Kale önünde yakaladığın net gol pozisyonlarını değerlendiremezsen bunun adı bence BECERİKSİZLİKTİR.
Evet Eskişehirspor dün konuk ettiği Diyarbakırspor karşısında beceriksizliğine yanıyor.
Kaleci ile karşı karşıya kaldığın anda kaçırdığına mı, altı pasta topu dışarı attığına mı hangisine yansan acaba. Takım pozisyonu giremez, kötü oynar puan kaybeder üzülürsün ama dünkü maçta Eskişehirspor için ne demeli.
Rakip resmen "Gol yemeyim, kontra atak dan bir tane yazarsam üzerine yatarım olmazsa da 1 puanı kurtarırım" mantığı ile sahada mücadele ediyor. Ve bu mantıkla da oyunun sonunu getiriyor.
Eskişehirspor ise taraftarının desteği ile maça iyi başlayıp gol pozisyonlarına da giriyor. Kaçanlardan biri gol olsa rakip teslim, skor da farklı olacak. Ancak sahada golü becerecek adam yok. Herkes kaçanlar karşısında şaşkın. Sahada futbolcu, kulübede teknik adam tribünde ise taraftar.
Bir maçta bir takım bu kadar gol pozisyonuna giremez. Peki Eskişehirspor 6 tane net gol fırsatın değerlendiremezken, maçın uzatma dakikalarında Diyarbakırspor'lu Adnan topu boş kale yerine dışarı attı, bu pozisyon gol olsa ne olurdu acaba.
Kim ne derse desin taraftar haklı.
Soğuk havaya rağmen para verip maça gelen taraftar Eskişehirspor'dan bu kadar beceriksizliği beklemiyor. Kaçan gollere üzülüp alkışla da olsa protestosunu normal karşılamak gerek. Taraftar her maç futbolcuları poh pohlucak diye bir şey yok. Kim hak ediyorsa onun hakkını vermek gerek. Bu maç bitti artık herkes şapkasını önüne koyup biraz düşünmeli.
Sonuçta Eskişehirspor 30 puan hedeflediği ilk devreyi 25 puanla kapattı. Önce Sivas ardından da Diyarbakır karşısında kaçan toplam 5 puanı umarım ligin ikinci yarısında aramayız.