Maalesef sporda hele de futbolda alınan başarısız sonuçlar ile önce teknik adamlar değişir, eğer gidişat aynı ise bu sefer değişmesi gereken yönetimlerdir.
Eskişehirspor bu sezona 3 maçta 4 puan ile başlarken, yönetim kanadında bir çok kişi havaya girip, "Biz demiştik iyi takımız diye. Bakın Sivas'a 4 attık, Bu takım ilk 5'e girer, Avrupa'ya gider" diyerek uzak yerlerde yapılan toplantılarda havasını atmıştı.
Ancak işi bilenler "Daha önümüzde çok maç var. Biz iyi bir takım değiliz, sadece Sivas'ı yendik" dese de önce başkan Hoşcan gerçekleri söyleyenlere kızarak "Siz hala inanmayın bakalım, göreceksiniz bak ligde daha neler yapacağız" demişti.
Sonunda şapka düştü kel göründü.
Son 8 maçta bırakın galibiyeti daha 1 puan bile yok.
Şimdi sezon başı takımı övenlere bakıyorum da onlarda çoktan saf değiştirmiş bile.
Bu takımda forma giyen oyuncular iyi niyetli olabilir ama, kapasiteleri bu. Kalite her zaman tartışılır ama, fazla kaliteli oyuncu yok. Bunun da herkes farkında.
Haa..Bu oyuncuların da başarısızlıkta da suçu yok. Onları tavsiye edenler, gönderenler ve en önemli si de Es-Es'li yapanlar tek suçlu.
Ama bu takımla 6 maç da var.
Ne olursa olsun onlara güvenmek zorundayız.
**
Şimdi asıl konumuza gelelim.
Eskişehirspor'da İsmail Ilgaz'ın başkanlık için adaylığını açıklaması bomba etkisi yaratırken, yönetimi de tedirgin etti.
Ilgaz'ın yöneticilik yaptığı dönemleri iyi bilirim.
Son seçimde Halil Ünal'ın ekibinde yer alan bir isimdi.
Adaylık açıklamasında önüne hazırlanan uzun metni iyi okudu.
Ama bir başkan adayı olarak daha iddialı, sert açıklamalar yapmalı ve "Gümbür gümbür geliyoruz" mesajını verebilirdi.
Gerçi toplantı sonunda, Ilgaz ile yaptığımız sohbette daha gerçekçi düşüncelerini aldık.
Bir kere İsmail Ilgaz'ın "Kadro yeterli" sözlerine kesinlikle katılmıyorum. Nitekim kendisine de "Göreve gelir ve bu takımla devam edersen düşeriz" dedim. Hatta toplantının hemen sonrasında yönetimin en etkili ikinci adamı arayarak kendilerini başarılı buldu ve "Bak İsmail Ilgaz bile kurduğumuz takımı beğeniyor" dedi.
Ilgaz'ın en büyük artısı. Yönetiminin çok ama çok güçlü olması. Ancak seçimlerde sandığa gittiğinizde, delege isme değil, kendisini üye yapıp, aidatını ödeyene bakıyor.
Yani Eskişehirspor'da şimdi sandığa gidilsin, Hoşcan'ın karşısına kim çıkarsa çıksın kazanamaz. Niye mi?.. Eskişehirspor delegelerinin çoğunluğu Hoşcan ve ekibine ait.
Bu nedenle İsmail Ilgaz ve ekibi seçimli genel kurula giderse, Halil Ünal ve ekibinin durumuna düşer. Son delegeleri kimler yaptı, kaç kişi var, bunu sadece Hoşcan ve ekibi biliyor.
Ancak delegeler ismi değil Eskişehirspor'un geleceğini, yapılan hataları görür ise iş değişir.
**
İsmail Ilgaz'ın adaylık açıklamasının ardından bu yana telefonlarımız susmuyor.
Herkes de "Ilgaz adaylığını açıklamış, Hoşcan gidiyor" mu diyor.
Mesut Hoşcan ve ekibi taraftar tepkisine, karşılarına Halil Ünal değil başka bir isim çıkmasına rağmen devam ediyor.
Ama şu da bir gerçek ikinci bir adayın çıkması hepsini de tedirgin etmiş durumda.
Düne kadar kim çıkar diyenler..
İşte İsmail Ilgaz çıktı.
Alın genel kurul kararı ne olacaksa olsun artık.
Ama sezon sonu takımı ligde bırakma adına inandığınız ve bildiğiniz bir şey varsa orası farklı.
Görünen o ki kimsenin yönetime bir inancı kalmamış durumda.
**
Takıma gelecek olursak.
Boffin'in Pazartesi parası son anda yattı ve kalecinin tek taraflı feshi engellendi.
Lawal tedavi olmadı diye yollar ayrıldı.
Son duyumlarım Gekas'da gitmeyi kafasına koymuş. Ben ilk yarı sonu Gekas kesin gider diye bakıyordum ama böyle giderse birkaç gün içinde Gekas'ı da göremeyebiliriz.
Bazı oyuncular ligin ikinci yarısı için kendine takım aramaya bile başlamış.
Sonuçta Eskişehirspor'da takım içinde de bir huzur yok.
Bunlardan da en çok sıkılan İsmail Kartal hoca.. Onun bile surat ifadelerinden mutsuzluğunu anlayabiliyoruz. Bakarsınız oda her an gidebilir.
**
Sonuçta Eskişehirspor'da kesinlikle değişim rüzgarı şart.
Eğer ki bu takımı seviyorsak ve ligde kalmasını istiyorsak yönetiminde beklenen kararı alması gerekli.
Çünkü şehirde herkes aynı şeyi söylüyor....