1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi parasız kalacağı...

Dün Resmi Gazetede, Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin dağıtılması ile ilgili yönetmeliğe eklenen bir ek madde yayınlandı.
Anadolu üniversitesi ve Açık öğretim Fakültesini de yakından ilgilendiren söz konusu ek maddede özetle şu söyleniyor;
-“Açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumlarında, elde edilen gelirin, tüm giderler çıktıktan sonra ancak yüzde 5’i ek ödeme olarak dağıtılabilir. Bu miktar aylara bölünerek öğretim elemanlarına gelir getirici faaliyet karşılığı ödenir”.
***
üniversitede yöneticilik yapmış bir isme sorduk resmi gazetede yayınlanan bu yönetmelik maddesinin ne anlama geldiğini.
Tek cümleyle “Döner Sermaye’nin bitiş belgesi” dedi.
Yani…
Bu yönetmelik maddesiyle, öğretim üyeleri, bugüne kadar aldıkları döner sermaye katkı paylarını bundan böyle alamayacağını söyledi.
Yeni yönetmeliğe göre, bugüne kadar yüzde 100-200 oranında ek ödeme alan öğretim üyeleri ciddi oranda bir gelir kaybı yaşayacak.
Her biri maaş ve ders ücretlerine kalacak.
***

Neden böyle bir yönetmelik maddesine ihtiyaç duyulduğunu sorduk aynı isme…
-“Para kalmadı, tükettiler de onun için” dedi.
Ardından da “Açık öğretim’in her bir sınavı 70 milyon lirayı buluyor. Para olmayınca sınavların bile finanse edileceği şüpheli. öte yandan Araştırma fonu için yüzde 5 oranında kaynak ayrılıyordu. Bu da biter. Telifler in ödenemez, yurtdışı konferans ve seminerlere gidilemez hale gelinir” şeklinde konuştu.
***

Anlattıkları karşısında kendi kendimize “Vay be!” diyorduk ki, şöyle bir sıkıntının da doğabileceğini söyledi o isim…
-“Kısıtlı parayı ek ücret olarak sadece Açık öğretim’de görevli hocalara verirler. Bu da fakülteler arası huzursuzluklara neden olur.
Eşitsizlik ve Adaletsizlik ortaya konulan işe yansır.” parayı alan çalışsın” denilmeye başlanır. Fakülteler arası ders kavgaları yaşanmaya başlanır. Kısaca kaynaklar, yani para azaldığında huzursuzluk başlar. Motivasyon kaybolur, verim düşer. Bu da sistemi süreç içinde çalışamaz bir hale getirir.”
***
Açık söyleyeyim, Anadolu üniversitesi Açık öğretim Fakültesi’nin parasız kalacağı 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.
Ama gelin görün ki aklımıza gelmeyen başımıza geldi.
Para sıkıntısı nedir bilmeyen Anadolu üniversitesi Açık öğretim Fakültesi, görev yapan öğretim üyelerine döner sermaye katkı payı veremez hale geldi.
çok kötü çook!


.....


Mesajlar net değildi sanki…


CHP’nin 37’nci kurultayını canlı olarak yayınlayan televizyon kanallarından izledim.
özellikle genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmanın heyecan içermediğini düşünüyorum
Kaldı ki…
Yaptığı konuşmanın salonu da heyecanlandırmadığı ortadaydı.
Konuşma, adeta Salı günleri yapılan grup toplantı konuşmasından pek bir farklı tonda da değildi.
Mesajlarını açık, net ve etkili bir şekilde veremedi.
Hatta.
Kurultay öncesi televizyon kanallarının mikrofon uzattığı ve içinde Yılmaz Büyükerşen’in de bulunduğu bazı önemli isimlerin söylemleri bile,  Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasından daha etkiliydi.
5 Temel sorun ve 13 maddelik beyannameye diyecek bir şey yok ama CHP’nin “İktidara yürüyüş kurultayı” adını verdiği kurultayda,  iktidara emin adımlarla yürüyüş  de pek yoktu sanki…


.....


Kasıt ve becerisizlik
olmadığı müddetçe


Buğday, Mısır, Ayçiçeği, Zeytin, Mercimek, Arpa, Şeker pancarı, Pamuk, Haşhaş, Keten, Kenevir, İncir, Fındık, üzüm, Turunçgiller, Pirinç, Tütün, çay, Muz, Antep Fındığı ve Soya Fasulyesi’nin nerelerde yetiştiği Türkiye haritası üzerinde işaretlenerek gösterilmiş.
Bunan yanı sıra, yine Türkiye haritası üzerinde seracılığın hangi bölgelerde yapıldığı da işaretlenmiş.
Ayrı ayrı gösterilmiş haritaları üst üste koyduğunuzda, ülkenin yukarıda saydığımız ve daha fazlası tarım ürünlerinin yetişmediği bölge, yetişmediği il hemen hemen yok.
Bu güzel ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olduğu, ülke üzerinde önemli göllerin bulunduğu da hesap edildiğinde insan ister istemez “Böyle özellikli bir ülke herhangi bir kasıt olmadıkça tarımda kesinlikle dışa bağımlı olmaz” düşünüyor…
İnsan bu haritaları gördüğünde ister istemez “Böyle özellikli bir ülke herhangi bir kasıt ve beceriksizlik olmadığı müddetçe dünyanın gıda ihtiyacını karşılayan, dışarıdakilerin bağımlı hale geldiği bir ülke olur” diye düşünüyor…
Kasıt ve beceriksizlik olmadığı müddetçe…


.....


Hem işsiz bırakacak
hem iş sahası olacak…


Yapılan bir araştırmaya göre Robotlar bugün için üretimde yüzde 10 görev üstleniyor.
2025 yılında bu oranın yüzde 45'e çıkacağı dolayısıyla robot ve otomasyonla ilgili iş kollarının çok önemli bir hale geleceğini ifade ediliyor.
üretimde robot kullanımının yüzde 45’e çıkmasıyla birlikte pek çok işçi işsiz kalacak.
çünkü.
İşçilerin bugün yaptığı işin tamamını robotlar yapacak.
Ancak…
Robotların üretimde kullanılmasının ar8tmaya başlaması çeşitli iş imkanları da yaratacak.
örneğin…
Robot kodlamasını, kullanmasını ve tasarlamasını bilenler işsiz kalmayacak.
hatta.
Aranılan çalışanların başında yer alacak.
O halde yapılacak tek şey, geleceğe bu şekilde hazırlanmak olmalı…


.....


BİRAZDA
GüLMEK LAZIM


İskoçyalının tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış.
Biri:
- Tavuk benim, yumurta da benimdir... diyor.
Diğeri:
- Benim bahçem, dolayısı ile yumurta da benimdir…
En sonunda İskoç:
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın" der. İngiliz de kabul eder. İskoç'un önce tekme atmasına karar verirler. İskoç en ağır postallarını giyip gelir. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atar. İngiliz yerden yarım saat sonra ancak kalkabilir. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanacakken, İskoç yumurtayı uzatır:
- Al senin olsun, bir yumurta için değmez…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi