Adeta pehlivan tefrikasına dönen “ Es-Es ‘ Puan cezası geldi” başlıklı yazı dizimizin 3.ncüsünü yazmama vesile olan kişi sevgili eşim…Zira yazılarımı  pek okumayan ama okuyunca da eleştirinin en acımasızını yapan, tam 40 yıldır hayatımı paylaştığım kişi,  geçtiğimiz günlerde; 

       -“ Es-Es le ilgili son yazılarını okudum; bırak şimdi  o  Kurumsallaşma- Şeffaflaşma gibi şatafatlı sözleri…Nasıl ki :Arabın derdi kırmızı pabuç  ise  Eskişehirspor’ un ’ un derdi   de  para… Yazacaksan onunla ilgili bir şeyler yaz.” deyince  YAZI DİZİSİNE DEVAM kararı verdim .

      Eskişehirspor Futbol  Kulübünün  bugünlerdeki  tek derdi para elbette…5253 sayılı Dernekler Yasası ile yönetilen ve milyonluk ( Eski para ile trilyonluk )bütçesi,kongrelerde “şip-şak” onaylanan ve yöneticileri “ aklanan “  kulübün;  şu an içinde bulunduğu durumu -futbola hiç ilgi duymayanların dışında- bilmeyen yoktur sanırım: öyle ki; 

    *- UEFA ‘ da dosya kapatılacak:  PARA..

    * -Mevcut futbolcularımıza ödeme yapılacak: PARA…

    *- Kulüp çalışanlarının ( yani emekçilerin) maaşı ödenecek:  PARA …

    * -Takım Kampa gidecek: PARA…

    * -Tesislerin elektrik, su vs. giderleri ödenecek: PARA…

Kısacası Es-Es’ e, 19.yüzyılın büyük Fransız   imparatoru Napolyon’ un  da savaş kazanmak için istediği güç lazım: PARA-PARA- PARA....

       Şimdi de, bu günlerde kulübün kasasında bulunmayan  şeyin, yani  paranın,( Es-Es özelinde)  geçmiş günlerdeki serüvenine göz atıp, adına Süper Lig denilen kümede boy gösterdiği ve  o günkü yöneticilerin  medya mensuplarına, “LİGİN TEK BORçSUZ KULüBü ES-ES” diye  demeç verdiği günlere dönelim. İşte o yıllarda Eskişehirspor’ un kasasına girenler:   

    * -UEFA  dan gelen Avrupa Kupasına  KATILIM PARASI…

    * - Türk Futbol Federasyonunca kazanılan yada berabere biten her maç  için ödenen  PARA…

    * - TV Yayın gelirleri, sponsorluk anlaşmaları, İddia isim hakkı vb. kaynaklardan gelen  PARALAR…

          2007-08 sezonunda üçüncü kez Süper ligde  çıktıktan sonra, yukarıda sıralanan gelirlere paralel olarak vitrinini kaliteli oyunculardan oluşturan  ve Avrupa’da boy gösterme başarısını  gösteren kulübün mali yapısı , 2015-16 sezonuna gelindiğinde ( yüksek bonservis parası alınarak satılan  Alper Potuk-Tarık çamdal- E. Zengin vb. futbolculardan alınan paralara rağmen) bozulmuş; takımın içinde ““virüs” oldukları iddia edilen oyuncular(Angelo Diego  gibi) yok pahasına satılarak yerlerine kalitesiz oyuncular transfer edilmiş ve takım küme düşmüştür. 2016-17 lig sezonunda da  yeniden süper lige dönmek için o dönemin yöneticileri tarafından  göze alınan  ve  “ya herro- ya  merro” diye özetleyebileceğimiz risk tutmayınca kulübün mali yapısı karaya vurmuş ve geçtiğimiz sezonda da(2018-19 sezonu) 31 AĞUSTOS REZALETİ yaşanmıştır.

       “ Dün dünde kaldı cancağzım, Bu gün yeni şeyler söylemek lazım .” diyen Hz. Mevlana’ ya  ve Türk siyasi tarihinin duayen isimlerinden merhum Süleyman Demirel (1924-2015)’ in  Türkçemize kazandırdığı “Dün dündür”  vecizesine  gönderme yaparak dünü unutmak pekala mümkün.. Eskişehirspor’da da bu güne kadar yapılagelende bu değil mi zaten.. Hesap vermesi gerekenlerin; bilanço ile ilgili sorulan masumane soruya” sana hesap mı vereceğiz ulan!” diye cevap verdiği; söz almak isteyene kongre sonrasına(!)  saat verildiği ; “ Kabul Edenler-etmeyenler” oldu-bitti si ile aklanan Yönetimler, dünde yapılan kongrelerin tozlu raflarında kalmadı mı?

          Tamam, dünü  unutalım; Tamam, bu gün elini taşın altına koyanlarla, dün kulübü batıranları birbirinden ayıralım ve parayı verenlere “Düdüğü”   yine  teslim edelim  ama   geçmişin bu camiadan götürdüklerine ne demeli.? Kongrelerde  aklandıkları için yaptıkları yanlarına kar( !)  kalan   yöneticiler,   zamanında para verdikleri için düdük çalma hakkını kazanmamışlar mıydı? ?

           öyleyse, gelin camia olarak bu sefer ufak bir değişiklik  yapıp  yeni yönetime ”yeni şeyler” söyleyelim .örneğin:

-Şeffaf olun ve kulübü şeffaf yönetin gibi ..çünkü kurumlar kişilere bağlı olarak değil,  

       KURUMSALLAŞIRLARSA AYAKTA KALIRLAR…