TAŞ USTASI

Adam yoksul bir taş ustasıydı. Hergün kayaları parçalıyor, çok yoruluyor ama çok da az para kazanıyordu.
Bu yüzden hayatından hiç memnun değildi.
"Ben başkalarından çok çalışıyorum ama daha az para kazanıyorum. Ben de zengin olmak, güzel elbiseler giymek istiyorum." diyordu. Bir gün bir melek geldi. Ona; "Artık zengin oluyorsun..." dedi.
Taşçı hemen zengin oldu, artık çalışarak zorunda değildi. Günün birinde kralın sarayına davet edildi. Bu zenginlik, gözünü kamaştırdı ve kral olmak istedi. Dileği yerine geldi, kral oldu. Günlerden bir gün, güneşin sıcaklığını gördü "En güçlü güneş.." dedi ve güneş olmak istedi.
Bu dileği de yerine getirildi. Şimdi dünyayı aydınlatıyor, o ısıtıyordu ama bir gün bir bulut dünya ile arasına girdi. Işıkları artık dünyaya ulaşmıyordu. Bu sefer buluta özendi. Bulut olmak istedi, artık bulut olmuştu. Daha sonra bulut yağmuruna dönüştü. Bütün dünyayı seller bastı. Tarlalar, evler, hayvanlar, insanlar perişan oldu.
Ama ne yaparsa yapsın, kayalara zarar veremiyordu. Kızdı, kaya olmak istedi.
Artık kaya da olmuştu. Birden ne görsün! Elinde balyozla bir adam onu parçalamak üzereydi. Birden düşündü; kuvvet kaynağının mutluluk olduğunu ve insan olmak istedi. Şimdi o adam yine taş ustası, elinde balyozu ile kayaları parçalıyor. Mutlu ve hayatı çok seviyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi