Genç bir çifçi hayatında ilk defa New York'a gitmişti. Gökdelenlerin yüksekliği ve insanların çokluğundan şaşkına dönmüştü. Kalabalık bir bulvarda yürürken kulağına aşina bir cırcır böceği sesi geldiğini zannetti. Durdu ve dikatle dinledi...Evet bu bir cırcır böceğiydi! Ses büyük mağzanın önündeki çalıların arasından geliyor gibiydi. Bunun üzerine bu büyük çalı kümesine yönelip aramaya başladı.
Bir mağaza görevlisi, dışarı çıkıp:
-Yardımcı olabilirmiyim, dedi..
-Sadece bir cırcır böceğinin sesini duyduğumu sandım!
Görevli:
-Hayır! New york'ta bulunmaz..
Genç çifçi cırcır böceğini buluncaya kadar cırlak sesi takip etti. Onu bulup eline aldı, Tamam işte burada!
İnsan geçmesine karşılık cırcır böceğini duyanın bir tek kendisi olmasına çok şaşırmıştı. Bunun üzerine küçük bir deneme yapmaya karar verdi. Elini cebine atıp bir ceyrek çıkardı ve havaya attı. Paranın kaldırıma vurduğu anda düşen bozukluğu aramak için yürümekte olan 24 yaya durdu.
Psikologlar:
Genç adamın şahit olduğu olay için şu durumu tanımlar;
-Buna algıda seçicilik denir. Belli şeyleri görmek ve belli sesleri duymak için kendimizi eğitiriz anlamına gelir.
Gökyüzüne bakıp kuşları, kırlara gidip çicekleri, çocuklara bakıp saflıklarını, ağaçlara bakıp dallarını, yapraklarını, hayvanlara bakıp doğallıklarını, insanlara bakıp güzelliklerini algılayın. (mutlaka güzel tarafları olacaktır)
Algılandığınız yanlız para sesi olmsın!..