
spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI)
ANKARA' NIN TAŞINA BAK...
(Gittim-Gördüm- Yazdım)
ESES-DER ‘in ; Es-Es ‘ li duruşuna ve mütevazi kişiliğine saygı duyduğum başkanı Bülent GöKTAY, telefon la arayıp” Ağabey hafta sonu Ankara’ ya Osmanlı maçına gidiyoruz, ayrıca maçtan önce Anıtkabir’ de ATA ‘ mızı ziyaret edeceğiz. Siz de gelmek ister misiniz?.. ”diye sorunca; ne diyeceğimi şaşırdım bir an için. .Hani güzel Türkçemizde, böylesine durumlarda söylenen bir deyim vardır ya : “Nutkum Tutuldu Adeta “…
Sayın GöKTAY ‘ ın bu nazik davetiyle de mazi denilen derin kuyunun derinliklerine dalıverdim ve anılarım geçti gözümün önünden …13-14 yaşlarımda, 1968 yılının bir sonbahar günü ( amcamın kucağında gidip , ilk defa denizi ve İstanbul’ u gördüğüm) Fethi Heper’ in golüyle 1-0 kazandığımız F. Bahçe maçı ile başlayan ve çocukluktan ergenliğe geçişte yaşadığım en güzel günlerim; DEPLASMAN ANILARIM..
Ardından, amcamla birlikte gitmeye başladığımız İstanbul deplasmanlarında yanımızda oturan ve hiç tanımadığımız genç bir adamın amcama söylediği :” Ağabey ben İstanbulluyum ve Beşiktaş ‘ ı tutuyorum. Bu maça( Es-Es –F .Bahçe ile oynuyordu) Eskişehir taraftarını ve Eskişehirspor’ u seyretmek için geldim “ sözleri çınladı kulaklarımda; Ve… Gençlik yıllarımın deplasmanları;
- 1983-84 sezonu ; Es-Es ‘ i yeniden layık olduğu yere çıkarmak için taraftar olarak verdiğimiz olağanüstü mücadele; Bandırma! dan- Tekirdağ’ a- oradan da Kırklareli’ ne uzanan , İstanbul/ Ali Sami Yen’ de tarihi Beykoz zaferiyle noktalanan büyük maraton..
-Karanlık günlerimizin( 3. Ligin) aklımda kalan en acı deplasmanı: Afyon/ Dinar ‘ da inek ve koyunlarla birlikte seyrettiğimiz “Y. Dinar –ES_ES maçı..
-Ankara/ Cebeci stadı; Pendik takımını 3-0 yenip TFF 1. Lige uzanışımız…
-İstanbul / İnönü de Bolu maçının içimde yaşattığı duygu patlaması: “EN BüYüK ES-ES “ diye haykırışım…
Ve KOPUŞ..
Yıllar sonra ( sene 2009) yine İstanbul’ dayım..1968 yılında başlayan , İş yaşamamın getirdiği yoğunluk ve onunda öteside tribünlere bulaşan “HOLİGANİZM” nedeniyle Süper Lige yükseldiğimiz Bolu maçından beri uzakta kaldığım “ Deplasman Maceramın” tamamen bitmesine sebep olan F. Bahçe- Es-Es maçını seyretmek üzere bir kez daha bu büyülü şehirdeyim. İşte, İstanbul’ da okuyan oğlumun ısrarı ile gittiğim son deplasman maçından aklımda kalanlar:
- Dünyamızın adım attığı 21. Yüzyılın başlarında stadın ücra bir köşesinde ( Kafese tıkılmış vahşi bir aslan gibi) üzerimizdeki gerili ağların arkasında maç seyretme çabamız,
- Maç sonunda taraftarımız demeye dilim varmayan ve koskoca bir camiaya gölge düşüren bir-kaç kendini bilmezin eseri olan Kırılan koltuklar, aynalar ve tuvalet pisuvarları,
- Kendime verdiğim: bundan sonra ” DEPLASMANA GİTMEME “ sözü.
Bülent Başkanın: “Ağabey orda mısın?..” uyarısı üzerine kendisine yukarıda kısaca özetlediğim son deplasman maçını anlatıp ATA’ mızı ziyaretine gidebileceğimi ama maça gelmek istemediğimi söyledim. O, da bana:” Ben taraftara kefilim hiçbir taşkınlık olmayacak söz veriyorum.” demesi üzerine Osmanlı-Es-Es maçına da gitmeye karar verdim.
Yıllar sonra gittiğim ilk deplasman maçının ben de bıraktığı izlenime gelince :
1-ESKİŞEHİRSPOR TARAFTARI, Kurucu önderimiz ATATüRK ‘ e sahip çıkılmasına en çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemde yapmış olduğu Anıt- Kabir ziyareti ile BüYüKLüĞüNü bir kez daha gösterdi.
2-ESKİŞEHİRSPOR TARAFTARININ, Osmanlı maçında takımını 90 dakika centilmence ve hiç susmadan desteklemesi ayrıca, maç içinde ve dışında hiçbir taşkınlığa sapmaması (bir Eskişehirli olarak) beni son derece gururlandırdı ve gözlerimin dolmasına neden oldu.
3-Deplasman takımı taraftarına verilen tribünün üstünün hala file ile kapatılıyor olması, ayrıca, oturma koltuklarının oturulamayacak, tuvaletlerin de girilemeyecek şekilde pis olması, hele hele tüm bu olumsuzlukları gözlemlediğim yerin Başkentimiz‘ deki bir stada ait olması beni son derece üzdü.
Maça gelince, kazanılan zaferde pay sahibi olan Hocamızı, Futbolcularımızı ve büyük taraftarımızı kutluyor ve Fuat Hocamıza seslenmek istiyorum:
Hocam bizim egolarına esir düşen değil, Hatalarından ders çıkaran bir Fuat çAPA’ ya ihtiyacımız var.. SENİ SEVİYORUZ..