur bırakılıyor. Aç mühendis hesap yapamaz diye bir söz söylerdi bizim hocalarımız. Aç mühendisin hesap yapması zor” dedi.
“İNŞAATLARI MÜHENDİSLER Mİ YAPIYOR?”
Türkiye’de inşaat mühendislerinin sözünün dinlenmesi gerektiğini belirten Kılıç, Yapı denetim mekanizmasının tam anlamıyla işlemesi gerektiğine dikkat çekti. Kılıç, “inşaat mühendislerinin sözü dinleniyor mu? İnşaatları inşaat mühendisleri mi yapıyor? 11 ili etkileyen bir deprem yaşadık. Eski binalar var. Eskişehir'de de var. 1999 öncesi yapılan binalar riskli bunu kabul ediyoruz. Yeni binalardan yıkılanlar da var. Bunların sorumlusu inşaat mühendisleri mi? Hadi yarın bütün üniversitelerimizi çok iyi yaptık. Yetersiz bölümleri kapattık. Kontenjanları azalttık, eğitimi mükemmelleştirdik. Mezun olanları iyi tecrübe kazanabileceği usta çırak ilişkisi sistemi oluşturmak gerekiyor onu oluşturduk. İyi maaşlar almasını sağladık. Yeter mi? Yine yetmiyor. Mühendisi dinleyen yok ki! İnşaatların ne kadarı inşaat mühendisleri tarafından yapılıyor. Şu anda biz birbirimize bakarak ülkece bir tiyatro oynuyoruz. Bir yapı denetim sistemi var. Yapı denetim sistemi ne kadar sağlıklı çalışıyor! Son depremde biz şunu gördük. Tahminimizin çok üstünde iyi çalışmış. Meslektaşlarımız ustalarla kavga ederek canı pahasına mücadele etmişler. Çoğu yeni mezun düşük ücretlere çalışan arkadaşlar. O kahramanlar sayesinde çoğu bina ayakta kaldı. Müteahhittin bir tanımı olması lazım. Müteahhitlik yapan doktorlar, astsubaylar, taksiciler var. Biz evimizi neden bu insanlardan alıyoruz. Ticari taksi kullanmamız için en basitinden ehliyetiniz olması lazım. Ehliyetiniz yoksa ticari taksi kullanmazsınız ama müteahhitlik yapabilirsiniz. Müteahhitlik yasası oluşturuldu. Ülkece bir tiyatro oynuyoruz birbirimize karşı. Yasa çıktı, mühendis şartları kaldırıldı. Yoldan geçen herkese en düşük grup olan H grubu müteahhitlik belgesi veriliyor. H grubuyla da çok ciddi inşaatlar yapılabiliyor. 3 katlı binalar yapıldığı zaman insanlar ölmüyor mu? Neden metrekare şartı konuluyor. Deprem sadece yüksek katlı binaları yıkmıyor. Yüksek katlı binaları görüyorsunuz. Olayın tamamen düzeltilmesi lazım” sözlerini kaydetti.
“CİDDİ CAN KAYIPLARI YAŞARIZ”
Yapı denetim sıkıntıları ile ilgili de konuşan Kılıç, yapı denetim firmalarının gelirlerinin artırılması gerektiğini kaydetti. Kılıç, “Yapı denetim firmalarının organize sanayide bir fabrika denetleyecekleri zaman, düşük fiyat alabiliyorlar, teşvik var diye. Teşviki bizim meslektaş mı verecek. Teşviki verecekse devlet verecek. Fabrikayı yapan teşvik alıyor. Devlet teşvik verdim diyor. Parayı bizim meslektaştan kesiyorlar. Böyle bir şey olamaz. İnşaat bittikten sonra emlakçı alandan satandan yüzde3,5 komisyon alıyor. Emlakçı komisyonu satış fiyatı üzerinden alıyor. Bizim yapı denetimler, maliyeti üzerinden yüzde 4 gibi miktar alıyor. Bunun yanında bütün inşaatın yapımından sorumlu. Siz bir inşaat yapıyorsunuz bunun denetimine sadece yüzde 4'ü ayırıyorsunuz. Yapı denetimde çalışan inşaat mühendislerinin maaşları şu kadar olur diye şartınız yok. Kamu adına bir görev yapıyorlar. Denetim görevi gören kişiyi asgari ücretle çalıştırmak tiyatro oluyor. Bu sorunlar çözülmeden ülke olarak ileriye gidemeyiz. Her depremde ciddi paralar harcayan ciddi can kayıpları yaşayan ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayan ülke oluruz” diye konuştu.
“ESKİŞEHİR’DE DAYANIŞMA YÜKSEK”
Eskişehir’de inşaat mühendisliği alanın avantajı yanları olduğuna vurgu yapan Kılıç, Eskişehir’deki üniversitelerinin eğitimin iyi olduğunun da altını çizdi. Kılıç, “Eskişehir'de bizim avantajlı olduğumuz yanlar var. Eskişehir'de iki tane köklü üniversitemiz var. Hakikaten iyi üniversiteler. Bizim Eskişehir'deki üniversiteler dershane binası gibi değil. Bu bir avantaj. Eskişehir'in çok büyük olması da avantaj. Eskişehir çok büyük olmadığı için meslektaşlar arasındaki dayanışma da yüksek. İnşaat Mühendisleri Odası çatısı altında sık sık toplanıp, belli kararlar alıp beraber hareket edebiliyorlar. 1998 yılında İnşaat Mühendisleri Odası belediyelerle yaptığı bir protokol kapsamında demir kontrolleri yapıyordu. O zamanki yönetmelik C-20 yeter derken Eskişehir'de C-25 kullanıldı. Biz Eskişehir'de 2000'li yıllardan beri minimum C-25 kullanıyoruz. 2018 yılındaki yönetmeliğinde C-25 şartı geldi. Demek ki Eskişehir 18 yıl önce yakalamıştı. Eskişehir'de şu anda minimum C-30 kullanılıyor. Yapı denetim noktasında ücret sıkıntısı yine var. Yapı denetimleri sahipleri de çalışanları da bizim meslektaşlarımız. Yapı denetim sisteminin geliri artırılmalı. Maaşlar da minimum seviyesinin konulması lazım. Yapı denetimlerin aldığı ücretleri artırıp çalışanlarında ücretlerinin artırılması lazım. Eskişehir'de istediğimiz seviyede değil. Türkiye geneline göre Eskişehir'in iyi iller arasında olduğunu görüyoruz. Kötüye göre iyiyiz. İyiliğimiz yetiyor mu? Onu da depremde göreceğiz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.