1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen gerçeği...

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen...
Şehirde yaşayanların yarısının sevdiği, diğer yarısının ise sevmeyip, hatta bir bölümünün nefret ettiği bir isim.
Şehir dışında yaşayanların ise adeta taptığı biri Yılmaz Büyükerşen.
Durum böyle olunca, şehirde ve şehir siyasetinde yaşanan her olay ister istemez sonuçta Yılmaz Büyükerşen'e gelip dayanıyor.
Yine şehir yaşamında ve siyasetinde Olumlu ve olumsuz ne kadar olay varsa, Yılmaz Büyükerşen'in ismi, o olayların içinde mutlaka bir şekilde anılıyor.
Sonuç olarak...
Sevseniz de sevmeseniz de...
Nefret edip tapınsanız da Yılmaz Büyükerşen Eskişehir'in var olan bir gerçeği.
Yeri geliyor...
-"CHP'den de mi büyüksün?" diye eleştiriliyor ama yerine de başka bir isim koyulamıyor.
Yeri geliyor...
-"Yaptığı Reklam-Ekran-İkram. Başka bir şey yok" deniliyor ama, herkes iyi ya da kötü yaptıklarını konuşuyor.
-"Eskişehir'e makyajdan başka ne yaptı?" diye eleştiriliyor ama, "Eskişehir" denildiğinde akla başka isim gelmiyor.
Aday olduğu ilk günden bu yana yaşlı olduğu söylenip duruyor ama, hala 4 ncü dönemi konuşuluyor.
Bırakın kendi adaylığını bir tarafa, diğer adaylarla ilgili tek belirleyici olacağı hesap ediliyor.
İktidar Partisi Eskişehir'de rakip olarak CHP yi değil, Büyükerşen'i görüyor.
Seçim hesaplarını CHP'ye göre değil, Büylükerşen'e göre yapıyor.
Kısacası...
Sağ'da ve Sol'da tüm hesaplar Büyükerşen'e göre yapılıyor.
Netice olarak...
Bu yazıyı Büyükerşen'i övmek ya da tam tersine, Büyükerşen'i yermek için yazmadık.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, kendisini zaten şehrin yarısı seviyor, diğer yarısı sevmeyip, hatta bir bölümü nefret ediyor.
Söylemek istediğimiz; Büyükerşen'in bu şehrin bir gerçeği olduğu.
O yüzden...
Kendisini sevenler sevmeye, sevmeyenler de sevmemeye devam edebilir.
Ama şu unutulmasın ki; Büyükerşen bu şehirde kenara çekilinceye kadar, her yol yine bir şekilde O'na çıkmaya devam edecek...
Çünkü...
Bu şehirde, Seveni ve sevmeyeni, tapanı ve nefret edeni ile sürekli konuşulan, hemen her olayın bir şekilde kendisine uzandığı başka bir isim yok.
.......
Bu koku dayanılır gibi değil
Şehir'i şu son birkaç gündür kaplayan kötü bir koku var.
Kentin merkezi olan Espark civarında bile rahatlıkla hissediliyor.
Gün boyu olmasa da, özellikle akşam ile gece saatleri arasında dayanılmaz oluyor.
Kokunun kaynağı malum.
Üretimin başladığı Şeker fabrikasında ki Şlmpe kokusu.
Geçtiğimiz yıl hiç olmadı bu koku.
Ancak bu yıl, birkaç gündür neredeyse burun tıkatıyor.
Söylenilenlere bakılırsa, arıtma ile ilgili bir sorun var.
Arıtma tesisleri çalışmadığı anda, özellikle de hafta sonları bu kokunun çıktığı ve rüzgarla birlikte kokunun şehir merkezine kadar gelebildiği ifade ediliyor.
Şeker fabrikası, her ne kadar teknolojisi eski de olsa neticede çalışıyor ve ekonomik katkı sağlıyor.
Fabrikada çalışanlar ve fabrikaya pancar getirenleri de hesap ettiğinizde, söz konusu fabrika Eskişehir açısından bir değer yaratıyor.
Ama tüm bunlara rağmen yaydığı koku kabul edilebilir ve görmezden gelinebilir bir koku değil.
Fabrika ne yapıp etmeli ve bu kokunun şehre yayılmasını önlemeli.
Çünkü...
Koku gerçekten dayanılır gibi değil...
......
Milletvekilliği dediğin...
Bir siyasetçi için en kötü durum unutulmaktır.
Köşeye çekilmeyi kendilerine asla yediremezler.
İsimleri geçmemeye başladığı andan itibaren adeta çökerler.
Var oluşları unutulmamalarına bağlıdır.
Ne kadar aktif siyasetin içinde olursa olsunlar, geldikleri görevler itibarıyla hükmettikleri alan ne kadar büyük ve etkili olursa olsun unutuldukları an her şey biter onlar için.
Mesele; her zaman iyi anılmak da değildir.
Hakkında iyi ya da kötü konuşulması bile diri tutar siyasetçiyi.
Gazeteciliğe başladığımızda, Eskişehir'in 5 milletvekili vardı.
Cemal Büyükbaş, Mustafa Balcılar, İsmet Oktay, Münir Sevinç ve Nuri Uzel.
Bugün için sadece Münir Seviç'i ara sıra olsa da görüyoruz.
Zira...
Hala Eskişehir'de oturur Münir Sevinç
Diğerlerini yıllar var görmedik.
Yüzlerini bile zor hatırlıyoruz.
Sonra ki seçimde...
Erol Zeytinoğlu, Hüseyin Aksoy, Zeki Ünal ve Cevdet Selvi eklendi milletvekillerine...
Sadece Zeki Ünal'ı görürüz arada sırada.
Çünkü Eskişehir'de yaşıyor...
Diğerlerini ise "Unuttuk" desek yeri var...
Sonraki seçimlerde, İbrahim Dedelek, Hüsamettin Cindoruk, Fevzi Yalçın, Demir Berberoğlu, Hanefi Demirkol, Sadri Yıldırım, Necati Albay, Mahmut Erdir, Mail Büyükerman Milletvekili oldu.
Bugün için, Dedelek, Berberoğlu, Yalçın ve Büyükerman dışında kalanları ne görüyoruz, ne de eski Milletvekilleri olarak aklımıza geliyorlar.
Keza...
Daha sonra Milletvekili olan Kemal Unakıtan,Vedat Yücesan, M Ali Arıkan, Muharrem Tozçöken, Fahri Keskin, Murat Mercan, Nedim Öztürk, Beytullah Asil ve Murat Sönmez...
Bazıları Eskişehir'de bazıları ise Eskişehir'den ayrılıp gitti.
Hatırlayan hatırlıyor ama büyük çoğunluk unuttu bile...
Diyeceğimiz o ki...
Bir zamanlar, bıçaklarının her iki tarafı da kesen vekilleri bu gün çoğunluk hatırlamıyor bile...
Hatırlayanların bazıları dua ederken, bazıları da isimlerini anmak istemiyor...
O yüzden...
Halen vekil olanlar, her nedense ve tıpkı diğerleri gibi bu görevin ömür boyu süreceği duygusuna kapılıyor.
Bu duygu çerçevesinde de olmayacak davranışlar içinde olabiliyor.
Biz sadece bu görevin ömür boyu sürmeyeceğini söylemek için bu yazıyı kaleme aldık.
Belki bir faydası olur diye...
........
Biraz da
gülmek lazım
Romantik davranışları, dillere düşmüş aşklarıyla geçmişte ilişkilerinden epey söz ettirmiş nine ile dede, bir gün oturup eski günlerini yad eder. Sohbetin sonralarında iyice coşan nine, sırf nostalji olsun diye:
- Hadi yine o eski günlerde olduğu gibi sinemanın önünde buluşup, felekten bir gün çalalım! Var mısın efendi?!!
Öneriden etkilenen dede:
- Tamam hanım!!! der ve ertesi gün anlaştıkları gibi dede önceden sinemanın önüne gider ve başlar beklemeye... Ancak nine gözükmez. Beklemekten bir süre sonra sıkılan dede, sinirli bir şekilde söylenerek eve gelir. Bakar, hanım evde oturmuş ağlıyor.
- Ya hanım!! Seni o kadar bekledim, niye gelmedin!?!
İki gözü iki çeşme nine, hıçkıra hıçkıra:
- Annem izin vermediiiii!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi