Eskişehir'de artan tehdit: Öfke!
Önceki yıllarda Türkiye’nin en mutlu şehirlerinden seçilen Eskişehir, huzurlu ve mutlu şehir algısından uzaklaşmaya başladı. Tüm Türkiye’de hakim olan ‘sinirlilik’ hali Eskişehir’de de artışa geçti. Ülkenin içinden geçtiği sıkıntılı ekonomik süreç, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve nüfus artışı insanların ruh halinin değişmesinde en büyük etken olmakta.
Eskişehir’de son yıllarda psikiyatrik şikayetlerin arttığını ifade eden Psikiyatri Uzmanı Hülya Turgut, “Son bir kaç yılda sinirlilik, gerginlik, kaygı vs. tarzında psikiyatrik şikayetlerin arttığını gözlemlemek hiç de zor değil” diye konuştu.
“ARTAN NÜFUS BELİRSİZLİK VE KAYGILARI TETİKLER”
Tüm Türkiye’de artan psikiyatrik şikayetlerin sebeplerini sıralayan Turgut, bu sebeplerin başında bireyin kendini ‘güvende hissedip hissedememe’ durumu olduğunu belirtti. Turgut, “Birey yaşadığı ülkede; gelecek endişesi yaşıyorsa, iş bulma endişesi, ay sonunu getirme endişesi, hukuka güvensizlik yaşıyorsa bu konular beraberinde getirdiği belirsizlik ve güvensizlik nedeniyle bireyin ruhsal dünyasında ciddi sarsıntıya sebep olur. Gittikçe artan nüfus da haliyle bu belirsizlik ve kaygıları tetikler” ifadelerini kullandı.
KLİNİĞE BAŞVURULAR ARTTI
Eskişehir’de öfke problemi yaşayan kişilere daha çok rastladığını vurgulayan Turgut, “Mutsuz, kaygılı, endişeli, sinirli, tahammülsüz insan sayısı günden güne artmaktadır. Eskişehir’de de aynı şekilde öfke kontrol problemi yaşayan ya da yoğun kaygılar yaşayan kişileri klinikte daha çok görmekteyim. Ayrıca eş terapileri, evliliğe uyumsuzluk konuları ile de başvurular artmış durumda” şeklinde konuştu.
BİYOLOJİK VE NÖROLOJİK HASTALIKLAR DA ORTAYA ÇIKACAK
Turgut, konuşmasını şu sözlerle özetledi:
“Son 10-15 yılda kısır döngü başlamış ve bu da zincirleme farklı psikiyatrik tabloları arttırmaya devam etmiştir. Rahat yaşam tarzına kaçış, ekonomik koşullar, gelecek endişesiyle birlikte alkol ve madde kullanımının artmış olmasını da düşünürsek önümüzdeki yıllarda psikiyatrik tablolardaki artışa ek olarak farklı biyolojik ve nörolojik hastalıkların da ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.”
