1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'de bugüne kadar hep gelen yatırımlardan çok kaçan fırsatlardan yakınmadık mı?

Eskişehir'de bugüne kadar hep gelen yatırımlardan
çok kaçan fırsatlardan yakınmadık mı?
Gazetecilik mesleğine başlamadan önce, siyasetçi olarak Hasan Polatkan,Seyfi Öztürk ve Ömer Ucuzal isimlerini duyardık.
Halbuki...
Cumhuriyetin ilan edilmesinden, aklımızın erdiği tarihe kadar pek çok siyasetçi gelip geçmişti Eskişehir'de.
Ama duyduğumuz isimler bunlardı.
O kadar siyasetçi arasında niçin bu isimleri duyduğumuzu, Gazetecilik mesleğine başladığımızda öğrendik.
Geride kalan 27 yıl içinde de birçok siyasetçi gördük.
Tamamıyla tanışıklığımız ve sohbetlerimiz de oldu.
27 yıl sonrasında şöylesi bir bakıyoruz ki, aklımızda kalan sadece Hüsamettin Cindoruk ile Kemal Unakıtan olmuş.
Demek ki...
Siyasetçilerin yıllar sonra bile akılda kalması, şehre kazandırdıkları olağanüstü yatırımlarla mümkün olabiliyor...

PEKİİ NE YAPMIŞTI CİNDORUK
VE UNAKITAN
Öncelikle şunu söyleyelim.
Hem Hüsamettin Cindoruk, hem de Kemal Unakıtan, siyaset yaptıkları dönemlerde güçlü isimlerdi.
Karar ve emir verme pozisyonu taşıyorlardı.
Eskişehirli olmamaları nedeniyle çıkıp "Bana ne Eskişehir'den" diyebilme lüksleri bile vardı.
Yapmadılar bunu.
Cindoruk'un meclis başkanlığı döneminde Eskişehir "Büyükşehir" statüsüne kavuştu.
Üç Büyük ilin hemen ardından doğalgaz'ın geldiği 4 ncü kent Eskişehir oldu.
Organize Sanayi Bölgesine yatırımlar yağdı.
Keza Unakıtan'ın Maliye Bakanlığı döneminde de benzeri yatırımlar geldi üst üste.
Çevre yolu bir telefonla karşılıklı üç şeride çıkartıldı.
Kaldırılan uçak seferleri yeniden başlatıldı.
İstanbul yolu, çile yolu olmaktan çıktı.
Demiryolunun yer altına alınması, yine Unakıtan'ın bir talimatıyla başladı.

BU GÜN ESKİŞEHİRLİYİ ŞAŞIRTACAK VE BUNU YAPAN SİYASETÇİLERİ HATIRLATACAK BİR YATIRIM YOK
Bugün için gerçekten Eskişehir'i şaşırtacak bir yatırım maalesef yok.
Stadyum muş, Gar mış, Kampus Hastane'ymiş insanları heyecanlandırmıyor.
Elbette ki kolay işler değil bu saydıklarımız.
Elbette ki küçümsenecek ve yok sayılacak işler de değil.
Ancak, Eskişehir'de yaşayanların heyecan duyup, takdir edeceği yatırımlar da değil.
O nedenle...
Eskişehirlilerin "Vay bee" diyebileceği, bunun yapılmasını sağlayanları da yıllar boyu hatırlayabileceği yatırımlar gerekiyor...
BUGÜN İÇİN GELEN YATIRIMLARDAN ÇOK KAÇAN FIRSATLARI KONUŞMUYOR MUYUZ?
Hatırlarsınız...
Eskişehir'e azımsanmayacak yatırımlar yapıldı. Ama bugün hala gelen yatırımların yerine, kaçan yatırım fırsatlarını konuşuyoruz.
Eskişehir'de birbiri ardına faaliyete başlayan Uçak sanayiyi konuşma yerine, bir türlü Eskişehir'e getirilemeyen Otomobil sanayinden dolayı öz eleştiri yapma gereği duyuyoruz.
Hemen her toplantıda, hemen her sohbette "Eğer Eskişehir'de bir Otomobil sanayi olmuş olsaydı, şehir bu gün bu halde mi olurdu?" tespitini yapmıyor muyuz?
Kaçan fırsatlara sürekli hayıflanmıyor muyuz?

ASLINDA FIRSATLAR HEP GELİYOR AYAĞA AMA. BUNU DEĞERLENDİRECEK SİYASİ İRADE NEREDE?
Aslında fırsatlar bitmiyor.
Ancak, bugüne kadar alışılageldiği gibi bu fırsatlar geldiği gibi Eskişehir'e uğramadan gidiyor.
Çünkü...
Ayağa kadar gelen bu fırsatlar ne yazık ki siyasi irade tarafından hem algılanamıyor, hem de değerlendirilemiyor.
Alın size çok yakından bir örnek.
Ankara'da bulunan Zırhlı Askeri Birliklerin Ankara dışına çıkartılması kararı verilmiş.
Düğmeye basılıp, süreç başlatılmış.
Nereden baksanız 150-200 Bin Asker, Birliklerin taşınacağı yeni bölgeye gidecek.
Yeni bölge olarak da Polatlı belirlenmiş.
Ve taşınma işi 2015 yılına kadar tamamlanacakmış.
Bu Polatlı için adeta büyük bir ikramiye.
Birden nüfusu iki katına çıkacak.
Sanayisinden ticaretine, sağlığından eğitimine kadar büyük bir gelişim yaşanacak polatlı'da.
Ve muhtemelen de önümüzde ki dönem il olacak.

ZIRLI BİRLİKLERİN TAŞINACAĞI YER POLATLI YERİNE SİVRİHİSAR OLMAZ MIYDI?
Halbuki, Zırhlı Birliklerin taşınacağı yer Polatlı yerine, Sivrihisar rahatlıkla olabilirdi.
Hem kavşak noktasında bulunması, hem Ankara'ya Polatlı kadar yakın olması, hem de yedek havaalanının bulunması büyük bir avantajdı.
Karar vericilerin "Polatlı" yerine "Sivrihisar" demeleri yetecekti.
Bu şehrin siyasetçileri bu durumun farkına varıp, karar vericilere bu yönde bir baskı yapabilmiş olsalardı, bu birlikler belki de Polatlı yerine Sivrihisar'a gelebilirdi.
Böylece...
Hem Sivrihisar'ın hem de Eskişehir'in konumu değişirdi.
Dahası...
Bu işi başaran siyasetçiler de, yukarıda söylediğimiz gibi yıllar sonra bile hatırlanırdı.
Çünkü bu iş, insanları heyecanlandıran bir yatırımdan da önemli bir durum ortaya koyacaktı.
Ama olmadı...
Bugüne kadar kaçan fırsatlara sadece bir yenisi daha eklendi
..........
Gazetecilik mesleğine başlamadan önce, siyasetçi olarak Hasan Polatkan,Seyfi Öztürk ve Ömer Ucuzal isimlerini duyardık.
Halbuki...
Cumhuriyetin ilan edilmesinden, aklımızın erdiği tarihe kadar pek çok siyasetçi gelip geçmişti Eskişehir'de.
Ama duyduğumuz isimler bunlardı.
O kadar siyasetçi arasında niçin bu isimleri duyduğumuzu, Gazetecilik mesleğine başladığımızda öğrendik.
Geride kalan 27 yıl içinde de birçok siyasetçi gördük.
Tamamıyla tanışıklığımız ve sohbetlerimiz de oldu.
27 yıl sonrasında şöylesi bir bakıyoruz ki, aklımızda kalan sadece Hüsamettin Cindoruk ile Kemal Unakıtan olmuş.
Demek ki...
Siyasetçilerin yıllar sonra bile akılda kalması, şehre kazandırdıkları olağanüstü yatırımlarla mümkün olabiliyor...

PEKİİ NE YAPMIŞTI CİNDORUK
VE UNAKITAN
Öncelikle şunu söyleyelim.
Hem Hüsamettin Cindoruk, hem de Kemal Unakıtan, siyaset yaptıkları dönemlerde güçlü isimlerdi.
Karar ve emir verme pozisyonu taşıyorlardı.
Eskişehirli olmamaları nedeniyle çıkıp "Bana ne Eskişehir'den" diyebilme lüksleri bile vardı.
Yapmadılar bunu.
Cindoruk'un meclis başkanlığı döneminde Eskişehir "Büyükşehir" statüsüne kavuştu.
Üç Büyük ilin hemen ardından doğalgaz'ın geldiği 4 ncü kent Eskişehir oldu.
Organize Sanayi Bölgesine yatırımlar yağdı.
Keza Unakıtan'ın Maliye Bakanlığı döneminde de benzeri yatırımlar geldi üst üste.
Çevre yolu bir telefonla karşılıklı üç şeride çıkartıldı.
Kaldırılan uçak seferleri yeniden başlatıldı.
İstanbul yolu, çile yolu olmaktan çıktı.
Demiryolunun yer altına alınması, yine Unakıtan'ın bir talimatıyla başladı.

BU GÜN ESKİŞEHİRLİYİ ŞAŞIRTACAK VE BUNU YAPAN SİYASETÇİLERİ HATIRLATACAK BİR YATIRIM YOK
Bugün için gerçekten Eskişehir'i şaşırtacak bir yatırım maalesef yok.
Stadyum muş, Gar mış, Kampus Hastane'ymiş insanları heyecanlandırmıyor.
Elbette ki kolay işler değil bu saydıklarımız.
Elbette ki küçümsenecek ve yok sayılacak işler de değil.
Ancak, Eskişehir'de yaşayanların heyecan duyup, takdir edeceği yatırımlar da değil.
O nedenle...
Eskişehirlilerin "Vay bee" diyebileceği, bunun yapılmasını sağlayanları da yıllar boyu hatırlayabileceği yatırımlar gerekiyor...
BUGÜN İÇİN GELEN YATIRIMLARDAN ÇOK KAÇAN FIRSATLARI KONUŞMUYOR MUYUZ?
Hatırlarsınız...
Eskişehir'e azımsanmayacak yatırımlar yapıldı. Ama bugün hala gelen yatırımların yerine, kaçan yatırım fırsatlarını konuşuyoruz.
Eskişehir'de birbiri ardına faaliyete başlayan Uçak sanayiyi konuşma yerine, bir türlü Eskişehir'e getirilemeyen Otomobil sanayinden dolayı öz eleştiri yapma gereği duyuyoruz.
Hemen her toplantıda, hemen her sohbette "Eğer Eskişehir'de bir Otomobil sanayi olmuş olsaydı, şehir bu gün bu halde mi olurdu?" tespitini yapmıyor muyuz?
Kaçan fırsatlara sürekli hayıflanmıyor muyuz?

ASLINDA FIRSATLAR HEP GELİYOR AYAĞA AMA. BUNU DEĞERLENDİRECEK SİYASİ İRADE NEREDE?
Aslında fırsatlar bitmiyor.
Ancak, bugüne kadar alışılageldiği gibi bu fırsatlar geldiği gibi Eskişehir'e uğramadan gidiyor.
Çünkü...
Ayağa kadar gelen bu fırsatlar ne yazık ki siyasi irade tarafından hem algılanamıyor, hem de değerlendirilemiyor.
Alın size çok yakından bir örnek.
Ankara'da bulunan Zırhlı Askeri Birliklerin Ankara dışına çıkartılması kararı verilmiş.
Düğmeye basılıp, süreç başlatılmış.
Nereden baksanız 150-200 Bin Asker, Birliklerin taşınacağı yeni bölgeye gidecek.
Yeni bölge olarak da Polatlı belirlenmiş.
Ve taşınma işi 2015 yılına kadar tamamlanacakmış.
Bu Polatlı için adeta büyük bir ikramiye.
Birden nüfusu iki katına çıkacak.
Sanayisinden ticaretine, sağlığından eğitimine kadar büyük bir gelişim yaşanacak polatlı'da.
Ve muhtemelen de önümüzde ki dönem il olacak.

ZIRLI BİRLİKLERİN TAŞINACAĞI YER POLATLI YERİNE SİVRİHİSAR OLMAZ MIYDI?
Halbuki, Zırhlı Birliklerin taşınacağı yer Polatlı yerine, Sivrihisar rahatlıkla olabilirdi.
Hem kavşak noktasında bulunması, hem Ankara'ya Polatlı kadar yakın olması, hem de yedek havaalanının bulunması büyük bir avantajdı.
Karar vericilerin "Polatlı" yerine "Sivrihisar" demeleri yetecekti.
Bu şehrin siyasetçileri bu durumun farkına varıp, karar vericilere bu yönde bir baskı yapabilmiş olsalardı, bu birlikler belki de Polatlı yerine Sivrihisar'a gelebilirdi.
Böylece...
Hem Sivrihisar'ın hem de Eskişehir'in konumu değişirdi.
Dahası...
Bu işi başaran siyasetçiler de, yukarıda söylediğimiz gibi yıllar sonra bile hatırlanırdı.
Çünkü bu iş, insanları heyecanlandıran bir yatırımdan da önemli bir durum ortaya koyacaktı.
Ama olmadı...
Bugüne kadar kaçan fırsatlara sadece bir yenisi daha eklendi...
........
AKP de Büyükşehir adayını kim belirleyecek?
İktidar Partisinin Aday belirleme yöntemi belli.
Önce kamuoyu araştırmaları, ardından mülakatlar ve sonrasında Milletvekillerinden alınan görüşler.
Tüm bunlar Genel Merkezde harmanlanıyor ve ardından da kendilerine göre en uygun aday ismi ortaya çıkıyor.
Ve bu çıkan isim, "Aday" olarak ilan ediliyor.
AKP'de aday belirleme yöntemi olarak sürekli bu söyleniyor söylenmesine de, Eskişehir'de iki dönemdir aday isminin belirlenmesi, yukarıda anlattıklarımızın aksine, bazılarının ağızlarından çıkan isim ile gerçekleşiyor.
Hatırlarsanız ilk dönemde AKP nin adayı olarak ilan edilen Faruk Karaçay, o dönem partinin önemli isimlerinden biri olan Murat Mercan'ın bastırması sonucunda çıkmıştı.
5 yıl sonraki seçimde ise Prof Dr Hasan Gönen'in Aday olarak ilan edilmesi, yine o dönemin kudretli Bakanı Kemal Unakıtan'ın bizzat kendi kararıyla olmuştu.
Şimdi önümüzde bir seçim var.
Bu seçim, Eskişehir'de iktidar partisi AKP için çok önemli.
Çünkü AKP iki dönemdir büyükşehir belediyesini Büyükerşen'in elinden alamıyor.
Alabilmesi için en önemli kriterlerin başında, göstereceği adayın ismi geliyor.
İşte bu isim nasıl belirlenecek?
AKP Büyükşehir adayının ismini, Genel merkez tarafından kamuoyu araştırmaları ve mülakatlar yöntemiyle mi belirleyecek?
Yoksa...
Geçmiş iki seçimde olduğu gibi, Eskişehir'den sorumlu gibi gözüken ve Genel merkezde de ağırlığı olan birileri tarafından mı?
Bekleyip göreceğiz...
......
Biraz da gülmek lazım
Askerliğini denizaltı personeli olarak yapan Temel kahvede denizaltını anlatıyormuş.
-Kocaman her tarafı kapalı demirden bir gemi. İşte biz o geminin içine giriyorduk, denizin 100-200 metre altına girip 1 hafta 10 gün hiç çıkmadan gidiyorduk.
Herkesin ağzı açık Temeli dinlediğini gören Dursun birazda kıskanarak;
- Ula Temel demirden gemi denizin altına girerde nasıl su almaz
Temel,evelemiş gevelemiş bir türlü izah edememiş, sonra Dursuna dönerek;
- Ula dursun sen denize giriyor musun?
- Giriyorum.
- Peki denize dalmıyor musun?
- Dalıyorum.
- Denizin dibine dalınca kıçına su kaçıyo mu?
- Yooo.
- İşte sistem aynu sistem...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi