Güneşli ve güzel bir Pazar sabahı…İçim içime sığmıyor adeta.. Bir gün öncesinin karmakarışık duyguları yerine, tatlı ve tarif edilemez bir mutluluk var içimde. Nasıl mutlu olmayayım ki.! Yıllardır peşinden koştuğum takım, bir gün önce-“ El Yardımı “ile de olsa- lige tutunmuş ve “daha ölmedim” diye haykırmış tüm ülkeye…
İşte bu duygularla çarşamba günü yayımlanacak olan Es-Es- Bolu maçı ile ilgili yazıyı yazmak üzere oturdum klavyenin başına.. Ama gelip görün ki kilitlenip kaldım adeta. Bir türlü karar veremiyorum yazıya nasıl başlayacağıma.?. Aslında niyetim belli; bir senedir çekilen acıya, görülen kabuslara ve yapılan puan hesaplarına hiç değinmeden keyifli bir maç yazısı yazmak ..Konular da hazır kafamda:
1-Maçın Teknik Analizi
2-Muhteşem Taraftar
3-Maç sonunda dökülen mutluluk gözyaşları..
Hadi hayırlısı deyip “ Maçın Analizinden “başlayalım bakalım; Yok.. yok başlamayalım. Zira , –son beş dakikalık bölüm hariç- Es-Es lehine yazılabilecek 3-4 pozisyon var koca maçta. İlk yarıda…Maçın hemen başında Hasan Ayaroğlu’ nun sol çaprazdan getirip vurduğu ve kalecinin iki hamlede yakaladığı şut. BİR.. Yine ilk yarıda Kaan’ ın ceza sahası dışından çektiği ve Bolu kalecisi Gökhan’ ın Kornere çeldiği şut .ETTİ-2… Dakika 61; Ayaroğlu ŞUUT; kale direğinin yanından AUTT—üç…Bir de ,Bolu’ nun ikinci golünden hemen önce Bruno ‘ nun arka direkte yakalayıp boş kaleye atamadığı gol pozisyonu…Bu da DöRT….Sonrasında da son Beş dakikada peş peşe gelen ve kimsenin inanamadığı GOLLER…Kısacası 85 dakikası Bolu takımının kontrolünde ve istediği tempoda oynanan “ BERBAT” bir futbol…Maçın Es-Es yönünden özeti bu.. GEçELİM….
Muhteşem Taraftarımız için ne söylenebilir ki.!... ünü ülke sınırlarını çoktan aşmış, BANDO ES-ES ile gönüllere taht kurmuş, son beş dakikada verdiği müthiş destekle takını ligde bırakmış bu BüYüK TARAFTARI anlatmak yerine; Eskişehir’e kültür turları düzenleyen turizm firmalarına çağrı yapmak daha doğru olacak galiba.. Şöylesine; “ SAYIN TUR OPERATöRLERİ; Eskişehir Kültür Turlarına –özellikle maç günleri- Eskişehir ATATüRK stadyumunu da ekleyin. Eskişehir’ i görmek için gelen insanları ES-ES in maçlarına götürün ve bu muhteşem atmosferi canlı-canlı yaşamalarını sağlayın. Sakın ola, bilet bulamayız diye endişelenmeyin.. Kulüp adına onlara yer ayırma sözü benden.”
Elimde kala kala “maç sonunda dökülen mutluluk göz yaşları “kaldı, konu olarak… Belki içinizden:” Yahu, alınan bir puan için , ya da takım zar-zor ligde kaldı diye mutlu olunur mu?. Hele-hele ağlanır mı?...Bu ne yaman çelişki.?..” diye düşünenleriz varsa hemen anlatayım; EĞER Kİ , YüREKTEN SEVDİĞİNİZ TAKIM;
1-Borç sarmalına girmiş ve sezon başında kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmışsa;
2-Sezona eksi üç puan ile başlayıp üstüne üstlük Transfer Tahtası kapatıldığı için giden futbolcuların yerine transfer yapamamışsa.
3-Bir sezon içerisinde üç hoca değiştirmiş ve buna rağmen lige tutunabilmişse,
4- En önemlisi; Kulüp müzesinde Türkiye Kupası-Başbakanlık-Cumhurbaşkanlığı Kupaları bulunan,53 yıllık şanlı mazisine nice büyük başarılar sığdıran Koskoca bir Camia bu durumlara düşmüşse AĞLANIR ELBET…
Yazının sonuna geldik ama pek de bir şeye benzemedi doğrusu. En iyisi başa dönüp yeniden yazmak…Es-Es kefeni yırttığına göre başlık hazır. Peki, Ya sonrası..
Yazımın sonrası ile Es-Es’ in sonrasının kaderleri aynı galiba: “SONRASI ALLAH KERİM…”
