4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

EĞİTİM- ÖĞRETİM ÇIKMAZI!

Tüm dünyada siyaset ve siyasetçi, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Demokrasi de, partilerin ve siyasetçilerin, varlıklarının nedenidir. Siyaset ise sorun çözme sanatıdır. Ancak Türkiye için, aynı şeyleri düşünmek ve söylemek biraz zor. Çünkü Türkiye'de siyaset ve siyasetçi, Türkiye'nin, gelişmesinin ve sorunlarının çözümünün önünde ciddi bir engel olduğu gibi, sorun yaratan taraftır da.
Ayrıca ülkemizde, siyasi platformda, ülke sorunları ve icraatı üzerinde, iktidar ve muhalefetin uzlaşma gibi bir geleneği yok. Nitekim AKP iktidarının, 4+4+4 eğitim sistemi, bu gelişmeye en güzel örnektir. Uzlaşma olmadan, gündeme getirilen, 4+4+4 eğitim sisteminin hayata geçeceği, 2012-2013 eğitim öğretim yılının başlamasına, artık günler kaldı. Hem yeni sistemin getirdiği yenilikler, hem de okula başlama yaşının öne çekilmesi, pek çok sorunu da beraberinde getirdi.
Diğer yandan Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, "66 aylık çocuğa rapor alanları, evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye evladım 'geri zekâlı' diyorlar" sözlerine velileri üzerken, eğitimciler, hekimler ve siyasilerden de tepki yağdı.
Maalesef Türkiye' de, Atatürk'ten sonra gelen her siyasi iktidarlar, kendi çıkar ve ideolojileri doğrultusunda eğitim-öğretim sitemini, "YAZBOZ" tahtası haline getirdi. Halbuki toplum ve bireylerin mutluğu için, eğitim ve öğretim çalışmaları, en iyi çözüm yoludur. İnsanlığın var olduğu günden beri de, eğitim, insanları meşgul eden alan oldu.
Ayrıca ülkemizin, her alandaki sorunlarının çözümü de Eğitim-öğretim çalışmalarındaki başarı ile orantılıdır. Ancak ülkemizdeki siyasi iktidarlar, bu gerçeği sürekli göz ardı etti. Siyasi çıkarlar ve ideolojileri için ülke ve insanımızın geleceğini düşünmediler.
Elbette AKP iktidarı, zorunlu temel eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran yeni sistemi, ne maksatla hayata geçirdi ve hedefleri neler, en iyi kendileri bilir. Ancak hem veliler, hem de öğretmenler tedirgin. Ancak AKP Muğla Milletvekili Ali Boğa, 4+4+4 sistemiyle birlikte, bütün okulları imam hatibe dönüştürme şansı yakaladıklarını söylemesi ile sistemin, esas amacını da ortaya koydu.
Okulların açılmasına günler kala, 4+4+4 eğitim sistemine, ne öğrenciler, ne de okullar ve öğretmenler, hazır değil. 4+4+4 olarak bilinen modele göre, altı yaşından gün alan her çocuklar, ay farkına bakılmaksızın, okula alınıyor veya veliler, çocuklarını, okula göndermemek için, doktorların kapısını aşındırıyorlar.
Oysa Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneğine göre, gelişim dönemi açısından, henüz oyun çağında bulunan 66 aylık çocuğun okul öncesi eğitim almadan ilkokul disiplinine girmesi, onun ruhsal, duygusal ve bilişsel gelişimini sekteye uğratarak, yıllarca akademik hayatı açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Şu bir gerçek ki 5 yaş çocuğu, zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula henüz hazır değildir. Çocuğun okul çalışmalarına katılabilmesi için, gerekli sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve motor becerilerinin gelişimi 6 yaştan(72 ay) önce tamamlanmaz. Çocukların, bu gelişimleri tamamlanmadan, ilkokul 1. sınıfa başlamaları, ruh sağlığını pek çok yönden olumsuz olarak etkileyecektir.
Ayrıca okulların, fiziki koşulları, yani sıraları, tuvaletleri, tahtaları, bu denli küçük çocuklar için, hazır değildir. İlköğretimdeki sınıf öğretmenleri, 5 yaş çocuklarla çalışmaya ve aralarında 2 yaş fark olan iki farklı grubu aynı sınıf ortamı içinde, çalışma yapmaları da çok zordur.
Öte yandan 60 ayını dolduran çocuklarını, okula göndermek istemeyen ailelerden, "zihnen ve bedenen gelişmemiştir" raporu isteniyor. Bu çocuklarda, ruhsal sorunlar yaratırken, velileri de güç durumda bırakıyor. O nedenle de doktor raporundan vazgeçilerek, velileri isteğine bırakılmalıdır.
Yeni sistemle birlikte, sınıf yetersizliği nedeniyle öğrenciler, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde, ikili, hatta üçlü öğretim yapmak zorunda kalacağı ve okula sabah karanlığında gitmek, ya da eve akşam karanlığında dönmek zorunda kalacakları da bir diğer bir tartışma konusu olarak gündemdedir.
Aslında eğitim- öğretim sistemleri ve programları sürekli ve kalıcı olmalı, ülke ihtiyaçlarına göre de ilaveler yapılmalı, hedef de arzu edilen vatandaşı, yetiştirmek olmalıdır. Nitekim Büyük Önder ATATÜRK, "Milli Eğitimin gayesi, yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete, ahlaklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir. (1923) demiştir.
Peki, 4+4+4 eğitim sistemi, Atatürk'ün işaret ettiği bu gençleri yetiştirebilecek mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi