Cumhuriyet Halk Partisi'nin, iki gün süren 34. Olağan Kurultayı'nda, "POLİT BÜRO" bu sefer etkili olamadı. Hafta içi olmasına rağmen, CHP 34. Olağan Kurultayı' na katılım yoğundu. Özellikle de sanatçılar, yoğun ilgi gösterdi. Kemal KILIÇDAOĞLU' nun, kürsüye, ''Başbakan Kemal'' sloganları arasında geldi. CHP iktidara gelir mi, Sayın KILIÇDAOĞLU başbakan olur mu, zaman gösterecektir. Ancak ""DEMOKRASİ" ve "DEĞİŞİM" sloganı, kurultaya katılanlar tarafından benimsendi.
Kurultayda yaşananlar, değerlendirildiğin de, CHP, ÇOĞULCU ÖZGÜRLÜKÇÜ, KATILIMCI, EŞİTLİKÇİ DEMOKRASİYİ, PARTİ İÇİNDE HAYATA GEÇİRECEK. Bu fikir, CHP' de, icraata geçer mi bekleyip göreceğiz. Ancak CHP' nin, başarılı olması "DEMOKRASİ" ve " DEĞİŞİM" sloganın, yaşama geçirmesi ile orantılı olacaktır. Çünkü 'Demokrasi ve değişim' temaları, kurultayda ön plana çıkartılarak, sol seçmene hitap eden mesajlar verildi.
CHP, parti iç demokrasiyi hayata geçirmek için, tabanın ortak aklını alarak
Parti yeniden yapılandırılırsa, özgürlükçü ve eşitlikçi demokrasiyi partide egemen kılacak stratejiler, parti tabanı tarafından mutlaka kabul görecektir.
Elbette ülkemizin ve partilerin, demokrasi ve değişime ihtiyacı vardı. Ancak Sayın KILIÇDAROĞLU' nun, "Bir ülkenin zenginleşmesi tasarruflara, yatırıma bağlıdır. Tasarruflarımız ve yatırımlarımız yetersiz. "ÜRETİME" değil, "TÜKETİME" endeksli bir toplum halindeyiz. Böyle bir toplum gelecekte, güçlü bir toplum olmaz, zenginleşmez." sözleri, diğer partiler tarafında da dikkate alınmalıdır. Çünkü "ÜRETMEYEN TOPLUMLAR" bağımsızlıklarını da kaybeder.
Sayın KILIÇDAROĞLU, bilgi toplumunun, bilgi ekonomisinin kaynağı olarak üniversiteleri gösterdi. Üniversiteler, toplumu ileriye, çağdaşlığa götüren temel eğitim kurumları olduğunu vurgulayarak, "Üniversiteler, özgür değilse, bilim insanı, özgürlüğü değilse bilgi üretemez, bilgi toplumuna katkı veremez. CHP olarak biz üniversiteler özerk olmalı bilim insanları özgür olmalı diyoruz." diyerek bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı.
Sayın KILIÇDAROĞLU, İşsizliği bütün kötülüklerin anası, sağlıklı, düzenli, geleceğe güvenle bakan bir toplumun, en büyük tehlikesi olarak gördü. CHP' nin bu tehlikeyi gördüğünü, gereğini yapacağını, hedeflerinin de üreten Türkiye olduğunu vurguladıktan sonra da, " Üreten Türkiye işsizliği değil istihdam yaratan bir ekonomi demektir." dedi.
Sayın KILIÇDAROĞLU, tüketime endeksli politikaların tarımı da çökerttiğini. Ortadoğu'yu besleyen Türkiye' nin, tarım ithalatı yaptığını kamuoyu ile paylaştıktan sonra
"Çalışan ve üreten Türkiye diyoruz. Bu hedefi koyan, Mustafa Kemal Atatürk'tür" dedi.
CHP Kurultayında, dikkat çeken bir tespitte, Sayın KILIDAROĞLU' nun "Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğunu üstlenmek, tarihimize, insanımıza, saygısızlıktır. Unutmayın, egemen güçler, ateşi elleriyle tutmazlar. Onurlu olun, dik olun, kimseye boyun eğmeyin, korkmayın burası Mustafa Kemal'in ülkesidir. " sözleri oldu.
CHP' yi, çağdaş bir Anayasa'yı yapmada karalı gördük. Özellikle de Anayasa'yı herkesi ikna ederek çağdaş ülkeleri örnek göstererek masaya oturduklarının belirtilmesi umut vericidir. Çünkü Anayasalar, uzlaşma zeminleridir. CHP yapılacak anayasada, Laiklik din ve vicdan özgürlüğünün toplumun çimentosu olarak tanımladıktan sonra, "Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir" dedi.
Sayın KILIÇDAROĞLU, "Özgürlüğün şafağı CHP iktidarında kurulacaktır. Buna inanıyorum, buna güveniyorum. Bir ağaç gibi hür, bir orman gibi kardeşçe, bir ülkeyi kendi ellerimizle kuracağız. Mustafa Kemal'in, Türkiye'sini kuracağız. Yaşasın Türkiye, hakça bölüşen Türkiye, işsizliğin olmadığı, terörün olmadığı, barışın, kardeşliğin egemen olduğu Türkiye" sözleri ile de büyük alkış aldı.
Kurultay' da, sosyal demokrasi de ön plana çıktı. CHP Sosyal demokrasi, ya da merkez sol partisi olarak, kapitalizmin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizlikleri, demokratik sistem içinde kabul edilebilir düzeye indirebilir mi bekleyip göreceğiz. CHP' de, kimlik siyaseti yapılmadığı sürece, bu alanda hedeflerine ulaşacaktır. Çünkü kimlik siyaseti, bireyin iradesi ve aklı ipotek altına alır.
Ayrıca Sosyal Demokrat ideoloji, Kemalizm'e karşı değil, üstelik eşittir. Yine bazı uzmanlara göre, Sosyal Demokrasinin, güncel zaafları, ancak Kemalizm yolu ile aşılabilir. Hatta Kemalizm'i, bugünkü Sosyal Demokrat ideolojinin kökenlerinden biri sayan yaklaşımlar olarak tanımlayan kesimler de var. Hülasa İki ideoloji arasında, bugün de yoğun bir etkileşim vardır. O nedenle de CHP Sosyal Demokrasiyi, hayata geçirmede zorluk çekmeyecektir.