
spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI)
BİZİM ÇOCUKLAR DİLE GELSE....
Yazılarımı yakından takip eden okuyucularım mutlaka anımsayacaktır; Elazığ maçının ardından kaleme aldığım 18 Kasım 2018 tarih ve” Bizim Takımın çocuklarına” başlıklı yazımda Eskişehirsporlu futbolcu kardeşlerime:
“BEN; Maçın sonucuna bakmaksızın tribünlere çağırıp yine alkışlayacağım seni. Eleştirirken dozu kaçırmayacağım.. Sözüm söz sana…” diyerek seslenmiş, ardından da yazımı:
“Tüm bunların karşılığında tek bir şey isteyeceğim senden ;SAHAYA YüREĞİNİ KOY. Tamam mı?... ANLAŞTIK DEĞİL Mİ …?” cümlesi ile bitirmiştim.
Sözlerini tutup, ümraniye maçında sahaya yüreğini koyarak mücadele eden “ BİZİM çOCUKLAR” ile onların özgüven kazanmasını sağlayan Fuat çAPA ve Ekibini , bu çocukların yetiştirilmesinde en büyük paya sahip olan ALT YAPI antrenörlerimizi canı gönülden kutluyorum. ümraniye maçına gelince;
Maçı yorumlamak yerine, maç öncesi seremonide Kaptan Semih ve peşi sıra sahaya dizilen futbolcu kardeşlerimin yüzlerinde -dahası yüreklerinde -yaşadıkları duyguları yazmak geldi içimden. Oturduğum tribünden kolayca gözlemlediğim “titreyen bacakları”, tüm şehrin sorumluluğunu taşıdığı için “ çöken omuzları” yazayım istedim bu kez de; ama yazı formatında ufacık bir değişiklik yaparak….Kısacası ”BİZİM çOCUKLAR” ın hislerine tercüman olup : Onların adına seslenmek istiyorum Eskişehir kamuoyuna...
Değerli Taraftarlarımız ,Pek muhterem Büyüklerimiz;
BİZLER, daha düne kadar taraftarı olduğumuz ve tribünden desteklediğimiz Eskişehirspor ‘ un , bugün sahada formasını giyen futbolcularıyız. Sizlerin bize taktığı isimle “BİZİM çOCUKLAR” ız…Bu takımın formasını giydiğimiz için mutluyuz , gururluyuz….Ayrıca ,bu büyük camianın bir parçası olmaktan da onur duyuyoruz.
Sahaya çıkarken mazisi başarılarla dolu kulübümüzün sorumluluğunu hem yüreğimizde hem de omuzlarımızda hissediyor; kazanınca sizler kadar seviniyor, kaybedince de sizler kadar üzülüyoruz…
Gençliğimizin verdiği heyecanla ,bazen kendimizi dev aynasında görüp, Ronaldo, ya da Messi olduğumuzu zannetsek de, haddimizi bilerek oynamaya çalışıyoruz.
Hata yapıyoruz elbette…Bazen, geri pasına geç çıkıp golü yiyor, bazen de bencil davranıp pas vermek yerine şut atınca golü kaçırıyoruz .Ama sizin o engin hoşgörünüzle sonuç ne olursa olsun bizi tribünlere çağırmanızdan da çok mutlu oluyoruz. Kısacası biz sizin, sizlerin BİZİM çOCUKLARI olmayı çok ama çok seviyoruz..
Değerli büyüklerimiz, ağabeylerimiz, ablalarımız, kardeşlerimiz; Büyük Taraftarımız, Bizlerin de sizlerden ufacık ricamız olacak; Ne olur? Kulüp Yönetimiz , sahada ter dökerek kazandığımız anamızın ak sütü gibi helal olan 12 Puanımızı masa başında sildirmesin.
Onlara söyleyiverin OLMAZ MI?...