NEDEN MUTLULUĞUMU ERTELEYEYİM

Büyük kentlerin ve iş dünyasının gürültülü atmosferinden yorgun düşen çok zengin bir Amerikalı sanayici, tatil amacıyla Meksika’nın küçük, temiz, gürültüsüz bir balıkçı kasabasına gitmiş...
Bir sabah rıhtımda yürüyüş yaparken, tuttuğu birkaç kasa balığı şarkılar, türküler eşliğinde güle-oynaya satan orta yaşlı bir balıkçı dikkatini çekmiş.
"Merhaba balıkçı" demiş, yaklaşarak, "bu sabah fazla balık tutamamışsın."
"Tutabilirdim" diye cevap vermiş Meksikalı balıkçı, "lâkin bunun için daha uzun süre denizde kalmam gerekiyordu."
"Kalsaydın o zaman. Daha önemli bir işin mi var yoksa?"
"Evet, karımı ve çocuklarımı alıp parka götüreceğim. Karımla birlikte küçük oğlumuzu salıncakta sallayacağız. öğle yemeğini tanıdığım bir balıkçı lokantasında hep beraber yiyeceğiz. Sonra ormanda yürüyeceğiz. Akşam olunca da evimize döneceğiz. Ben ve karım küçük bebeğimize ninni söyleyeceğiz. Bunlar benim açımdan çok önemli işler."
"Ama bütün bunları daha sonra da yapabilirsin, dostum. Bugün ve sonraki günler bütün gücünle balık tutmalıydın."
Meksikalı balıkçı şaşkın şaşkın Amerikalı sanayiciye bakmış:
"Neden?.." diye sormuş, "karım ve çocuklarımla gül gibi geçinip gidiyoruz işte?"
"Olur mu öyle şey" diye kızmış Amerikalı, "hayat geçinmekten ibaret değil; daha başka şeyler de var?"
Balıkçı daha beter şaşırmış:
"Başka ne var ki?"
"Zengin olmak var" demiş Amerikalı sanayici, "bak sana anlatayım..."
Balıkçının yanına çömelmiş ve anlatmaya başlamış:
"Bence balık tutmaya daha çok zaman ayırmalısın. Daha çok balık tutup daha fazla para kazanarak tekneni büyütmelisin."
"Sonra?.."
"Büyük tekne sayesinde daha çok balık tutmaya başlarsın. Daha fazla kazanırsın. Kazandığınla radar, sonar gibi modern cihazlar satın alır, eğitimli personel çalıştırırsın..."
"Eee...?" diye sormuş balıkçı, "daha sonra?"
"Zaman içinde birkaç balıkçı filon olur" diye devam etti Amerikalı zengin, büyük bir heyecanla, "derken, şirketleşirsin. Sırası geldiğinde büyük reklâm kampanyalarıyla şirketlerini halka açarsın. Eline geçecek parayla holding kurarsın. Tekel oluşturup kendi iş alanının kralı olursun. Dünyanın her tarafına balık ve balık ürünleri satarsın..."
Balıkçının gözleri aval aval açılmış. Amerikalının anlattıklarını takip etmekte zorlanıyormuş. O susunca çekine çekine sormuş:
"Peki ama, bunları neden yapmak isteyeyim?"
"Nedeni para" demiş Amerikalı, "çok paran olur, milyon dolarlarla oynarsın."
"Peki sonra?" diye tekrar sormuş, balıkçı.
Amerikalı biraz düşündükten sonra cevaplamış balıkçının sorusunu:
"İşler iyice yoluna girip adamakıllı zengin olduktan sonra, istersen kendini emekliye ayırır, küçük, temiz, gürültüsüz bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. Artık keyfin çektikçe denize açılır, sadece zevk için balık tutarsın. Kalan zamanını da karına ve çocuklarına ayırırsın. Onları parkta, ormanda gezdirirsin. Akşamları da ailen ile zaman geçirip mutlu olursun."
Kendinden emin bir tebessüm eşliğinde balıkçıya dönmüş:
"Nasıl ama, güzel bir hayat projesi değil mi?»
Balıkçı bıyıkaltı gülümsemiş:
"Ben zaten öyle yaşıyorum" demiş Amerikalı milyardere, "mutluluğumu neden yıllar sonrasına erteleyeyim?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi