Avrupa parlamentosu binası hayatında yaşamadığı bir cümbüşü yaşıyordu o gün. Onaltı ülkenin 120 kadar fahişesi, striptizcisi, seks sanayiini temsil eden kadınları, serbest tavırları, allı morlu makyajları, açık saçık giysileri ile filiz yeşili koridoru tam bir çiçek tarlasına dönüştürmüştü.
Amaçları Avrupa Parlamentosu'na sorunlarını dile getirmek, haklarının korunmasını istemekti.
Etrafta bir o kadar da gazeteci, televizyoncu, kadınlara eşlik eden tıp doktorları, sosyolog ve avukatlar vardı.
Çiçek tarlası tüm cömertliği ile güzelliğini etrafa serince, en ciddi siyasi toplantılara bile kulak asmayan milletvekili arılar, peteklerinden başlarını çıkarıp vızıldamaya başlamışlardı bile.
Bir gazeteci, Fahişe Hakları Uluslararası Komitesi'nin başkanı Margo Saint James'e "Dünyada ne kadar fahişe bulunduğunu?" sorduğunda vızıldayan arıları göstererek verdiği cevap şuydu; "Asıl siz dünyada ne kadar müşteri olduğunu söyleyebilir misiniz?"