Genel kurul rüzgarının sert estiği Eskişehirspor'da dün ligdeki son maçın heyecanı vardı.
Son maçta sonuç önemli değildi, ancak takım bu kadar da rezilleri oynamamalıydı.
90 dakika boyunca tel tel dökülen futbolcuları umarım herkes gibi teknik heyette görmüştür.
Sezgin'in devre arısı giderken, sinirli hareketleri ve söylene söylene soyunma odasına gitmesi dikkat çekti. Demek ki takım içinde bir arıza var. Çünkü Sezgin gibi bir oyuncuyu hiç bu kadar sinirli görmedim.
Maç esnasında ise Ergün Teber'in taraftarlar karşılıklı atışması ise yakışık almadı. Hele hele maçtan sonra tribünlere çıkmak istemesi, küfürlü tepkisi kendisine hiç yakışmadı. Ergün Teber sen kimsinde taraftara böyle saldırıyorsun. Ergün'ün suçu yok suç bunu oynatanda. Son maçta Ergün'ü oynattın diye Skibbe'ye de madalya takmak gerek. Çünkü herkes Eskişehirspor'u ve Ergün'ü konuşuyor. Kim olursan ol ama taraftara el kol hareketi yapamazsın. Bereket son maçı idi de yırttı.
Sonuçta Es-Es mağlup olarak lige veda etti.

Eskişehirspor'da yarın genel kurul var.
Es-Es kongresi, Türkiye'de önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan genel seçimi sollamış durumda.
Nedenine gelince...
Şehirde nereye gitsek, kimle konuşsak herkes "Başkan kim olur" diye soruyor.
Eskişehirspor'da 625 delege sandık başına gidecek.
Ancak öyle tezgahlar dönüyor ki akıl sır ermez.
Hafta başından bu yana bir çok kulis dönüyor.
Gece yarılarına kadar süren toplantılarda iki liste için gidip gelenler olduğunu duyuyor ve hatta görüyoruz.
Ya vereceğin sadece bir tane oy.
Gidersin sandığa vicdanın ne diyorsa birini tercih edip verirsin.
İkili üçlü oynayıp, dansöz gibi kıvırmaya hiç gerek yok.
Kimin kazanması önemli değil, önemli olan Eskişehirspor'un kazanması. Ama bakıyorum da birileri şov peşinde.
Başkan adaylarının da işi zor. Önce söz alıyor, sonra söz aldığı ismin karşıda olduğunu öğreniyor.
Bereket 1 gün kaldı.
Bakalım yarınki seçim nasıl geçecek.
Tek isteğim centilmence ve Eskişehirspor camiasına yakışır bir seçim olması.
Genel kurul salonundan inşallah herkes birbirine kucaklayarak çıkar.