“Olmuyorsa, olmuyor. Yapacak bir şey yok” deyip önümüze bakamıyoruz, kovalamaya başlıyoruz.
“Kaçan kovalanır” taktiğini hiç bir zaman uygulayamadım. Bilinçsiz yaptığım zamanlar da gerçekten işlediğini fark ettim. Bir erkeği istemiyorsun, erkek kaçtığını zannederek daha çok bağlanıyor. Bir erkeği çok istiyorsun, bu sefer roller değişiyor. Başlarda isteyen erkek kaçmaya başlıyor. Bu dengeyi nasıl tutturacağız peki? Kaç, kovala derken vallahi yoruldum arkadaş. ‘Sevmeyeceğim kahretsin’ deyip kenara çekileceğiz en sonunda..
Gerçekten birçok ilişkide gözlemlediğim bir durum bu. Hoşlandığımız kişi bizden uzaklaştıkça, biz onu daha çok istiyoruz. Ya da karşımızdaki kişinin bizi çok istediğini fark ettiğimiz an, geri çekilmeye başlıyoruz. Partneriniz sizi istemiyor mu, yoksa kaçma oyunlarıyla ilişkiye renk mi katıyor bunu iyi ayırt etmek lazım.
Kaçma eylemini ilişkiye renk katmak için tatlı oyunlar niyetinde yapıyorsanız bence hiç bir sıkıntı yok. Kaçma eyleminiz partnerinizin hiç bir girişimine karşılık vermemek olmasın tabi.
Mesela her aradığında telefonu açmayın. Size her istediğinde ulaşamayacağını bilsin. Hayatınızın merkezine koymayın. Arkadaşlarınıza ve kendinize zaman ayırın.  Her istediğinde görüşmeyin, elinin altında gibi görmesin. Kıskanmayın, kısıtlamayın. Kıskansanız da sakın belli etmeyin. Aklınızdan neler geçtiğini ve ne hissettiğinizi hemen belli etmeyin. Bırakın sizi tavladığını zannetsin.
Erkekler kovalamayı sever arkadaşlar. Çünkü genlerinde milyonlarca yıl öncesinden avcılık var. Onlar, önlerine konan hazır yemeği yemek yerine, kendi avladığını yemek isterler. Çünkü bu durum onları daha erkeksi ve güçlü hissetmelerini sağlıyor.
Kadınlar kaçar erkekler kovalar ya genelde bunun istisnası var bir de. Erkekler kaçar, kadınlar kovalar. Kadın flört sürecinde ilgiye alıştığından sürekli o ilginin devam etmesini istiyor ama erkek amaca ulaşmış olmanın verdiği rahatlığa geçiyor. Kadının ilgi talebinden sıkılan erkek kaçmaya başlarken kadın da duygularına karşılık alabilmek için erkeğin üzerine daha çok düşmeye başlıyor.
Bu kısır döngü içinde ilişkilerimiz ya mutlu sona ulaşıyor ya da mutsuzlukla sonuçlanıyor işte. Önemli olan ilişkinin içerisinde gerçekten aşk olup olmaması. Eğer bu ilişkide, ‘beni nasıl istemez’ diye kovalıyorsanız partnerinizi, egonuzu tatmin ediyor olmayasınız?