Eskişehir'de Sağlık Bakanı'na istifa çağrısı

Eskişehir’de sağlık çalışanları, 5 gün süren iş bırakma eylemlerinin son gününde yürüyüş düzenledi. Yürüyüş, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasıyla sona erdi. Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz ve çok sayıda sağlık çalışanı destek verdi.
Eylemde, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesi, Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Birlik-Dayanışma Sendikası Eskişehir Temsilciliği, Genel Sağlık İş Sendikası Eskişehir ve Bilecik Temsilcilikleri ile Hekim-Birliği Sendikası Eskişehir Şubesi adına bir konuşma yapan Bilecik Aile Hekimleri Derneği Başkan Yardımcısı ve Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Bülent Karalar, sağlık sistemindeki sorunlara dikkat çekti ve Sağlık Bakanlığı’na istifa çağrısında bulundu. Eylemde Sağlık Müdürlüğü giriş merdivenlerinde açıklama yapmak isteyen sağlık çalışanları ile İl Sağlık Müdürlüğü için görev yapan polisler arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
“Sağlık Bakanı’nı istifaya davet ediyoruz”
Dr. Bülent Karalar konuşmasında, “6-10 Ocak tarihleri arasında 5 gün süreyle iş bırakma eylemimizin son günü. Kasım ve Aralık aylarından sonra 3. kez İl Sağlık Müdürlüğü önündeyiz. Bizler buradan Sağlık Bakanlığı’na artık son kez seslenmiş olmayı diliyoruz” dedi. Karalar, Sağlık Bakanlığı’na yönelik konuşarak, “Sayın Bakan, bizi duyduğunuzu biliyoruz. Ne yapacağınızı bilemediğinizin farkındayız. Özür dilemek ve hatadan geri dönmek erdemliliktir. Hatanızdan hemen geri dönün. Yarattığınız bu kötü sağlık sisteminin çözümü sizde değil, bu artık çok açık olarak görünüyor. Bizi dinleyin. Sorunları biz yaşıyoruz, çözümünü de biz biliyoruz. Ülkemizde büyük bir yoksulluk fırtınası var. Milyonlarca insanımız hükümetinizin reva gördüğü açlık sınırının altındaki asgari ücretle, emeklilik maaşlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Milyonlarca gencimiz, yurttaşımız işsiz. Halkımız mutsuz, sağlıklı ve yeterli besine ulaşamıyor. Barınma sorunu, ısınma sorunu yaşıyor. Yoksulluk halk sağlığı sorunudur. Beraberinde çok sayıda fiziksel ve ruhsal hastalığı da getirir” diye belirtti.
“Halkımız ve sağlık çalışanları mutsuz”
Sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara değinen Karalar, sağlık sistemindeki liyakatsiz yöneticilerin yarattığı baskı ortamını eleştirerek, “Bugün ülkemizde sağlık kurumlarında yönetici liyakatsizliği, mobbingi, baskısı dayanılmaz noktadadır. Yöneticiler liyakatsizlikleri nedeniyle baskıyı daha da artırıyorlar. Tüm kurumlarda büyük bir kaos, hürmetsizlik, değerbilmezlik hakimdir. Bunların hepsini reddediyoruz. Bizler iyi hekimlik yapmak, iyi sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Bunun yolunun çok kolay olduğunu biliyoruz. Bu, merkezinde rantın, paranın, sadakatin olduğu bir sistemde mümkün olamaz. Başka bir sağlık sistemi mümkündür” dedi.
Sağlığı yönetmek ciddi bir iştir
Karalar, “Bizler iyi hekimlik yapmak, iyi sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Bunun yolunun çok kolay olduğunu biliyoruz. Bu, merkezinde rantın, paranın, sadakatin olduğu bir sistemde mümkün olamaz. Başka bir sağlık sistemi mümkündür. Bu sistemin merkezinde insan, emek, etik ilkeler, bilim ve liyakat vardır. Bu sistem, şeffaf, katılımcı ve demokratik bir sistemdir. Bunu halkımızla birlikte inşa edeceğiz. Sizler, ya bu sistemi kurmayı kabul edin, ya da acilen istifa edin. Sağlığı yönetmek ciddi bir iştir. Yapboz tahtası gibi, yama tutmayan yönetmeliklerle, ben yaptım oldularla sağlık yönetilmez. Gerçek bir sağlık sisteminde, Genç hekimler, çağdaş, bilimsel, etik ilkelere bağlı olarak, özerk üniversite ortamında yetişmelidir. Yetersizliği artık herkesin malumu, patronlara ucuz iş gücü üreten dört duvardan ibaret sözde tıp fakülteleri kabul edilemez. Aksi durumda tüm branşlarda sağlık emekçileri iyi bir eğitim alamaz. Akademik kadrolar ve unvanlar sadakate değil liyakate teslim edilmelidir” sözleriyle sert çıktı.
“Şehir Hastaneleri sözleşmeleri sonlandırılmalı”
Konuşmasında şehir hastanelerine de eleştirilerde bulunan Karalar, “Hastalanan yurttaşlarımızın başına nelerin geldiğini gayet iyi bildiğinize eminiz. Bir kez daha söyleyelim size. Hastalarımız randevu bulamıyorlar. Hastanelerde yatak bulamıyorlar. İlaç bulamıyorlar. Bulurlarsa katkı katılım payı adı altında öyle büyük paralar istiyorsunuz ki bu kez ilaçları alamıyorlar. Doğru teşhisi zorlaştıran her türlü şartlarda sağlık emekçileri hizmet vermeye çalışıyor. Şehir hastanelerinin şirketlerine sizin deyişinizle müşteri gitsin diye, devlet hastanelerimizi kapattınız, yıktınız. Hastalarımız şehrin dışındaki şirket hastanelerine gidemiyorlar. Hastaneleriniz içi boş ve kira bedeli çok olsun diye yapılan dev koridorlardan oluşmaktadır. Büyük zorluklarla hekime ulaşanlara da 3-5 dakikada tüm tıbbi ilkelere aykırı olarak öylesine bakılmasını istiyorsunuz. Dolayısıyla gerçek anlamda bir sağlık hizmeti alamıyorlar. Şehir hastanelerinin şirketlerine vergilerimizi oluk oluk aktarıyorsunuz. Bu nedenle personel alamıyorsunuz. Çalışanlar ağır iş yükü altında tükenmiş durumdalar. Bizler vergilerimizi nereye harcadığınızı açıklamanız için de buradayız” ifadelerini kullandı.
“Tercihinizi yapın sayın Bakan”
Karalar, “Tüm kurumlarda iyi hekimlik ilkelerinin uygulanması sağlanmalıdır. En temel ve basit örneği, 3-5 dakikada hasta bakmaya zorlanma kabul edilemez. Bu süreler mesleki gerekliliklere göre belirlenir. Bunun için mutlaka katılımcı, demokratik yönetim anlayışı gerekir. Toplumun hastalıklardan korunması en temel ilke olmalıdır. Bunun için çevresel ve tüm sosyal faktörler de birlikte sağlanmalıdır. Örneğin şehrimizde Sakarya Vadisinin maden havzası olmasına izin verilmemesi, tüm bireylerin insana yaraşır bir gelirinin olması ve insanca yaşam koşullarının sağlanması, güvenli ve yeterli besine, suya ulaşmak, insanca barınma koşulları gibi. Koruyucu sağlık hizmetinin öncelendiği güçlü bir birinci basamak sağlık hizmeti olmalıdır. Tüm bunlar olduğunda insanlarımız daha az hastalanır, daha az ilaç tüketilir, daha az tetkik istenir. Bu bizler için en önemlisidir. Ayrıca ülkemizde sağlık alanında önemli tasarruf sağlanmış olur. Bu tasarruf kalemlerine eklenecek en önemli madde şehir hastanelerinin sözleşmelerinin sonlandırılmasıdır. Tercihinizi yapın Sayın Bakan! Tercihiniz halktan yana mı, yoksa patronlardan, ranttan yana mı olacak? 20 yıl önce ülkemize bir karabasan gibi yerleştirdiğiniz sağlıkta dönüşüm programınızı devam ettirmekteki ısrarınız nedeniyle tercihinizi aslında gayet iyi biliyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.