ülkemizde  2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, roman-hikaye-dergi vb. gibi kitapları okumak için eline alan kişilerden % 72 ‘ sinin, okumaya son sayfadaki özetten başladığı ve bu bölüm hoşuna giderse başa dönüp kitabı/ romanı (ya da yazıyı) okumaya devam ettiği  ortaya çıkmış…  Yine  araştırmaya göre; okumaya başlayıp yarı yolda bırakanların  sayısı da az değil:  % 58…

         Araştırmanın kimler üzerinde yapıldığı ve deneklerin eğitim düzeyinin ne olduğu konusunda yeterli bilgi yok, ancak ortaya çıkan gerçek şu galiba:” Türk toplumunu oluşturan insanlarımız; Mazrufa( İçine) değil Zarfa( Dışına) bakıyor”..

       ülkemizi ve futbol kulüplerimizi yakından ilgilendiren “Futbol Kulüplerinin Yönetimi ve Kurumsallaşma” adlı  ciddi bir makaleye, böylesine bir giriş yapmamın sebebine gelince; kestirmeden gidip yazıma sondan başlamak istedim nedense.. ( Acaba, araştırmanın etkisinde kalıp yazımı okutma derdine düşmüş olabilir miyim?... Ne dersiniz? .)

       Yazıya son cümleden başlama tezimde ısrar edip, Kurumsallaşmanın sözlük anlamını ve  akademik dili bir kenara bırakarak  Kulüplerimizin ayakta kalabilmeleri için neler yapması gerektiği hakkındaki düşüncelerimi sıralayalım şimdi de : SONUç OLARAK;

    1-Futbol kulüpleri ; futbol ile ilişkisi olmayan kişilerce yönetilmemeli  , tam aksine futbolun içinden gelen ve   bu konuda uzman olan kişilerce yönetilmelidir.

    2- 5253 sayılı Dernekler yasasına tabii olarak faaliyet gösteren ve bu nedenle  hantal bir yönetim anlayışı ile  hareket eden kulüplerimiz; yönetim bazında yaptığı yanlışlar yanına kar kalan ve  hiçbir yanlışın hesabını vermeden aldığı olağan üstü kongre kararı ile topu taca atarak tüm sorumluluklarından kurtulan yöneticilerinden ( Onları Genel Kurullarda aklamamak suretiyle) hesap sorabilmelidir.

   3-Futbol kulüplerinin gelişen endüstriyel futbol piyasasında daha etkin aktörler olabilmeleri, onların bu piyasadan daha fazla pay alabilmelerine bağlı olduğuna göre, Kulüp yapılanmalarını buna göre, yani  endüstriyel futbolun  yeni koşullarına göre dizayn etmelidir.

   4-Rekabetçi piyasa içindeki  kulüpler, pastadan daha fazla  pay alabilmek için yeni gelir kaynakları yaratma yoluna gitmelidir., 

   5- Dünya  Futbolunun  endüstriyel  bir süreç içine girmesiyle birlikte futbol kulüplerinin de  bu yeni sürece uyum sağlayabilecek adımları atması yadsınmaz bir gerçek olduğuna ve  bu yapısal değişime ayak uydurabilen takımların ayakta kalıp ,ayak  uyduramayanların ise futbol sahnesinden silineceği ne göre kulüpler mutlaka KURUMSAL KİMLİK kazanmalıdır.

6- Bu amaçla kulüpler daha değişik, daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli fonları sağlayabilmek için sermaye piyasalarına açılmalı ve ŞİRKETLEŞMELİDİR..

        Geldik yazının sonuna… Şimdi başa dönelim ve yukarıda sıraladığımız maddelerin geçerlilik kazanması için kurumsallaşmanın  ne anlama geldiğini yazalım:

        KURUMSALLAŞMA: ” Kurumun, bir kuruluşun veya bir işletmenin kişilere  bağımlı olmadan faaliyetlerini sürdürebilmesi ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapıya kavuşturulabilmesi işlemin adıdır”. 

        Kurumsallaşmanın literatürde “Kurumsal Yönetim”, “Kurumsal Yönetişim” veya “Yönetişim” olarak da sıklıkla kullanılabildiğini, üzerinde mutabık kalınan bir tanımından daha çok “ilkeleri” ile hayat bulan bir kavram olduğunu belirtip bu ilkelerinde ; Eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk şeklinde dört temel ilkeye dayandığını ifade edelim.

        Ayrıca; Eşitlik veya adil olmak ilkesi, şirket yönetiminin bütün hak sahiplerine karşı eşit davranmasını, şeffaflık ilkesi, şirketin kamuoyu ile doğru, açık ve karşılaştırılabilir bilgi paylaşımını, hesap verebilirlik ilkesi, yönetim kurulunun tepe yönetim performansını bağımsız bir şekilde izlemesini ve tepe yöneticilerin hissedarlara karşı hesap verebilmesini, sorumluluk ilkesi ise şirketlerin hissedarları için değer yaratırken topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmesini ve yasal düzenlemelere uygun faaliyette bulunmasını ifade  ettiğini belirtelim.

      Son olarak, futbolda kurumsallaşma için sorumluğun  öncelikle Futbol Federasyonu’na düştüğünü; Federasyon’un kulüpleri ve kulüp yöneticilerini bilinçlendirerek  buna yönelik faaliyetler yürütmesi ile, bu konuda yayınlar, toplantılar yapması ve bunları takip etmesi gerektiğine vurgu yapıp yazıya noktayı koyalım.