
spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI)
PERŞEMBE' nin GELİŞİ... (Es-Es Kongreleri Üzerine Çeşitlemeler)
önce, başlıkta kısa kalan cümleyi tamamlayarak başlayalım yazıya ;”Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” …Sonrasında da bir iki gün daha sabredemeyen ve Cumartesi-Pazar yerine hafta arası KONGRE KARARI alan zihniyete gönderme yapıp, çarşambaları belli olan Eskişehirspor kongrelerinin; Perşembesinin neler getirebileceğini ele alalım, ama önce illa ki “çarşambalar”…
İşte Es-Es Kongrelerinin yapıldığı salonların duvarlarına sinen, masa ve sandalyelerin arasına saklanan konuşma repliklerinden bazıları:
1-YER, MAVİ ADA DüĞüN SALONU ; Kongre delegesi eline tutuşturulan A-4 kağıdında yer alan bilançoya(!) bakarak kafasına takılan rakamla ilgili olarak, bilançoyu hazırlayan kulüp yetkilisine bir soru soruyor. Kulüp yetkilisinden el-cevap:” SANA HESAP MI VERECEĞİZ ULAN…”
2-YER,PORSUK SPOR SALONU: Divan Başkanımız yıllarca Millet Vekilliği, hatta bakanlık yapmış, kanun-nizam bilen saygın bir isim…Başkan, mali bütçe tartışmaları sırasında söz isteyen delegeye söz vermemek için direniyor, ikili arasındaki tartışmanın büyümesi üzerine de o veciz cümleyi kuruyor:” OYLAMA BİTSİN SANA SöZ VERECEĞİM”
3-YER,PEK çOK SALON: Divan Başkanı bu kez pek çok kongrenin baş aktörü.. Eskişehirspor camiasının sevilen-sayılan büyüklerinden birisi. Yönettiği kongrelerde acelesinin olduğu her halinden belli. Zira oylamalarda kalkan parmaklara bakmaksızın üçlü çektiriyor. KABUL EDENLER-ETMEYENLER-KABUL EDİLMİŞTİR…
YER, ANADOLU üNüVERSİTESİ AKM SALONU: Yönetime talip çıkmayınca görevi bırakan başkana yalvarıp-yakarmalar, Teklifi alanın istemem yan cebime koy tavırları ve kahrolan sağduyu sahibi Es-Es sevdalısının feryadı: “İMDAT KURTARIN BİZİ..”
Ve YER, ANEMON OTELİ SALONU: Birbirine rakip ama son derece saygılı pırıl-pırıl iki genç insan.. centilmence bir yarış sonucunda da kazanan “ESKİŞEHİRSPOR…”
Perşembe öncesi, büyük Es-Es camiasına “Usul yönünden” yakışmayan kongreler üç aşağı- beş yukarı böyle. Bir de daha önceki Perşembelerden önce yaşanan “ ACI çARŞAMBALAR ” var elbette.. Hani, transfer tahtasının açılamayacağı gün gibi ortadayken futbolcu transfer edilip kulübü iyice batağa sürükleyenlerin; kapı-kapı gezilip en sonunda siyasetin kucağına düşürenlerin yaşattıkları çarşambalar…
Dileseniz o günlerde yaşanan ve hepsi birbirinden acı çarşambaların perdesini-ŞİMDİLİK- açmayacağımı ve –GEREKİRSE- bu konuyu(Kulübü borç sarmalına sokanları) daha ayrıntılı biçimde kongre sonrası yazacağımı belirtip yazıyı bir temenni ile noktalıyayım: KAZANAN ESKİŞEHİRSPOR OLSUN…