1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Tespit doğru çıktı!

Salgın süresince televizyon kanallarında yüzlerce, uzman, gazeteci, ekonomist vb insan konuşmuştu hatırlarsanız...
Hemen hepsi, salgın bittiğinde nasıl bir dünya ve nasıl bir ülke olacağına ilişkin tahminlerini sıralamıştı..
Hangi ülkelerin salgın sonrası iyi, hangi ülkelerin kötü pozisyonda olacağı konusunda yine yüzlerce yorum ve tahminler yapılmıştı,.
Hangi tedbirlerin alınması halinde ülkenin salgından fazla etkilenmeden çıkacağı, hangi tedbirlerin alınmaması nedeniyle olumsuzluklar yaşanacağı birbiri ardına sıralanmıştı bir bir,.
Yapılan bu yorumları takip etmiştik sıkı bir şekilde,.
Salgının başından bu yana takip edebildiğimiz kadarıyla, bu süreçte kimin ne dediğini kendimizce değerlendirmiştik,.
Salgından sonra neyle karşılaşacağımıza ilişkin en doğru bulduğumuz ve en beğendiğimiz yorum, Amerika’da görev yapan Hintli bir bilim insanından geldiğini çok iyi hatırlıyoruz…
Şöyle demişti;
-“Şuna kalıbımı basarım ki; salgın sürecinden, siyasi tartışmaların yaşanmadığı ülkeler kazançlı ve galip çıkacak. Salgına rağmen mücadeleye harcayacakları enerjiyi siyasi tartışmaya harcayan ülkeler ise, sürecin sonunda yenik düşecek.”
Bana göre adam tespitinde haklı çıktı…

Zira…
Salgına odaklanan ülkeler mücadelede başarılı oldu.
Siyasi tartışmalara odaklanan ülkelerde ise durum bildiğiniz üzere hiç de iç açıcı değil…
Bizim ülkemiz dahil!


.....


3 günde 3 bine
yakın vaka!


Şehir olarak salgın sürecinin başından itibaren fena gitmiyorduk…
Vaka, yatan ve yoğun bakım hasta sayısı ile ölüm sayısında diğer illerin bir hayli gerisinde bulunuyorduk.
Ne olduysa şu son 15-20 gün içinde oldu.
Eskişehir’de adeta vaka patlaması yaşandı.
Birden Türkiye’nin en çok vaka görülen şehirleri arasına giriverdik.
Koca koca mahalleler kapatılıp, karantina altına alınmaya başlandı.
Günlük 50-100 civarında olan vaka sayıları neredeyse 10-15 kat artış gösterdi.
önceki gün 1020 civarındaymış Eskişehir’deki covid 19 vakalarının sayısı.
Bir gün sonra 800 civarında gerçekleşmiş.
Dün yine bin sayısına oldukça yaklaşılmış.
Yani…
üç günde neredeyse 3 bine yakın vaka…
Bir de bunlara, belirtileri olmasına rağmen “Griptir geçer” diyenler ya da korkup sağlık kuruluşlarına müracaat etmeyenleri hesapladığınızda, günlük vaka sayısı daha da ciddi rakamlara yükseliyor.
Sonuç olarak…
Bundan birkaç ay önce kimin virüs taşıdığını bilmiyorduk…
Bugün de kimin virüs kaptığını bilmiyoruz belki ama en azından karşıdan gelen, durakta yan yana oturduğumuz, banka şubesindeki sırada birlikte dikildiğimiz, lokantada yan yana masalarda yemek yediğimiz ve markette alışveriş yaptığımız her 4-5 kişiden birinin muhtemelen virüs taşıdığını tahmin edebiliyoruz…
O yüzden iş oldukça ciddi…
Tedbirli olmak da bir o kadar ciddi olmalı…


......


Liste çok şey söylüyor…


TüBİTAK her yıl Girişimci ve Yenilikçi üniversiteler endeksini açıklıyor.
Bilimsel yayın sayısından Atıf sayısına, Proje sayısından alınan uluslar arası ödül sayısına… Doktora mezunu sayısından Ulusal ve uluslar arası patent sayısına… Sanayi işbirliği ile üretilen proje sayısından ekonomik katkı ve ticarileşmeye kadar birçok kriter gözden geçirilerek, Türkiye’nin  en girişimci ve yenilikçi üniversiteleri liste halinde ilan ediliyor.
Açıklanan Girişimci ve Yenilikçi üniversiteler endeksi, üniversitelerin başarısında önemli bir ölçümleme niteliği de taşıyor.
İşte sözünü ettiğimiz Girişimci ve Yenilikçi üniversite Endeksinin 2020 yılına ait listesi önceki gün yayınlandı…
Listede Eskişehir Teknik üniversitesi 19’ncu sırada yer alırken, Anadolu üniversitesi 25’nci, Osmangazi üniversitesi de 32’nci sırada yer almış.
Listeye baktığınızda Eskişehir ile ilgili dikkat çeken iki husus var…
Birincisi; ESTü’nün yeni kurulan bir üniversite olarak 19’ncu sırada yer alması ve yeni kurulan üniversiteler arasında birinci dolması…
Diğeri ise; 6-7 yıl öncesine kadar ilk 13-16 s ıraları arasında yer bulan Anadolu üniversitesi’nin 2020 yılına gelindiğinde 25’nci sıraya gerileyip, adeta küme düşmüş gözükmesi.
Şimdi diyeceksiniz ki; “Eğer üniversiteler bölünmeseydi, Anadolu üniversitesi’nin listedeki yeri birkaç basamak daha üstte olurdu”
öyle bile olsa, o zaman, bu durum da bölünmenin yanlış bir karar olduğunu ve her iki üniversiteyi nasıl aşağıya çektiğini göstermez mi?


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


İki deli hastaneden kaçmışlar o kadar koşmuşlar ki şehrin ortasına geldiklerinde nefes nefese kalmışlar. Aksilik ikisinin de acil tuvalet ihtiyacı gelmiş, büyük olan oradan geçen genç bir delikanlıya:
- "Afedersiniz burada tuvalet var mı? Arkadaşla çok şıkıştık." Deli olduklarını anlayan genç ilerde cadde ortasında duran çöp varillerini göstererek:
- "İşte burası tuvalet."
Dalgasını geçer ve gider. Bizimkileri hemen çöp varillerinin üzerine çıkarlar. Büyük tuvaletlerini yapmaya başlarlar. Bu arada delileri gören halk seyretmek için etrafına toplanır. Bir kalabalık bir kalabalık büyük deli yanındaki deliye:
- "Ulan iyi ki acele etmişiz şu tuvalet sırasına, bak bizi bekliyorlar."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi