
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
İŞLETMELER VE KURUMSALLAŞMA
Eskişehir sanayisini ve ekonomisinin önündeki en önemli engellerden biri de, Yönetim felsefesindeki boşluktur. İşletmelerimizin, büyük çoğunluğuna, hala “SAHİP- YÖNETİCİ” felsefesi hakimdir.
Eskişehir’deki işletmelerde, verim elde edebilmek, özelliklede ulusal ve global pazarlarda rekabet edebilmesi için, babadan oğulla miras felsefesi ve sahip yöneticilikten kurtulması gerekir.
Gerçi Eskişehir’ de, bazı işletmeler, sahip yöneticili felsefesi ile sorunların çözülmeyeceğini görerek, “EKİP” çalışmasına önem veren işletmeleriiz vardır.. Ancak yeterli değildir. Çağımızda, kurum/kuruluşlarda, işletmlerde, yönetici dönemi bitti. Yöneticinin tanımı da değişti. Kurum/kuruluş,işletme ve yönetici “EKİBİ” , “PROJELERİ”,”PROĞRAMI” ile kurum/kuruluş, işletme ve yöneticidir..
Eskişehir’de, özel sektöre, aile şirketleri hakim durumda. Kurumsallaşma ise yok denecek kadar azdır. Ancak aile işletmelerinin büyümesine paralel olarak kurumsallaşma ve profesyonel yönetici sayısı da artmaktadır. Ancak bu yeterli değildir.
Eskişehir’deki işletmelerde, profesyonel yöneticilerin çalışması, XXI. yüzyılda işletmeler açısında olmazsa olmaz konumdadır. Çünkü Eskişehir’deki işletmeler ulusal ve global pazarlarda başarılı olmak için de, profesyonel yöneticilerle çalışmak zorundadır.
Gerçi profesyonel yöneticiler, başarılarının ödülünü almasa da, hatalarının bedelini her zaman öderler. Yani başarılara herkes sahip çıkar ama başarısızlıklar da profesyonel yöneticiye fatura edilir.
Aile şirketlerinin, kurumsallaşmaya ve profesyonel yöneticiye inanması ve güvenmesi gerekir. Çünkü profesyoneller, daha karar aşamasında iken, Şirket sahiplerinin yanlış kulvarda olduklarını görürse, ne kadar karşı koyabilir ne de eleştirebilirler. Veya eleştirileri ve uyarıları karşısında işinden de olabilir. Onun içinde Profesyonel-şirket sahipleri ilişkisi Türkiye’de pamuk ipliğine bağlıdır. Tek çözüm ise eğitimdir.
Eskişehir’deki işletmelerde, kurumlaşma veya profesyonel görevlendirme ve şirket içi ilişkilerini konu edinen, ETO, ESOB ve ESO tarafından mutlaka eğitim seminerleri düzenlenmeli, hatta gerekirse de bu alanlarda ulusal ve uluslararası alanda, inceleme gezileri yapılmalıdır.
Eskişehir’deki, tüm işletmelerde hedef başarıdır. Başarının ölçüsü ise büyüme ve karlılıktır. Hiçbir aile de şirketi, küçülmesini ve zarar etmesini de istemez ama kurumsallaşma ve profesyonel yöneticiye, özellikle de olumlu kararlara karşı çıkmasının da mutlaka sebep/sebepleri vardır.
Bu gelişmeler, ETO ESOB ve ESO tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda, tespit edilen eksikliklerin giderilmesine yönelik düzenlenecek eğitim etkinlikleri ile de pekala aşılabilir.
İşletmelerde görevlendirilen profesyoneller için, en büyük risklerden biri de, profesyonel yöneticinin, Aile işletmelerinde, aile fertlerinin yanlış karar ve uygulamalarına eleştiride bulunması, hatta karşı çıkmasıdır.
Çünkü bu tür gelişmeler profesyonel yöneticinin işini kaybetmesine neden olabilir. İşte bu durumlarda profesyonel yönetici, vicdanla cüzdan arasına sıkışır kalır. Profesyonel yönetici, ya vicdanın ve mesleğinin gereğini düşünerek, riske girerek işinden olacak, ya da cüzdanın düşünerek, yanlışları görmezlikten gelecektir.
Oysa her iki gelişmede de, zarar eden şirket olacaktır. Arzu ederiz ki Eskişehir’deki işletmeler, bu yanlışlığa düşmeyerek, kurumsallaşmanın ve profesyonelliğin gereklerini yerine getirsin, sahip yöneticiliği de terk ederek, işletmeleri bünyesine XXI. Yüzyıla yakışan bir yönetim anlayışını da hakim kılsınlar.
Eskişehir’ deki Şirketler, mutlaka kurumlaşmalıdır. Çünkü şirkelerdeki kurumsallaşma, işletmelerde belirsizliği ortadan kaldırır, verimliliği artırır, profesyonelleşmeyi ve şeffaflığı sağlar.
Ayrıca işletmelerin gelişmesi, uzun ömürlü olması ve kuşaktan kuşağa geçmesi, için, kurumsallaşma bir zorunludur. Çünkü kurumsallaşmanın olmayışı şirketlerin büyük çoğunluğu, ikinci kuşaktan sonra ömrünü tamamlamalarına neden oluyor.
Ülkemizde ve Eskişehir’dwki işletmelerde hayata geçirilecek kurumlaşma, sorumluluk, görev bilinci ve takım ruhu, bireysel verilen kararlara karşı olası riskler de en aza indirilecek, cesareti artıracak ve bu ruhla harekete geçen personel yüksek yüzdelerle başarıyı da yakalayacaktır.
Nitekim Rahmetli Vehbi KOÇ ”Şurası açıktır ki işletmelerin, kurucularının ömrüne bağlı olmaksızın yaşamaları ancak müesseseleşmek ile mümkündür. Sanayileşmiş ve gelişmiş ülkelerde, gördüğümüz bütün büyük kuruluşlar, şahıslar yerine sistem ve organizasyona dayanarak uzun sürelerde ayakta kalmışlardır” demiştir..