Aslında Karabük maçından fazla söz etmemek gerek.
Daha 3 gün önce büyük başarı elde etmiş bir takımı formalite maça konsantre etmek zor olur.
Kupada Galatasaray Bursa'ya 5 attı, 3 gün sonra lig de Kasımpaşa'dan 4 yedi.
Eskişehirspor da Antalya'da 3 attı, Karabük'de net gol pozisyona giremedi.
Es-Es rezilleri oynadığı maçta kaleci Boffin farkıyla 1 puan kaptı.
Puan puandır.
Hele bir de kötü oynayıp, kalende bir çok da tehlike yaşıyorsan hem puan hemde gelen para iyi olur
**
Ancak bu köşeden birkaç cümlede kaleci Boffin'den bahsetmek istiyorum.
Bir kaleci takımına nasıl puan kazandırır Boffin Karabük'de bunu bir kez daha gösterdi.
Net kurtarışlar yapan kalesinde devleşen Boffin konusunda yönetim hala neden sözleşme uzatmıyor anlamış değilim.
Yarın o da Veysel ve Tarık gibi sorun olursa kimse şaşırmasın.
Bu nedenle yönetim Boffin, Akaminko ve Hürriyet konusunda elini çabuk tutmalı.
**
Hak edenin hakkını vermek gerek.
Kupa maçından 1 gün sonra başkan Mesut Hoşcan ile yaptığımız telefon konuşmasında maçın Şanlıurfa'da oynanacağı konusunu sormuştum. Hoşcan "Gerekirse İstanbul'da oynanacak, ama bu final kesinlikle Şanlıurfa'da oynanmayacak. Bunun içinde ne gerekli ise yapacağım" demişti.
Nitekim maç girişimler sonunda Konya'ya verildi. Bu nedenle başkan Mesut Hoşcan ve ekibini de kutlayıp hakkını verelim.
Ama maçı aldırmakla iş bitmedi.
Şimdi tren seferleri ve otobüs organizasyonları konusunda hemen harekete geçilmeli.
Ama sadece yönetim ile bu iş olmaz. Seçilmişler ve Ankara'da oturanlar da hareketlenmeli.
Çünkü Konya'daki final için herkes havaya girdi.
"O kupa bu şehre gelecek".