TV başında, dostlarımla ve aile ortamında seyrettim Es-Es –Elazığ maçını…Heyecanımın ve duygularımın zirve yaptığı, davranışlarımın kontrolümden çıktığı , kısacası, hop-oturup hop kalktığım bir akşamdı , benim için.
İlk yarı boyunca , Fuat Hocanın doğru kadro tercihine rağmen - bana göre -oyunu yanlış kurgulayarak kontrollü futbolu tercih etmesini ı eleştirdim maçı birlikte izlediğim dostlarıma ..Hatta, ilk yarı bittiğinde ” Yine Hatalısın Be Hocam” başlığıyla kağıda dökülecek yazı taslağı bile oluştu kafamın içinde. ..Ama , sonrasında ikinci yarıda atılan goller ve gelen galibiyetle birlikte ,savaş baltalarını (! ) toprağa gömüp , “ barış çubuğunu” yakmaya karar verdim. Zira ,ne demişler :“ Kazanan her zaman haklıdır”.. öyle ise maç boyu kafamı kurcalayan ;
1-Eskişehirsporun ve Elazığ Takımının maç içinde kaleye 30-35 mesafeden ve hemen hemen aynı noktalardan kullandıkları ikişer adet serbest vuruşa bakarak ;
-Bizimkilerin niçin dağlara taşlara gittiğini sorgulamak ile,
-Elazığ takımın kullandığı ( biri gol olan diğeri de defansımızın ve kalecimiz Melih’ in bakışları arasında yerden sekip auta giden) serbest vuruşlar esnasında da defansımızın yerleşme düzenine getirmek istediğim eleştiri : Yazıya Dökülmeden çöpe;
2- İkinci yarıya kapanan Elazığ defansını açmak için (orta sahada defansımızın içine gömülü oynayan ) Furkan Balaban’ ı çıkararak yerine sağ kulvarı iyi kullanabilen Jesse’ yi oyuna alarak başlayan Milinkoviç’ i forvet arkasına atan ve böylece maçı çeviren Hocamıza övgü Manşete…
NOKTA…
Eskişehir haberleri, Eskişehir gazeteleri, Eskişehirspor haberleri, Eskişehir asayiş haberleri, Eskişehir siyaset, Eskişehir belediyeleri, Son dakika Eskişehir haberleri, Eskişehir son dakika, Eskişehirspor son dakika