İş hayatının kendi sözlüğü...

Profeyonel iş hayatında geçerli olan sözcükler ve gerçek anlamları. Tümü gerçek hayatta aynen geçerli...
Bir şirkete kozalanmak
Yeni mezun elemanın; askerliğini beklerken, daha iyi bir iş ararken veya yurt dışında bir master kazanana kadar düşük profilli ve sıkıcı bir başlangıç pozisyonunda çalışmayı kabul etmesi. Kelebek olur olmaz da arkasına bile bakmadan o şirketten uçması...
Hız Tümseği
En basit görevlerde bile bin bir zorluk çıkartarak işlerinizin akışını yavaşlatan meslektaş.
Leblebi Profesörü
Astları ona bir şey açıklamaya çalışırken, daha leb demeden bütün konuyu anladığını düşünüp, ikinci kelimede söz kesen, her şeyi en iyi kendisinin bildiğini sanan dinleme özürlü yönetici.
İş ingilizcesi
Türkçe cümlelerin içine ingilizce kelimeler sepiştirilerek konuşulan şirket lisanı. Örnek; "Ebru, benim reportu final hale getirdim, yarın birlikte review edelim mi?" Gerçek ingilizce ile ilgisi olmadığı için, bu lisan yabancılarla iletişimde pek işe yaramaz. Az önce Amerikan aksanıyla Türkçe konuşan kişinin, bu durumda aniden nutku tutulur. Kekelemelere gelir...
Bariyer Planlaması
Çekirdekten yetişmiş alaylı yöneticinin, ileride kendisine rakip olabilecek zehir gibi ve eğitimli genç elemanını, "Rotasyon iyidir, satışı da öğrenirsin. Kariyerin için faydalı olur." ayaklarıyla kandırıp başka bir bölüme postalanması. Koltuğu elinden almak amacıyla gelecekte yapılabilecek olası hamlelere karşı engel yaratması.
Pijama Yakalı
Mavi veya beyaz yakalıyken, işini kaybedip evde oturmak zorunda kalan kimse...
Menopozisyon
Sittinsene olarak ifade edilebilecek uzun bir süredir şirkette çalıştığı için işten çıkarılamayan sadık çalışanın, emekliliğini beklerken oyalandığı, yetkileri ve fonksiyonları azaltılmış pozisyon.
Kalite Çemberi
Kaliteyi iyileştirmek veya işin asıl sahiplerinin bile bulaşmak istemediği kemiklikteki sorunları çözmek hedefiyle biraraya getirilen insanların, bir dolu mesai saati ve tonla kırtasiye malzemesi harcadıktan sonra, bir tam daireyi tamamlayarak başladıkları noktaya geri dönmeleri.
Kartvizit Bebeği
Çok hatırlı kişilerden torpil getirdiği için işe alınmak zorunda kalınan, müdürlerin kendi bölümlerinde istemediği, elemanların evlilik dışı bebek muamelesi yaptığı vasıfsız kimse.
Masa Saati
Bütün gün ceketini çıkarmadan masasında oturan, mesai saati bittikten sonra ofiste bir saniye bile durmayan, suya-sabuna ve zor işlere dokunmayan kişi. Saatinizi, hareketlerine göre ayarlayabileceğiniz dakik insan...
Ego Müzesi
Üst düzey yöneticinin odasında; diplomalarını, golf kupalarını ve önemli kişilerle çekilmiş resimlerini sergilediği bölüm.
Ritm Saz Tamiratı
Bilgisayar, printer, fotokopi gibi elektronik ofis ıvır zıvırlarından hiç anlamayan tiplerin arıza anında, bir bileni çağırmak yerine, alete vurarak tamir etmeye çalışmaları.
Geyik Fırtınası
Ofis insanlarının bir odaya tıkılıp, saatler boyunca akıllarına gelen herşeyi konuştukları,hazırlık yapmadan gelindiği için de hiçbir sonuç veya karar alınamadan biten, litrelerce çay ve kahvenin tüketildiği plansız, programsız toplantılar. İş hayatının yüzde altımışını oluşturan akla ziyan seanslar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi