
AKTÜEL
Tanıdık bir hikaye
çalışkan bir çiftçinin bir katırı varmış. Güngörmüş, çok yol tepmiş, inatçı, sabırlı bir katır... özellikle bahar günleri boş çayırlarda dolaşıp otlamaya bayılırmış. çiftçi de katırını çok severmiş. Günlerden bir gün katır yanlış bir adım atmış ve kendisini çiftçinin kuyusunun dibinde bulmuş. Allahtan ki kuyunun içindeki su fazla değilmiş. Bu sayede hayatını kurtarmış, boğulmamış. Bu güzel bahar gününde kendisini kuyunun dibinde bulan zavallı katır bir iki debelenmiş. Ama bakmış ki, burdan çıkabilmesi mümkün değil. Ne duvarı tırmanacak gücü var ne de uçup gidebilecek kanatları...
Gene de bir iki hamle yapmış ama nafile. Bu kuyudan kendi gücüyle çıkış olmadığını anlamış. Başlamış yüksek sesle bağırmaya, dua etmeye, daha doğrusu kuyuya düşüp dibe vurmuş bir katır ne yaparsa öyle şeyler yapmaya.. Bu canhıraş sesleri duyan çiftçi kuyunun başına gelip durumu görmüş. Koskoca katırı kuyunun dibinden nasıl çıkaracak? çaresiz, civardaki köylüleri yardıma çağırmış. Düşünmüşler taşınmışlar, dibe vurmuş katırı çıkarmanın bir yolunu bulamamışlar. Bu arada katırın bağırış çağırışları yürekleri dağlıyormuş! "Bari daha fazla acı çekmesine engel olalım" demiş katırın sahibi.
Bu kuyu nasıl olsa artık işe yaramaz. İyisi mi içini toprakla dolduralım, hem katırın acısına son vermiş, hem de kuyuyu kapatmış oluruz.. Bunu duyan katırın dehşeti daha da artmış. Diri diri gömülmekten daha korkunç bir son olabilir mi! Derken yukardan kürek kürek taş toprak atmaya başlamışlar. önce umudu kesip, ölmeyi kabullenmiş katır. Sonra, kafasına bir taş düşünce beyninde bir şimşek çakmış!
Bir çare gelmiş aklına ve başlamış uygulamaya! Yukarıdan sırtına taş toprak yağdıkca şöyle bir silkiniyormuş. Sırtındakiler yere düşünce, sıçrayıp üzerine çıkıyormuş. Bir daha, bir daha yapıyormuş bunu.. SİLKiN VE SIçRA, SİLKİN VE SIçRA, SİLKİN VE SIRRA!! diye mırıldanıyormuş bir yandan da. SİLKİN VE SIçRA! Yukarıdakiler onu gömmek için kürek kürek toprak atmaya devam etmişler ama, bir süre sonra, bizim katır kuyunun tepesinde belirmez mi!! Hala SİLKiN VE SIçRA diye mırıldanmaktaymış. Evet, dibe vurmuş katır, kuyunun dibinden silkinip sıçrayarak kurtulmuş.. Pes etmeyip çaba gösterdiği için yeniden çıkmış mavi göklerin altındaki yeşil çayırlara...
Demek olabiliyormuş!