Aile hekimliği sistemi alarm veriyor
Aile Hekimliği sistemi ile ilgili sorunlara değinen Eskişehir Sağlık Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal, aile sağlığı çalışanlarının ülkenin koruyucu sağlık hizmetlerinin temelini oluşturduğunu söyledi. Çalışanların hizmet sunumu esnasında birçok sıkıntıyla mücadele ettiğinin altını çizen Köksal, bu sorunlara bir çözüm önerisi getirilmeyerek aile sağlığı çalışanlarının yükünün daha da artırılmaya çalışıldığını öne sürdü.
Köksal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Aşı reddi giderek artıyor iş yükü Aile sağlığı çalışanına kalıyor; bağışıklamada hastalıkların önlenmesinde en büyük etken olan aşıların son dönemlerde ailelerce red edilerek toplum sağlığı açısından büyük risklere neden olmakta ve yeni düzenlemelerle ailelerden bu sorumluluk alınarak aşılama ve bağışıklama oranlarının düşmesine ve bu yönde yıllardır yapılan çalışmaların anlamsızlaşmasına neden olmaktadır.
Aile sağlığı çalışanı ikna odası mı kursun!
Hastalık Yönetim Platformu (HYP), halk sağlığını koruyucu bir araç olmasına rağmen mevcut AHBS ile uyumsuzluğu nedeni ile çalışma ortamında iş yükünü ve motivasyonu düşüren bir yapıya dönüşmüştür.
Yıllardır en düşük ücret ile en ağır şartlarda çalışan aile sağlığı merkezleri çalışanları en düşük ücret ile karşı karşıya kaldılar. Aile hekimliği sisteminde hem hekim hem de diğer sağlık çalışanları iş güvencesi olmayan biçimde istihdam edilmektedir.
Yıllık izin kaos olmuş çalışanları birbirine düşman etmeye başlamıştır. Sağlık Bakanlığı en temel hak olan yıllık izinde hiçbir kesinti yapmadan ya da yerine birini koyma zorunluluğu istemeden yıllık izin vermelidir. İzin süresi aşıldığında ya da suiistimal olduğunda istediği yöntemi ya da kesintiyi uygulayabilir. İzne çıkıldığında var olan boşluğu doldurmak devletin görevidir. Bu uygulama şimdiki hali ile özlük hakkı gaspı olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca tek hekimli birimlerde çalışan Aile Hekimi ve ASE’ları izin kullanamamakta, kullanır iseler ciddi bir kesintiye uğramaktadırlar. Hangi ülkede yıllık izin kullanan personele maddi ceza uygulaması yapılıyor?
Aile hekimliğinin vereceği raporlar roman olacak cinsten!
Rapor kaosunun ortadan kaldırılması gerekmektedir. Tartışmalara neden olan raporların sınırlarının net olarak çizilmesi gerekmektedir. Her kurumun kendi kafasına göre rapor icat etmesinin önüne geçilmesi gerekmekte olup Aile Hekim’lerinden satranç oynayabilir raporundan tut da beden eğitimi dersine girebilir kadar bir o kadar anlamsız ve acayip gelen rapor istekleri olmaktadır. Aile Hekimlerine en çok sorun oluşturan konunun sürücü belgesi raporları ve silah ruhsat için sağlık raporlarının verilmesi olduğu kaçınılmazdır. Hangi durumlarda rapor verilip hangi durumlarda hastaneye sevk edileceği netleştirilmelidir.
Sağlık Bakanlığı’nın hekim başına 2500 kayıtlı kişi olması yönünde bir hedefi vardı ancak Türkiye’de hekim başına kayıtlı kişi sayısı 3800’ler seviyesindedir. Bu yoğun kayıtlı kişi sayısı, hekimleri sadece poliklinik yapmaya itmekte ve hekimin, koruyucu sağlık hizmetlerine zaman ayırabilmesini zora sokmaktadır.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde öncelikli olan, koruyucu sağlık hizmetidir. Bağışıklama hizmetlerinde Avrupa şampiyonu olan, oradaki meslektaşlarından 2-3 kat daha fazla kayıtlı kişiye hizmet sunan aile hekimlerinin motivasyonu, bakanlık tarafından yapılan usulsüz denetimler ve keyfi ceza puanı uygulamalarıyla yok edilmektedir.
Halk memnuniyeti açısında en üst sırada olan aile hekimlerinin neredeyse tamamına cezai müeyyide uygulanmıştır. Poliklinik hizmetleri, istatistiksel çalışmalar ve diğer hizmetleri tek aile sağlığı çalışanı ile sağlıklı bir şekilde yürütülememekte, verimli bir hizmetin görülmesi için ikinci bir çalışanına ihtiyaç duyulmaktadır. Aile Hekimliği bünyesindeki sağlık hizmetlerinin sunumunda verimliliğin sağlanabilmesi için objektif kriterler belirlenerek ihtiyaç duyulan ASM’lere aynı koşullarda tıbbi sekreterin sözleşme imzalamasına imkân tanımalıdır.”
