Çiçekler ve ölümsüzleştirdiği olaylar

Olaylar vardır, o olayları yaratan ya da yaşayan kişileri ölümsüz kılar. Peki, çiçeklerin kendilerini ve içinde oldukları olayları ölümsüzleştirdiklerini duymuş muydunuz?

Kamelya: Romancı Alexander Dumas (oğul) ünlü 'La Da-me aux Camelias -Kamelyalı Kadın' romanında kahraman olarak Marguerite Gautier'yi yaratmıştı. Hikâye, gerçekte 1840'larda Fransa'da yaşamış Marie Duplessis adlı çok güzel bir 'kibar fahişe'sinin hayatmdan alınmaydı ve Marie Duplessis'in sahiden her tür çiçeğe, özellikle da kamelyaya dayanılmaz bir sevgisi vardı. 23 yaşında 'ince hastalık'tan ölünce, sevgililerinden biri olan yazarımız, onunla birlikte geçirdiği günleri ve kadının özellikle kamelyalara karşıfcbnmaz tutkusunu kaleme aldı. Romanda Marguerite Gautier, yakasına kamelyadan başka çiçek takmıyordu. Her ayın 25 gününde beyaz kamelya geriye kalan 5 gününde de kırmızı kamelya takardı.

Karanfil Olayı: Fransız Devrimi olmuş, krallık devrilmiş ve hanedandan Kraliçe Marie Antoinette de giyotine mahkûm olup hapishanede infaz gününü bekliyordu. Tarih, 28 Ağustos 1793 idi. Kral yanlısı ve soylu şövalye Rougeville, Marie Antoinette'i kurtarmak için bir girişimde bulundu. Her türlü tehlikeyi göze aldı ve eski bir tanışı olan gü-venlik görevlisiyle hapishaneye girdi. Elinde kırmızı bir karanfil getirmişti. Kraliçenin hücresine girince bu karanfili bir yana attı, iki üç kelime konuştu ve çıktı. Kraliçe getirilen karanfili yerden aldı. Taç yaprakları arasında küçük bir notta kurtarılacağı, bunun için de hapishanedekilere verilmek üzere para toplandığı, dişini sıkması bildiriliyordu.
Hapishane yetkilisi, önerilen rüşvetin büyüklüğü karşısında çok şaşırdı ve inanmadığından olayı yetkililere açıkladı. Kraliçe daha sıkı bir koruma altına alındı. 16 Ekim günü de idam edildi.
Marie Antoinette karanfille gelen notu yırtıp atmıştı ama el yazısıyla verdiği karşılık, bugün Paris Ulusal Arşivi'ndedir.

Krizantem: Japonya ve Japonlar krizanteme bayılırlar. Himeji kenti halkı ise tam tersine, nefret eder, görmeye bile dayanamaz. Onlar için bu çiçek beladır, uğursuzluktur.
Himejililerin inanışına göre; çok eski zamanlarda bir şatoda O-Kiku (anlamı krizantem tohumudur) adında bir hizmetçi kız yaşıyormuş. İşi gücü 10 altın tabağa bakmak, onlarla haşır neşir olmakmış. Günün birinde, altın tabaklardan biri kay bolu vermiş. Kızcağız, beni sorumlu tutarlar,perişan ederler sonra, korkusuyla kaldırdığı gibi kendini kuyuya atıp canına kıymış.
İşte o gün bugün hizmetçi kızın ruhu her gece şatoya çıkagelir, altın tabakları sayar, eksik olduğunu görünce bir çığlık atar, başlarmış yeniden saymaya.

Gül Savaşları: 1455 yılında Lancaster Dükü ile York Dükü 30 yıl sürecek bir taht kavgasını başlatıyorlardı. İngilte-re'ye sen egemen olacaksın, ben egemen olacağım çekişmesinde Lancaster Dükü'nün simgesi kırmızı, kardeşi York Dükü'nünki de beyaz bir güldü. 1486'da Lancas-ter'lerden Henry Tudor, Yorklu Prenses Elizabeth ile evlenip bu yersiz savaşa son verdi. 1551'de de Nicholas Mo-nardes simgeyi iki gül ile birleştirdi, 'Güller Savaşı' böylece anıtlaştırıldı.

Pars Zambağı (turuncu ve siyah benekli): Böyle bir ad ve türde zambak mambak dünyada yoktur. Alis Harikalar Diyarında'nın yazarı Lewis Carol, Aynanın Öbür Yüzü'nde eşi manendi olmayan bu pars zambağını yaratmış ve üstelik bunu konuşturmuştur da.

Onbaşı menekşesi: Kaynağı, Napolyon Bonaparte'tır. İktiradan düşünc Elbe'ye yollanmış ve Fransa'dan ayrılırken, "Birg ün menekşelerle geri geleceğim, herkesin haberi olsun" demişti. Bona partistler bunu bir simge olarak aldılar. Napolyon'dan söz ederken de "onbaşı Menekşesi" diyorlardı.
Napolyon dediğini yaptı, 1815'te ve tam da menekşe mevsiminde Paris'e döndü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
AKTÜEL Arşivi