Bir önceki ( 15.12.2018 tarihli ) yazımda“ Kumbara Projesi” ile ilgili olarak, tesislerde Sayın çapa ile görüştüğümüzü ve kendisinden projeye destek istediğimizi ve bu projenin hayata geçmesi halinde de Es-Es ‘ in gelecek için önemli bir gelir kaynağına kavuşacağını belirtmiştim. Ayrıca, görevi sadece Es-Es’ i çalıştırmak olan ama kulübün – başta iaşe temini dahil olmak üzere –diğer işerini de yaptığı için bazı kesimlerce eleştirilen Fuat çAPA ‘ nın hakkını (görüşme sonrası takımı çalıştırmak üzere sahaya indiğini görünce):” “ayinesi iştir kişinin , lafa bakılmaz ” atasözü ile teslim etmiştim.
Bu yazımda da Sayın çAPA‘ nın ; “KİŞİLİĞİNE, DURUŞUNA ve ADAMLIĞINA ” toz kondurmadan Adana ile oynadığımız maç sonrası yayıncı kuruluş mikrofonları aracılığı ile verdiği mesajları ele alıp, analiz etmeye çalışacağım.
1-ADANA-ESES MAçI İLE İLGİLİ SöYLEDİKLERİ :
“Her iki takım adına da önemli bir karşılaşmaydı…İlk devre rakibin bulduğu erken gol sonrası onların oyun düzeni istedikleri şekilde gelişti. Biz ise çok basit ve gereksiz bireysel hatalar yaparak iki gol yedik…Sahadaki duruşumuz ve gereksiz yere top kaptırmamızdan dolayı yemiş olduğumuz goller… İkinci devre iyi başladık özellikle ilk 10-15 dakika. Ama maalesef değerlendiremedik pozisyonları..”
Hocamızın maçla ilgili söyledikleri (üç aşağı- beş yukarı ) sözler bunlar. Şimdi, bu bağlamda sayın çAPA ‘ ya( hoş göreceğini umarak ) bir-kaç soru sormak istiyorum:
1-Sizce, erken buldukları gol sonrası Adana takımının oyun düzeni :”topu rakibe verip arkasına geçme “ şeklinde özetlenebilir mi?...
2-Eğer öyle düşündüyseniz; neden ilk devre biterken yenilen ikinci gol sonrasında, (ikinci devre televizyon ekranlarına kadar yansıyan) Adana takımının katı savunma anlayışını delmek için çift forvete geçmeyip tek forvet ısrarını sürdürdünüz ?
3- “Elimde ikinci bir santrafor yok” diyorsanız, Hiç olmazsa rakibin stoperlerinden birinin atılmasından sonra, maçın bitimine (uzatmalarla birlikte) 15-20 dakika varken stoperlerimizden Semih Güler’ i forvete göndermeyi neden düşünmediniz?
4- Ligde 16 hafta geride kaldığına göre, hemen hemen her maçta yapılan “basit ve bireysel hatalar” ve” sahadaki duruş ve gereksiz top kaptırılması sonucunda “ yenilen, ayrıca, pozisyona girilip de atılamayan goller ile ilgili olarak kendi payınızın da olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa bu türdeki hataları “ Bizim çocuklar” ın acemiliğine mi bağlıyorsunuz.?
Fuat Hocanın, yukarıda değindim konularla ilgili, “ samimi bir özeleştiri “ yapacağına dair inancımı belirterek, Türk Futbolu ile ilgili değerlendirmelerine geçeyim:
2-TüRK FUTBOLU İLE İLGİLİ SöYLEDİKLERİ
“…. Türkiye’de bazı gerçekleri söylediğiniz zaman kenara atılıyorsunuz. Burada İsmail hocanın (İsmail Kartal) ne suçu var. Adam olanı anlatıyor ve görevine son veriliyor. Bugüne kadar ben de zaman zaman kurbanı oldum bunun. Biz bildiklerimizi gerçeği söylemeye çalışacağız. Bugüne kadar bu tür gerçekler söylenmediği için bu duruma düştük. Türk futbolu yeniden bir yapılanmayı girmesi gerekiyor. Pansuman yapıp geçeriz ama yarayı hiçbir şekilde telafi edemeyiz. “
öncelikle Fuat Hocanın ,Adana maçı sonrası önüne uzatılan TV mikrofonuna cesurca söylediği yukarıdaki sözleri ile ,geçtiğimiz günlerde konuşmacı olarak katıldığı bir panelde; katılımcıların sorduğu bir soruyu yanıtlarken verdiği “ES-ES ‘ in mali durumunun bu kadar kötü olduğunu kulübün içine girdikten sonra öğrendiği; Es-ES ‘ i yaşatmak için de elinden gelen her şeyi yapacağı” şeklinde özetlenebilecek yanıtına şapka çıkarttığımı belirteyim. Uzun bir süredir Türk Futbolunun içinde bulunan bir teknik adamın kendisine böyle bir misyon biçmesi, onun dik ve düzgün duruşu, yani “adamlığı” il eş değer anlam taşımaktadır .
Bence, gelinen son noktada çaresizlik içinde kıvranan ve Profesyonel Liglerdeki pek çok takımı kapanma noktasına gelen Türk Futbolunun, DAHA FAZLA FUAT çAPALARA İHTİYACI VAR….PEKİ YA SİZCE..?
