Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in katıldığı bir ‘’yemekli organizasyon’’ var.

‘’İYİ Partililerden Büyükerşen’e destek’’ olarak kamuoyuna duyuruldu.

İYİ Parti yöneticilerinin bundan rahatsız olmamaları düşünülemez…

Doğal olarak rahatsız oldular. Sessiz de kalmadılar.

İl Başkanı Emine Edizgil bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

“Yemeğe iştirak edenlerin, yarıdan fazlası geçmişte de partimize üye olmamış kişilerdir. Özetle bu kişilerin İYİ Parti ile uzaktan, yakından alakaları yoktur.

Yemeğe iştirak eden katılımcıların yarıdan az kısmı ise bir dönem yolu partimizden geçen ancak herhangi bir sebepten dolayı istifa etmek zorunda kalan, yani kendi elleriyle İYİ Parti’yle ilişkisini kesen kişilerdir. Dolayısıyla onlar da partimizi temsil etmemektedir.

Son olarak katılımcıların çok küçük bir kısmı, geçmişte partimizde yöneticilik yapan, çeşitli sebeplerden dolayı artık yönetici olmayan, ancak İYİ Parti’ye üye olmaya devam edenlerdir. Bu kişilerin de Yılmaz Büyükerşen’e veya başka bir kişiye vereceği desteği münferit olarak değerlendirmek gerekir.”

İYİ Parti İl Başkanı Emine Edizgil’in söyledikleri böyle…

Yadırganacak bir yanları yok.

Dahası büyük bölümü de doğru…

Gerçekten de yemeğe katılanlara bakınca ‘’İYİ Partililerden Büyükerşen’e destek’’ demek olanaksız…

Hele bazı katılımcılar var ki ‘’destekleri’’ fayda sağmadığı gibi zarar bile verir…

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, böylesi bir yemeğe nasıl katıldı bilemiyoruz…

Haydi ‘’hatır kırmak istemediği için katıldı’’ densin…

İyi de neden fotoğraflı olarak kamuoyuna duyuruldu?

Anlamak gerçekten çok zor…

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, böylesi adımlar atmadan önce Eskişehir siyasetini bilen ve siyasetçileri tanıyan birilerine danışsa iyi olur.

Neyse…

Emine Edizgil’in basın toplantısına katılan bir isim var.

O da Milletvekili Nebi Hatipoğlu…

Düşüncelerini açıkladı, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Söylediği öyle sözler var ki, inanılır gibi değil…

‘’Ben bunu gördüğüm, tüm medyalara servis edildiği zaman, 90 yaşında bir politikacının yaptığı bir organizasyon, yanlış dedim. Gülüp geçtim. Yılmaz hocam burada ciddi anlamda trollenmiştir. 90 yaşındaki bir politikacı nasıl davranırsa Yılmaz hocam da o şekilde davranmıştır. Ben ve partili arkadaşlarım buna gülüp geçtik…”

Söyledikleri bu kadar da değil…

Dahası var.

Nebi Hatipoğlu, Yılmaz Büyükerşen’in kendisine yönelik iddialarıyla ilgili olarak ‘’Savcılığa suç duyurusunda bulunacağım’’ demişti.

Bu sözleri anımsatılıp soruluyor.

O da yanıtlıyor.

Verdiği yanıta bir bakın…

“Biz artık hocamın dediklerini dikkate almıyoruz. Eskişehir’de aklı salim CHP’liler bile beni arayıp özür dilediler hocanın adına. Ben artık hocamı bu yaştan sonra mahkemelerde mi süründeyim? Ben o yüzden o işlere girmek istemiyorum.

Bütün Türkiye zaten hocamın belediye başkanlığı yapamayacağını bu süreçte görmüştür. Benim hocam hakkında söyleyecek bir şeyim yok. Biz artık bunlara, hocama gülüp geçiyoruz, herkesin güldüğü gibi…’’

Bunları söylüyor, sonra da ‘’Benim hocam hakkında söyleyecek sözüm yok’’ diyor.

İyi ki yokmuş…

Olsaydı neler söyleyecekti ki?

Neyse…

Nebi Hatipoğlu, daha önce olduğu gibi Yılmaz Büyükerşen’i ‘’yaşı ile vurmaya’’ çalışıyor.

Tamam…

Yılmaz Büyükerşen’in yaşı gerekçe gösterilerek aday olması eleştirilebilir.

Ancak Nebi Hatipoğlu’nun söyledikleri ‘’doğal’’ karşılanabilecek eleştiriler değil…

Siyasi nezaket sınırlarını fazlasıyla aşıyor.

Haydi ‘’siyasi nezaket’’ şöyle dursun…

‘’Saygı’’ diye bir şey var.

Nebi Hatipoğlu, sürekli olarak Yılmaz Büyükerşen’in yaşına vurgu yapıyor.

Bunu yaparken de ‘’büyüğe saygı’’ diye bir şey olduğunu aklının ucundan bile geçirmiyor.

Aklınca ‘’dalga’’ geçiyor.

Yakın çevresi ne düşünüyor bilemiyoruz…

Ancak böylesi yaklaşımlar Nebi Hatipoğlu’na bir şey kazandırmaz…

‘’Helal olsun’’ diyenler varsa onlara aldırmasın… O yaklaşımı nedeniyle kendisini ayıplayanlar çok daha fazla…