Bir arap, silahşör atı ile çölde giderken yerde yatan bir Fellah görmüş. Hemen atından inerek terkisindeki heybede bulunan tuluktan ağzına su damlatmış. Fellah biraz kendine gelince heybedeki azığından yedirmiş, biraz daha iyileşince atına bindirmiş ve kendisi de arkadan yaya olarak yürümeye başlamış.
Bir süre gidişten sonra, Fellah, arap atını kırbaçlayarak uzaklaşmış.
Silahşör arkadan bağırmış:
-Suyumu içtin helali hoş olsun, azığımı yedin helal olsun, atımı götürdün helal olsun, ancak bendeki merhamet duygusunu götürdün.