‘’Kazım Kurt CHP’den kovulmuştu. Verem Savaş iş hanında avukatlık bürosu vardı. Elinden tuttum. Birçok kişiyi karşıma alarak onu meclis üyesi yaptım. Daha sonra milletvekili ve belediye başkanı oldu. Hepsinde katkım ve çabam var. Ancak o Kırım’ın Giray hanları gibi davrandı.’’
Bu sözler, Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e ait…
Yazarımız Ali Baş’a söyledi…
Gazetemizde manşet haberi olarak yer verdik.
Eskişehir kamuoyunda büyük yankı yarattı.
‘’Yer yerinden oynadı’’ dense yeridir.
Yılmaz Büyükerşen’in Kazım Kurt’a yönelik sözleri oldukça ağır…
‘’Kavgada söylenmez’’ dense yeridir.
Ancak ‘’gerçek dışı’’ demek olanaksız…
Kazım Kurt’un DSP’den belediye meclisi üyesi olmasında da CHP’den milletvekili ve belediye başkanı olmasında da Yılmaz Büyükerşen’in büyük payı var.
‘’Yılmaz Büyükerşen sayesinde oldu’’ dense olur.
Bunlar, herkesin bildiği gerçekler.
Ancak Yılmaz Büyükerşen tarafından ilk kez dile getirildi.
Bu durduk yere olmaz…
Belli ki, Yılmaz Büyükerşen çok kızgın…
Kızgınlığının nedenini bilemiyoruz…
Yılmaz Büyükerşen’in daha önce de Kazım Kurt’a kızdığı oldu.
Ancak hiç böyle sert bir tavır sergilemedi.
Bu kez durum çok farklı demek ki…
Neyse…
Yılmaz Büyükerşen’in sözleri öyle ‘’yenilir yutulur türden sözler’’ değil…
Karşılıksız kalamazdı.
Kalmadı da zaten…
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, dün gazetecilerle bir araya geldi.
Sorular üzerine Yılmaz Büyükerşen’e yanıt verdi.
‘’… Hoca ile beraber çalışmaya başlarken milletvekili olmamda hocanın desteğini doğrudur. Ben şunu isterim; parti içindeki yarışmalar demokratik olsun. Ön seçim olsun. Adaylar ön seçimle belirlensin. Ama Hoca’nın olduğu yerde ön seçiminin adını anmak mümkün değil. O nedenle benim milletvekili listesine konmamda Hoca’nın payı vardı. Hiç itirazım yok. Ben diyet borcumu ödemişim. Milletvekilliğini bırakıp gelmişim. Canı sıkıldıkça ‘ben elinden tuttuydum, aday yaptıydım’ gibi şeylerin, Hoca’ya yakışan şeyler olduğunu düşünüyorum.”
‘’Hocaya yanıt’’ olarak söyledikleri böyle…
Oldukça dikkat çekici sözler…
Yılmaz Büyükerşen’e yönelik suçlamalar da içeriyor.
Şu sözlere bir bakın…
‘’Canı sıkıldıkça ‘ben elinden tuttuydum, aday yaptıydım’ gibi şeylerin, Hoca’ya yakışan şeyler olduğunu düşünüyorum.”
‘’Saygı’’ içerdiği söylenemez…
Tam aksine çok ağır sözler…
Belli ki, Kazım Kurt da çok kızmış…
Neyse…
Kazım Kurt’un söylediği dikkat çekici bir söz var.
Diyor ki; ‘’ Ben diyet borcumu ödemişim. Milletvekilliğini bırakıp gelmişim’’…
Bu sözler karşısında şaşırmamak elde değil…
‘’Milletvekilliğini bırakıp gelmiş’’ de nereye gelmiş…
Geldiği makam belli…
Odunpazarı Belediye Başkanlığı…
Öyle küçümsenecek bir makam değil…
O makama ulaşmak için yıllardır mücadele eden CHP’liler var.
‘’Yılmaz Büyükerşen ve Kazım Kurt tarafından haklarının yenildiğini’’ düşünüyorlar.
Kazım Kurt, bu sözleriyle onları ‘’haklı çıkartmış’’ olmuyor mu?
Bu işin bir yanı…
Asıl önemli bir yanı var.
Kazım Kurt, milletvekilliğini bırakıp Yılmaz Büyükerşen’in babasını çiftliğine kahya olmuş değil ki…
Odunpazarı Belediye Başkanı oldu.
İyi de Odunpazarı Belediye Başkanlığı nasıl oluyor da Kazım Kurt’un ‘’hocaya karşı diyet borcunun karşılığı’’ olabiliyor?
Anlamak da kabullenmek de olanaksız…
‘’Dil sürçmesi’’ ya da ‘’öfkeyle ağızdan kaçma’’ değilse ciddi bir açıklama gerekiyor.
