inönü Savaşları öncesi birliklerimiz, çok ciddi bir askeri eğitime tabi t tutmuşlardı. Ayrıca, askeri bölgelere, Yunanlılara haber ulaştırılır endi-şesiyle hiç bir sivil şahıs sokulmazdı.
Bir gün karargâh penceresinden, eğitim yapan askeri birliğin atları arkasında koşuşup, eteklerine, birbirlerini iterek ve kapışarak bir şeyler dolduran kadınlar gördüm. Hemen emir erime, emir vererek, o kadınları ne topluyorlarsa onlarla beraber karargâhıma alıp getirmesini emrettim.
Az sonra emir erim dört beş köylü kadını, eteklerine topladıkları şeylerle beraber alıp odama getirdi.Kadınlar iyice korkmuş, renkleri sapsarı, bana yalvarmaya başlamışlar ve suçsuz olduklarını söylemeye çalışıyorlardı.
Zavallıların, renkleri belli olmayan yüzlerce yamalı giysileri içinde, üstleri başları adeta dökülüyordu.Eteklerini açtığımda, eteklerinin at pislikleri ile dolu olduklarını gördüm. Bunları ne yapacaklarını sordum.
İçlerinden birisi, dışkı içerisinden bir arpa tanesi bulup bana göstererek; "Ha bunları toplar, fışkıdan (at pisliği) ayırır, temizler, yıkar, öğütür ekmek yaparız. Babasız yetimlere yediririz" diye cevap verdi.
Hakikaten dört sene süren Birinci Dünya Savaşı, yüz binlerce can almış ve ülkede yüz binlerce öksüz, yetim ve dul bırakmıştı.
İşte Kurtuluş Savaşı böyle yokluklar içinde kazanılmıştı.
(Halil Nuri Yurdakul'dan)
Eskişehir haberleri, Eskişehir gazeteleri, Eskişehirspor haberleri, Eskişehir asayiş haberleri, Eskişehir siyaset, Eskişehir belediyeleri, Son dakika Eskişehir haberleri, Eskişehir son dakika, Eskişehirspor son dakika