
spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI)
ES-ES KONGRESİ ÜZERİNE DERİN (!) BİR ANALİZ...
Gece uyku tutmadı bir türlü…Sabah erkenden kalktım; duşumu alıp, dört başı mamur bir kahvaltıdan sonra aynanın karşısına geçip, başımda üç tel kalan saçımı-özenle- önce sağa, sonra sola taradım…Her iki şekli de beğenmeyip arkaya doğru tarayacaktım ki hanım içerden seslendi:” Bırak dağınık kalsın.. sana dağınık saç stili yakışıyor..”
Akşamdan hazırladığım takım elbisemi giyip Es-Es kongresine gitmek üzere yola koyuldum ama daha sokağın başına gelmeden takım elbisemin içine kravat takmadığımı fark ederek geri döndüm ve hepsi birbirinden cafcaflı kravatlarımdan Es-Es’ li olanını- tıpkı gençliğimde yaptığım gibi- üçgen bağladım ve boynuma taktım..
Tramvay oldukça kalabalıktı.. Oturarak yolculuk eden bir delikanlı: “Gel bey amca buraya otur” diyerek yer verdi. çok memnun olmuştum. Delikanlıya biraz dikkatli bakınca; montunun altına Es-Es armalı tişört giydiğini gördüm. Bir an içimi inanılmaz bir sevinç kapladı ve kendi kendime:” Bu taraftar oldukça bu takımın sırtı yere gelmez” diye düşündüm ve bana yer veren gencin gözlerinin içine bakarak “En büyük Es-Es..” diye bağırdım. Ağzımdan çıkan cümle sonrasında, çevremdeki diğer yolcuların bana doğru gülüşerek ve manalı-manalı bakmaları üzerine de utandım ve kongre yapılacak salona daha iki durak varken tramvaydan inip yürümeye başladım.. İyi ki de öyle yapmışım. Zira yolda benim gibi kongre üyesi olup salona giden bir dosta rastladım .Es-Es üzerine yaptığımız sohbet koyulaşınca , Ona:
Bir kongre üyesi olarak söz alıp Başkan Halil ünal’ a; “Bir dakikacık bile Es-Es forması giymeyen Tanese isimli oyuncuyla yapılan sözleşmeyi ve bu oyuncuya kulübün ödeyeceği paranın hesabını; Ayrıca, transferin açılmayacağını bile bile niye 13 futbolcu transfer ettiğini ve Göztepe maçında takımı neden sahadan çekip Es-Es ‘ i şampiyonluktan ettiğinin hesabını soracağımı” söyleyince, yol arkadaşım şaşkın şaşkın yüzüme bakarak;
” üstadım “…dedi: “Halil ünal’ın devrinin kapandığı çok oldu. Hem biz onu ve yönetimini oylarımızla İbra ettik ya!...ne çabuk unuttun..”
Tıpkı tramvayda olduğu gibi yüzümün yine kızardığını hissettim. Yaptığım gafı düzeltmek için de hemen söze girip:“ Doğrusunu istersen başkan Mesut Hoşcan diyecektim dilim sürçtü…Bak, sana yeri gelmişken başkanın çevresindeki danışmalarına inanarak aldığı Pinto’ ile ilgili duyduklarımı anlatayım: takım kampa götürülerken bu Pinto’ yu kadrodan çıkartıp, Afyon’ da zorla takım otobüsünden indirmişler.. O da haliyle çok kızmış.. Görürüsün bu oğlan ileride Es-Es ‘ in başına çok işler açacak ; çOOKK… Hani diyorum: kongrede bu rezaleti ,Mesut Başkana usulünce sorsak da şimdiden önlemini alsa… Sen ne dersin…?
- ????.....
Yol arkadaşımın yüzünün alaz-belez olmasından yine baltayı taşa vurduğumu anlamıştım. Yüzüme birazda alaycı bir tebessümle baktı ve başladı konuşmaya:
“ Bak arkadaşım, kulübün başkanı Mesut Hoşcan değil, bu BİR…Hem, Pinto ‘ nun hesabını ona soramayız zira, futbolcuyu O aldı ama parasını UEFA’ ya yatırmayan ve – 6 puan silinmesine neden olan Kaan AY ve sonrasında göreve gelen 1.nci Osman Taş yönetimleri .. Bu da İKİ…Hatırlasana, hani ilk Osman Taş yönetiminde - işi eline- yüzüne bulaştıran bir avukat vardı.. Adı şeydi.. Her neyse adını unuttum. Ama onlara da hesap soramayız çünkü onları da ibra edip akladık ETTİ üç…”
Kongre salonuna ulaştığımızda içerisi seten-seyrekti.. üyelerden bazıları köşe başlarında kafa kafaya vermişler kulis yapıyorlardı. Ben de gözüme kestirdiğim bir grubun arasına sızarak bilgiç bir edayla:” Bu sefer Osman Taş’ ı desteklemeliyiz arkadaşlar” dedim ve ekledim; “Bir kere bu çocuğun karizması var. Baksanıza vücuduna ve kollarına yaptırdığı dövmeler tam bir sanat eseri. üstelik, Almancı olmasına rağmen Türkçemizdeki YAPACAĞIM-EDECEĞİM kelimelerini çok güzel telaffuz ediyor. Beğiter ve Halil Başkanın gölge boksu yaptığı, özeçoğlu başkanımızın tam siper araziye uyduğu yerde ve üstüne üstlük taraftarın ve bilhassa Kazım Kurt başkanımızın muhalefetine karşı aslanlar gibi mücadele ediyor.. Benim oyum Osman Taş’ a..”
önce orada bulunanlar arasında buz gibi bir hava esti, sonra birisi koluma girerek beni uzaklaştırıp kulağıma:“ Bey baba ,Osman Taş istifa edip ayrıldı. Bu seçimde de aday falan değil! saçmalama…” deyince, yine başımdan aşağıya kaynar sular dökülüverdi…Kekeleyerek kendimi savundum:” Ben ne yapayım kardeşim…Es-Es üç ayda bir kongre yapınca karıştırdım…”
Kongrenin bittiği saatlerde hava akşama dönüyor, akşamın alacası da, son kalan aydınlığı yutmak istercesine yavaş yavaş iniyordu…
Kongrenin yapıldığı salonun kapısında elleri böğürlerinde bekleyen ve Es-Es ‘ i karanlığa teslim etmek istemeyen arma sevdalıları, Es-Es ‘ in geleceğine yön verecek kongre üyelerine meraklı gözlerle soruyordu:
YENİ YöNETİMİ SEçTİNİZ Mİ?..
Yazar Notu: Bu yazı 17Kasım 2019 yapılması gereken ama yeterli çoğunluk sağlanamayıp bir hafta ertelenen kongre öncesinde yazılmıştır.