Geçtiğimiz sezon ligi her ne kadar kötü de kapatsa da kupa finali oynamanın avantajı ile Avrupa kupasına gitmeyi hak etmişti Eskişehirspor.
Sonuçta lige başlarken, hedef Avrupa idi ve bu da gerçekleşti.
Ancak 22 Mayıs'da UEFA'nın şike sürecinde adı geçen Eskişehirspor hakkında disiplin soruşturması ve UEFA tahkim kurulu Kırmızı siyahlı kulübe 1 yıl Avrupa kupalarına katılmama cezası ve kararı şok etkisi yaratmıştı.
Buna rağmen bir umut vardı. O da Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi idi. CAS' a itiraz eden ve umutlarını sürdüren Eskişehirspor'a CAS'dan da dün öğle saatlerinde üzücü haber geldi.
***
Aslında bir çok kişi hatta teknik kadro ve yönetim böyle bir kararı bekliyordu.
Beklenen oldu mu, bence oldu...
Zaten UEFA disiplin kurulunun verdiği cezayı CAS fazla 'CAS'mazdı 'CAS'madı da.
Ama üzüldüğüm asıl gerçek var.
O da Eskişehirspor adının birkaç kişi yüzünden bu süreçte kötü anılması oldu.
Bu kara lekeyi sürenlerden hesap sorulmalı.
***
Önemli olan bundan sonrası.
Eskişehirspor artık gerek teknik kadro, gerekse futbolcu alacak ise önce insanların karakterine bir bakacak.
Hemen atlayıp, hata yapmayacak.
Yoksa bazı şeyler pahalıya mal olabiliyor.
***
Anlamadığım konu ise, neden bu isimler hiçbir ceza almazken, koca camialara fatura kesiliyor.
Asıl UEFA bunun hesabını vermesi gerekli.
Şikeye karışan futbolcu ise lisansını dondur.
Teknik direktör veya antrenör ise belli bir süre çalışma izni verme.
Yazık değil mi geçtiğimiz sezon çırpınan ve hak ettiği Avrupa'ya gidemeyen teknik kadro ve futbolcuların emeğine...
Türk futbolunda da artık 3 Temmuz süreci bir kapanmalı. Çünkü kişilerin yaptığı bu işlerden herkes zarar görüyor.
***
UEFA CAS derken Avrupa yolu Eskişehirspor için dün resmen kapandı.
Bundan sonra yönetimin hiç bir bahaneye sığınmadan önüne bakarak yoluna devam etmesi gerekli.
Yeni sezon planlamasının yanı sıra, takıma takviyeler bir an önce yapılmalı.
Yoksa CAS UEFA ile kendimizi avutursak, lige gerekli ağırlığımızı koyamayız.